Thursday, September 8, 2011
Saturday, October 23, 2010
Tuesday, June 29, 2010
İsrail Belge Tasviyesi: İsrail yasadışı bir oluştur
İsrail Belge Tasviyesi: İsrail yasadışı bir oluştur
Bütün İnsanların Rabbi Olan Allah’ın adıyla
Bu belgeyi hazırlayanlar herhangi bir siyasi eğilime ya da partiye bağlı olmayan, herhangi bir etnik gruba,ırkçılığa veya dini bir acentaya sahip olmayan bir grup gençtir. Bizler herhangi bir dine, renge, ırka, siyasi görüşe, etnik yapıya ve milliyete bakmaksızın barış ve saygınlık içinde yaşayan bir insanlığı ve bütün insanların haklarını desteklemekteyiz. Bütün prensiplere, inançlara olan saygımızı ve zulme, baskıya, cinayete, hakların ihlaline ve gerçeklerin çarpıtılmasına karşı olan doğruluk ve adaletin destekçisi olduğumuzu belirtmek isteriz. İnsan hakları ve değerlerinin savunucuları olarak inanıyoruz ki “bozucu” demek uluslar arası “İsrail Devleti” olarak tanınan şeydir.
Bu belge bizim meşru ve insani argümanlarımızı beyan etmektedir.
İlk olarak : Uluslar arası tanıma göre İsrail bir devlet değildir.
Devletin Tanımı: “Devlet , coğrafik bir alan üzerinde olan ve etkin egemenliğe sahip bir topluluğu temsil eden siyasi bir kurumdur.”
Yukarda değinilen tanıma bağlı olarak şöyle söyleyebiliriz :
-İsrail siyasi bir kurum değildir; ırkçı dini-etnik bir kurumdur.
-İsrail egemen bir devlet değildir, siyasi ,ekonomik ve askeri destek olarak bütünüyle Amerika Birleşik Devletlerine bağlı olması İsrail’i egemen bir devlet değil de Amerikan sömürgesi yapmaktadır.
Ardışık Amerika yönetimleri aralıksız bir şekilde İsrail güvenliğine bağlılığını belirtmektedir. Uluslar arası kurallara göre her devlet yalnızca kendi güvenliğine bağlıdır ve dünyada İsrail güvenliğine bağlı olan Amerika Birleşik Devletleri dışında hiçbir devlet başka bir devletin güvenliğine bağlı değildir. İsrail’in Amerika’nın sömürgesinde tanınmış olması daha gerçekçi ve doğru olurdu.
İkinci Olarak: İsrail uluslar arası olarak yasadışı bir kuruluştur ve soruşturulması zorunludur. İsrail’in Birleşmiş Milletler’in bir oluşumu olmasına rağmen – Terörist Siyonist grupların İsrail’in kuruluşunu engellemek için sahip olunmuş ‘Folk Benadette’ ve ‘the Count of Weisberg’e suikastinden sonra kurulan – hala ve en başından beri uluslar arası kanunlara ya da Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ilke kararlarına uymayan, Amerika Birleşik Devletleri vetosuna dayanan normalin dışında bir kuruluştur.
1- İsrail otellerde, sinemalarda ve marketlerde sivilleri bombalamaktan dolayı haklarında dava açılmış olan terörist gruplar (Lehi, Stern, Revizyonist ve Siyonist grup, Irgun, ve Haganah)tarafından bulunmuştur.
2- İsrail yüzlerce Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ilke kararlarını ihlal etmiştir ve Amerika Birleşik Devletleri’nin reddiyle korunmuştur,hakkında soruşturma açılmamıştır.
3- İsrail işgali sürdürmekte, kasıtlı olarak sivilleri, muhabirleri ve doktorları hedef almakta ve yaralılara ilk yardımın gelişini engellemektedir.
4- İsrail Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’nı imzalamamıştır. İsrail kitle imha silahlarını, nükleer silahlarını geliştirmektedir ve uluslar arası yasaklanmış olan silahlarla kasıtlı olarak sivilleri hedef almaktadır.
5- İsrail demokrasi iddialarına rağmen kendi vatandaşlarının siyasi ve sivil haklarını ihlâl etmektedir. İsrail son seçimlerde aday gösterilmiş birkaç İsrailli siyasi partiyi yasaklamıştır çünkü parti üyeleri Arap asıllı kişilerdi. Bu karar uluslar arası kurallara karşı çıkan ve yürürlükten kalkmış,köhne Güney Afrika ırk ayrımı sistemine benzeyen fark gözetici ve ırkçı önlemleri doğurmuştur.
İsrailli yetkililer Yahudi olmayan vatandaşların “Yahudi Devleti”nden “temizlenme” sine inandıklarını açıkça beyan etmişlerdir. Tzipi Livni, Filistin Devleti’nin kurulması durumunda “arındırılmış” bir İsrail Devleti adına bütün Arap asıllı İsrailli’lerin İsraili terkederek Filistin’e gitmek zorunda olduklarını söylemiştir.
Üçüncü Olarak: Siyonizm, Uluslar arası İnsanhakları Beyannamesi, Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi ve Sosyal, Ekonomik ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi’ndeki maddelerle çelişmektedir.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi:
İsrail tarafından ihlal edilen maddeler:
Madde 1
Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.
Madde 2
Herkes, ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir akide, milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin işbu Beyanname’de ilan olunan tekmil haklardan ve bütün hürriyetlerden istifade edebilir.
Bundan başka, bağımsız memleket uyruğu olsun, vesayet altında bulunan, gayri muhtar veya sair bir egemenlik kayıtlamasına tabi ülke uyruğu olsun, bir şahıs hakkında, uyruğu bulunduğu memleket veya ülkenin siyasi, hukuki veya milletlerarası statüsü bakımından hiçbir ayrılık gözetilmeyecektir.
-Siyonizm esasen ayrımcılık yapmaya dayanmaktadır. “İnsanları Seçme” fikri üzerine kökleşmiştir. Tevrattaki açıklamaların yanlış yorumlanması İsrailin işgallerde de görüldüğü gibi Filistinlilere ve İsrailli Arap vatandaşlara karşı ayrım gözetici uygulamalarını, ambargoları, sivilleri hedef almalarını, toprak hacizlerini, ayırıcı duvar yapımını, politik, sosyal ve ekonomik haklardan mahrum etme uygulanmalarını açıklamaktadır. Bütün bu insafsızlıklar etnik kökenleri ve dinleri sebebiyle Araplara yöneltilmektedir.
-N.B.: Bu tür ihlaller dindar Yahudiler tarafından tamamen ayıplanmaktadır ve insan olarak bizler Museviliğe leke düşürmüş olmalarından, Musevi imajını kötü göstermelerinden ve düşündükleri herşeyin Yahudiliğe göre doğru yorum olduğunu tekelleştirmelerinden (ki bu, bütün Siyonist-Yahudi karşıtları taradından reddedilir) dolayı Siyonizm ve İsrail’in dünyadaki en büyük Yahudi düşmanları olduklarına inanıyoruz.
Madde 3 Yaşamak, hürriyet ve kişi emniyeti her ferdin hakkıdır.
-İsrail kurulduğu andan itibaren insanları yaşama haklarından, özgürlüklerinden ve güvenliklerinden mahrum etmeye dayalı bir kuruluştu. İlk olarak Siyonist terörist gruplar tarafından gerçekleştirilen Deir Yasin katliamıyla başladı. Bu katliam İsrail devletinin çekirdeğiydi. İsrail’in bulunmasından hemen sonra sivillere karşı birkaç katliam yer aldı. Burda bütün bunların hepsine değinmeye yeterli yer olmadığından sadece birkaç tanesine değineceğiz : Dawayma Katliamı (1948), Kafr Kasim katliamı (1956) ve son zamanlarda Gazze’de vuku bulmuş birçok katliam (2008/2009). İsrail yetkilileri onlara karşı direnen gruplara baskı yapmak için kasıtlı olarak sivilleri hedef aldıklarını sıklıkla belirtmektelerdir.
-İsrail Lübnan’da ve Filistin’de Birleşmiş Milletler binasını ve personellerini birkaç kez bombalamıştır.
-İsrail uluslar arası yasaklanmış silahlarla sivilleri ve Birleşmiş Milletler binasını hedef almaktadır.
-İsrail Cenin’deki katliamdan sonra Birleşmiş Milletler temsilcisine ev sahipliği yapmayı reddetmiştir(2002).
Madde 5 Hiç kimse işkenceye, zalimane, gayriinsani, haysiyet kırıcı cezalara veya muamelelere tabi tutulamaz.
-İsrail işgal altındaki topraklarda Filistinli mahkumları, kontrol noktalarında ele geçirilmiş olan sivilleri, okul yolunda olan çocukları ve yerli sivilleri acımasız işkencelere ve alçaltıcı muamelelere tabi tutmaktadır.
-İsrail askerleri kontrol noktalarında ele geçirilmiş sivilleri ve çocukları kelepçelemekte ve gözlerini bağlamaktalar. Ayrıca çocukları alarak onları diğer çocukların attığı taşlara karşı canlı kalkan olarak kullanmaktalardır.
-Filistinli’lerin evleri İsrail askerleri tarafından çocuklara ve kadınlara onları korkutmak için doğrultulan silahlarla günlük baskın hedefleri halindedir.
Madde 9
Hiç kimse keyfi olarak tutuklanamaz, alıkonulanamaz veya sürülemez.
• İsrail başından beri Filistinlileri topraklarından sürgün etmiş, evlerini yıkıma uğratmıştır. Sonuç olaraktan Filistinliler şu an birçok farklı ülkede mülteci olarak yaşamaktadır.
• İsrail, Filistinli mültecilerin topraklarına geri dönme haklarını reddetmektedir.
• İsrail çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere binlere Filistinliyi hapsetmektedir.
• Gazze üzerindeki son çatışmada (2008-2009), raporların ve görgü tanıklarının da belirtmesiyle, İsrail, yaşları 16 nın üzerinde olmak üzere binden fazla Filistinliyi tutuklamış, onları tehlikeli bölgelere yerleştirmiş ve kalkan(siper) olarak kullanmıştır.
• Gazze de ki savaş boyunca (2008-2009) İsrail ordusu yaralı sivilleri tutuklamış, kasıtlı olarak onları kan kaybeder vaziyette bırakmış ve hastane ekibinin onlara ulaşmasını engellemiştir.
• Görgü tanıkları savaş boyunca İsrail ordusunun yaralı sivilleri tankların önündeki çukurlara yerleştirerek kullandığını ve ateş hattına koyarak hayatlarını tehlikeye attığını belirtmiştir.
• Şahitler İsrail askerlerinin aileleri Gazze evlerine zorla girerken siper olarak kullandığına tanıklık etmişlerdir(2008-2009).
• İsrail ordusu Gazze de ki evleri aileleri siper olarak kullanmak amacıyla alıkoyarak askeri gözetleme merkezi, askeri üs olarak kullanmıştır.
• Şu ana kadar, 200 sivilden fazla insan- bazıları direk soruşturma, işkence ve zorbalığa maruz kalarak- İsrail ordusunun gözetimi altındadır
• İsrail ordusu tutuklananların adlarını ve sayılarını isteyen Kızıl Haç, Filistinli yetkililer ve insan hakları organizasyonlarıyla iş birliğini reddetmiştir. Bu işbirliğinin reddi tutuklananların güvenliği ile ilgili endişe ve korkuyu arttırmıştır.
Madde 13 1. Herkes herhangi bir devletin sınırları dahilinde serbestçe dolaşma ve yerleşme hakkına haizdir.
2. Herkes, kendi memleketi de dahil, herhangi bir memleketi terketmek ve memleketine dönmek hakkına haizdir.
• İsrail Filistinli’leri 20 ve daha fazla saat kontrol noktalarında tutarak ikamet ve hareket haklarından mahrum etmiştir.
• İsrail mültecilerin topraklarına geri dönmelerini engellemektedir.
• İsrail yüksek rakamdaki Filistinlilerin ikametlerini kısıtlamakta ve sebep belirtmeden ülkeden ayrılmalarını engellemektedir.
Madde 14 1. Herkes zulüm karşısında başka memleketlerden mülteci olarak kabulü talep etmek ve memleketler tarafından mülteci muamelesi görmek hakkını haizdir.
2. Bu hak, gerçekten adi bir cürüme veya Birleşmiş Milletler prensip ve amaçlarına aykırı faaliyetlere müstenit kovuşturmalar halinde ileri sürülemez.
• İsrail Filistin şehirlerini bombalayıp, sivillerin sınırları ve ablukayı kapatarak tehlikeli noktalardan ayrılmalarını durdurmaktadır (Gazze 2008/2009 Savaşı).
Madde 15
1. Her ferdin bir uyrukluk hakkı vardır.
2. Hiç kimse keyfi olarak uyrukluğundan ve uyrukluğunu değiştirmek hakkından mahrum edilemez.
• İsrail kendi milliyetini tüm dünyadaki Yahudiler için dini bir temel addederken, bazı Arap-İsraillileri kendi politik görüşlerine katılmadığı için milliyetlerini yürürlükten kaldırmakla tehdit etmektedir.
• İsrail Filistinlileri vatanlarından sürgün ettikten sonra, onların geri dönme haklarını vermeyi reddetmektedir.
• İsrail, İsrail ulusunu Golan Heights’ ta ikamet eden insanlara dayatmaya çalışmakta ve İsrail ulusunu kabul etmeyen herkese her türlü tehdit ve gözdağı uygulamaktadır.
Madde 17 1. Her şahıs tek başına veya başkalarıyla birlikte mal ve mülk sahibi olmak hakkını haizdir.
2. Hiç kimse keyfi olarak mal ve mülkünden mahrum edilemez.
• İsrail Filistin topraklarını haczetmekte, Filistinlileri sürgün etmekte ve işgal toprakları üzerinde kendi evlerini yapmak isteyenleri def etmektedir.
• İsrail yıllardır on binlerce zeytin ağacını, turunçgillerden olan meyveleri ve üzüm korularını kökünden sökmekte ve tahrip etmektedir. Onların hepsi yüzyıllardır Filistinlilere aittir.
• İsrail el konulmuş Filistin toprakları üzerine ayrım duvarı inşa etmiş ve Filistin köylerini ulaşılamaz kantonlara bölmüştür.
Madde 21
1. Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
2. Her şahıs memleketin kamu hizmetlerine eşitlikle girme hakkını haizdir.
3. Halkın iradesi kamu otoritesinin esasıdır; bu irade, gizli şekilde veya serbestliği sağlayacak muadil bir usul ile cereyan edecek, genel ve eşit oy verme yoluyla yapılacak olan devri ve dürüst seçimlerle ifade edilir.
Biz zaten İsrail’in Arap-İsrailli partilerin seçimlere katılmasını ve onların demokratik haklarını uygulamalarını etnik özgeçmişlerinden dolayı reddettiğini belirtmiştik. İsrail Filistin topraklarında yaşayan ve Filistin otoritesi altında bulunan insanların tüm demokratik seçeneklerini görmezden geliyor, sindiriyor ve reddediyor. İsrail demokratik bir yolla seçilmiş olan bakanları, vekilleri ve temsilcileri gözaltına alıyor ve herhangi bir mahkeme yapmaksızın veya resmi askeri mahkemeler yaparak onların özgürlük haklarının önüne geçiyor. Politik mahkûmlar birer birey ve insanların vekili olarak sahip oldukları en temel sivil haklarını kullanmaktan mahrumlar.
Madde 22 Her şahsın, cemiyetin bir üyesi olmak itibariyle, sosyal güvenliğe hakkı vardır; haysiyeti için ve şahsiyetinin serbestçe gelişmesi için zaruri olan ekonomik, sosyal ve kültürel hakların milli gayret ve milletlerarası işbirliği yoluyla ve her devletin teşkilatı ve kaynaklarıyla mütenasip olarak gerçekleştirilmesine hakkı vardır.
- İsrail sınırları kapatıyor ve Filistinlilerin insani yardımlara ulaşmalarını reddediyor şu anda da Gazze’de devam eden durumda olduğu gibi.
- İsrail Filistinli işçileri sömürüyor ve onları düşük ücretlerle çalıştırıyor. Filistinli işçiler İsrail içindeki resmi haklardan yararlanamıyor, bunun yanı sıra kötü muameleye ve herhangi bir zamanda hiçbir resmi hak verilmeksizin kovulmaya maruz bırakılıyorlar.
Madde 25
1. Her şahsın, gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, giyim, mesken, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dahil olmak üzere sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkânlarından iradesi dışında mahrum bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı vardır.
2. Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.
İsrail Filistinli işçiler üzerinde kısıtlamalar yaparak bütün bu maddeleri ihlal ediyor, onları sınırlarda ve kontrol noktalarında uzun süre gözaltında tutuyor. Ayrıca İsrail işçilerin ücretlerine ve haklarına karşılık olarak, işçilerden Filistinli memurlar ve vatandaşlar hakkındaki güvenlik bilgilerini İsrail’in istihbarat ajanlarına onları öldürmek veya tutuklamak için ifşa etmelerini isteyerek, politik olarak işçilerin birçoğunu sömürüyor.
İsrail Filistinlilerin insani koşullarını ve yaşam şartlarını yaşayan bir cehenneme çevirdi. Birçok Filistinli hamile kadın doğumlarını sınırlarda ve kontrol noktalarında meydanda yapıyorlar. İsrail ordusu hamile kadınları ve hastaları taşımak için hiçbir yardım veya araç sunmuyor. Yıllık olarak yüzlerce insan hastanelere ve yardıma ulaşmaları engellendikten sonra sınırlarda ölüyor. Filistinli çocuklar bombardımanlar, ablukalar altında, ölüm ve yıkım sahneleri ortasında çocuk olarak en temel haklarından yoksun bırakılarak doğup büyüyorlar.
İsrail çocuklara daimi bir savaş ortamında bir hayat yüklüyor, onları okuma ve güven içerisinde okula gitme haklarından yoksun bırakıyor.
Okullar birçok defa bombalandı ve ölen Filistinli çocuk sayısının oranı modern savaşlar içindeki en yüksek olanıdır. Bu çocuklar arasında birçok bebek yakın menzilli ateşlerde vurularak can verdi.
İsrail maddeleri daha çok ihlal etmektedir, bütünüyle olmasa da Siyasi ve Medeni Haklar Uluslar Arası Sözleşmesi işgal edilmiş Golan tepelerindeki Filsistinlilerle ve yerlilerle yönetimde bir ilişki içindedir.
1.BÖLÜM
1. Madde 1. Bütün halklar kendi kaderlerini tayin hakkına sahiptir. Bu hak vasıtasıyla halklar kendi siyasal statülerini serbestçe tayin edebilir ve, ekonomik, sosyal ve siyasal gelişmelerini serbestçe sürdürebilirler.
2. Bütün halklar uluslararası hukuka ve karşılıklı menfaat ilkesine dayanan uluslararası ekonomik işbirliği yükümlülüklerine zarar vermemek koşuluyla, doğal kaynakları ve zenginlikleri üzerinde kendi yararına serbestçe tasarrufta bulunabilir. Bir halk sahip olduğu maddi kaynaklardan hiç bir koşulda yoksun bırakılamaz.
3. Kendini Yönetemeyen ve Vesayet altındaki Ülkelerden sorumlu olan Devletler de dahil bu Sözleşmeye Taraf bütün Devletler, kendi kaderini tayin hakkının gerçekleştirilmesi için çaba gösterir ve Birleşmiş Milletler şartının hükümlerine uygun olarak bu hakka saygı gösterir.
- İsrail Filistinli’lerin topraklarını ve Golan tepelerini işgal etmektedir, Güvenlik Konseyi’nin kararlarına uymaması İsrail’in işgal etmiş olduğu topraklardan geri çekilmesinin zorunluluğunu gerektirir.
-İsrail Filistinlilerin ve Golan’ın maliklerinin kendi kararlarını kendilerinin vermesini ve politik durumlarını belirleme özgürlüklerini reddetmektedir, onların ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimlerini takip etmektedir, kötü ve yasadışı bir güçle değinilen haklarını uygulamaktan alıkoymaktadır.
-İsrail Filistinin önemli kültürel şahıslarını hedef almaktadır. 1970’te Filistinli, önde gelen edebi şahıslardan Ghassan Kanafani’ye suikast düzenlemiştir. 1987’de Filistinli, önde gelen karikatürist Naji Al-Ali’ye suikast düzenlemiştir.
-İsrail Filistinlilerin okullarına ulaşımını ve üniversitelere katılımlarını engellemektedir, ve yurtdışından burs kazandıkları zaman, onları yolculuk yapmaktan alıkoymaktadır.
2. Bölüm
2.Madde
1. Bu Sözleşmeye Taraf her Devlet, bu Sözleşmede tanınan hakları ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal veya diğer bir fikir, ulusal veya sosyal köken, mülkiyet, doğum veya diğer bir statü gibi herhangi bir nedenle ayrımcılık yapılmaksızın, kendi toprakları üzerinde bulunan ve egemenlik yetkisine tabi olan bütün bireyler için güvence altına almayı bu ve haklara saygı göstermeyi taahhüt eder.
2. Sözleşmede tanınan hakları kendi mevzuatında veya uygulamasında henüz tanımamış olup da bu Sözleşmeye Taraf Devletler, kendi anayasal usullerine ve bu Sözleşmenin hükümlerine uygun olarak, Sözleşmede tanınan hakları uygulamaya geçirmek için gerekli olan tedbirleri veya diğer önlemleri almayı taahhüt ederler.
3. Bu Sözleşmeye Taraf her Devlet şu taahhütlerde bulunur:
a) Bu Sözleşmede tanınan hakları veya özgürlükleri ihlal edilenlere, ihlal fiili resmi sıfatlarıyla hareket eden kişilerden başka kimseler tarafından işlense dahi, etkili bir hukuki yola başvurma hakkı sağlamak;
b) Bu tür bir hukuki yola başvurmak isteyen kişinin hakkının yetkili yargısal, idari ve yasama organları veya Devletin hukuk sisteminin öngördüğü başka bir yetkili makamı tarafından karara başlanmasını sağlamak ve yargısal hukuki yollara başvurma imkanını geliştirmek;
c) Bu gibi hukuki yolların tanınması halinde, yetkili makamlar tarafından bu hukuki yolların işletilmesini sağlamak.
-İsrail bu maddeyi ihlal etmektedir. İsrail’deki Arap vatandaşları, herhangi bir Yahudi İsrailli’ye verilmekte olan bütün haklardan men edilmektedir. İsrail’de Yahudi’lerin silah sahibi olmalarına ve onları taşımalarına izin verilmektedir, bu onların dini gelenek uygulamalarıdır- hatta bu dini gelenekler diğer dinleri ve ırkları lanetlemek gibi radikal ve ırkçı aktivitelerdir ve Yahudiler silahlarını sokakta yürümekte olan, Yahudi olmayan herhangi bir vatandaşa hedef almakta izinlidirler. Bu tür eylemler İsrail kanunlarına göre yasadışı değildir.
-Yahudi olmayan vatandaşlar orduya katılmaları için zorlanmaktadır; orduda görevli Yahudi’ler yüksek derecede korunurlarken, Yahudi olmayanlar ateşin ön sırasında yer almaktadırlar ve yaşamları kasten tehlikeye atılmaktadır.
-Yahudi olmayan vatandaşlar orduda Arap sokaklarında görev yapmak için ve kendi halklarına saldırmaları için zorlanmaktadırlar. Eğer reddederlerse, hapsedilmekle yüzyüze kalmaktalardır.
-İsrail, Yahudi olmayan vatandaşlarını kendi dinlerinin uygulamalarını yapmaktan yoksun bırakmaktadır, ve eğer izin verirlerse, ordu cami ya da kilisenin etraflarını kuşatmaktadır.
-İsrail 50 yaşın altındaki erkeklerin El-Aksa Camii’nde ibadet etmelerini engellemektedir ve onları tanklar ve tüfeklerle çevrilmiş sokaklarda namaz kılmaya zorlamaktadır.
-Tutuklanmış olan Arap’ların bütün hakları İsrail tarafından reddedilmektedir, işkenceye karşı korunmasızlar ve hakim yasal duruma göre değil de dine ve de ırka göre tutuklularla yaptığı anlaşmayla mahkumlar sahte testleri kabullenmektelerdir.
-Onbinden fazla Arap, politik fikirlerinden dolayı İsrail hapishanelerinde hapsedilmişlerdir. Çoğusu herhangi bir yargılamadan geçirilmemiştir.
4. Madde 1. Sözleşmeci Taraf Devletler, ulusun yaşamını tehdit eden olağanüstü bir durumun meydana gelmesi ve bun resmen ilan etmeleri halinde, durumun zorunluluklarının kesinlikle gerektirdiği ölçüde, uluslararası hukuktan doğan diğer yükümlülüklerine aykırı düşmeyecek ve ırk, renk, cinsiyet, dil, din, toplumsal köken gibi sebeplerle ayrımcılık içermeyecek şekilde, bu Sözleşmedeki yükümlülüklerinde azaltma yapan tedbirler alabilir.
2. Sözleşmenin 6, 7, 8 (1 ve 2 fıkralar), 11, 15, 16 ve 18. maddelerindeki yükümlülüklerde hiç bir azaltma yapılamaz.
3. Sözleşmedeki yükümlülüklerini azaltma yetkisi kullanan Sözleşmeye Taraf bir Devlet, yükümlülük azaltılan Sözleşme maddeleri ile yükümlülük azaltmayı gerektiren sebepler hakkında Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri aracılığıyla Sözleşmeye Taraf diğer Devletleri derhal bilgilendirir. Yükümlülük azaltmanın sona erme tarihi de aynı yolla başka bir bildirimle iletilir.
İsrail yukarıdaki maddede geçen tüm noktaları ihlal etmiştir. İsrail güvenliğini koruma bahanesi ile İsrail tüm Arap vatandaşlarını güvenlikten çıkartmaktadır. Amerika nın veto hakkıyla korunmuş olarak, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi önergelerine asla itibar etmemiştir.
9. Madde 1. Herkes kişi özgürlüğü ve kişi güvenliği hakkına sahiptir. Hiç kimse keyfi olarak gözaltına alınamaz veya tutulamaz. Hiç kimse hukukun öngördüğü sebepler ve usuller dışında özgürlüğünden yoksun bırakılamaz.
2. Gözaltına alınan bir kimse, gözaltına alınma sebepleri hakkında gözaltına alındığı sırada ve kendisine isnat edilen suçlar konusunda derhal bilgilendirilir.
3. Cezai bir fiilden ötürü gözaltına alınan veya tutulan bir kimse derhal bir yargıç veya hukuken yargılama yetkisine sahip diğer bir görevli önüne çıkarılır ve bu kimse makul bir sürede yargılanma veya salıverilme hakkına sahiptir. Yargılanan bir kimsenin tutuklanması genel bir kural olamaz; yargılamanın her aşamasında tutuklunun salıverilmesine karar verilebilir; salıverilme bu kimsenin duruşmaya gelmesini sağlamak ve mahkum edilmesi halinde hükmün infazını temin etmek için teminata başlanabilir.
4. Gözaltına alınarak veya tutularak özgürlüğünden yoksun bırakılan bir kimse, tutulmasının hukukiliği hakkında hemen karar verebilecek ve eğer tutulması hukuki değilse salıverilmesine hükmedebilecek bir mahkemeye başvurma hakkına sahiptir.
5. Hukuka aykırı olarak gözaltına alınmaktan veya tutulmaktan mağdur olan bir kimse icrası mümkün bir tazminat hakkına sahiptir.
İsrail işgali altında olan Filistinliler hiçbir güvenlikten nasiplerini almamışlardır. İsrail güçleri evlere girmekte ve keyfi tutuklamalarına sivilleri hedef almaktadır. Hiçbir yasal bahane olmadan ve tutuklanma sebeplerini bilmeden özgürlüklerinden mahrum bırakılmaktadırlar. Tutuklanma süreleri boyunca insan dışı muamelelere maruz kalmaktadırlar. Bir Filistinli’nin tutuklanmasından sonra, çoğunlukla İsrail ordusu buldozerleriyle evlere girmekte ve ailesini taciz etmektedir. Tutuklanmadan sonra, Filistinliler azılı bir işkenceye maruz kalmaktadırlar. İsrail mahkemeleri Filistinliler üzerine kanunları uygulamamaktadır. Davalının ırk ve dinine göre, öncelikli olarak düşmanca bir pozisyon almaktadırlar.
10. Madde
1. Özgürlüğünden yoksun bırakılan herkes, insani muamele ve insanın doğuştan sahip olduğu insanlık onuruna saygı görme hakkına sahiptir.
2. a) Tutuklu sanıklar, istisnai haller dışında mahkumlardan ayrı tutulur ve kendilerine mahkum edilmemiş kimselerin statüsüne uygun tarzda ayrı bir muamele uygulanır.
b) Tutuklu küçük sanıklar yetişkinlerden ayrı tutulur ve en kısa sürede yargısal makamların önüne çıkarılırlar.
3. Ceza infaz sistemi, mahpusları iyileştirme ve toplumsal rehabilitasyonlarını sağlama gibi temel amaçlara sahip olur. Küçük failler ‘yetişkinlerden ayrılır ve yaşları ile hukuki statülerine uygun bir muamele görürler.
• İsrail tarafından tutuklanan herhangi bir Filistinli ya da Arap, insanlık dışı hakaretlerle muamele görmektedir.
• İsrail tarafından tutuklanan her Filistinli işkenceye mahkûmdur.
• Politik nedenlerden ötürü tutuklanan Filistinliler suçlularla aynı hücreye konulmaktadır.
• Filistin genç nüfusu da suçlu yetişkinlerle aynı hücreye yerleştirilmektedirler.
• On binden fazla Filistinli ve Arap hapsedilmiş ve insanlık dışı şartlara maruz bırakılmıştır. Çoğunu çocuklar, kadınlar ve hamile kadınlar oluşturmaktadır.
• İsrail hapislerindeki hamile Arap kadınlar, hapishanede doğum yapmakta ve bebeklerin akraba gözetimine gönderilmesine izin verilmemektedir.
12. Madde 1. Bir Devletin ülkesinde hukuka uygun olarak bulunan bir kimse, o ülke sınırları içinde seyahat etme özgürlüğüne ve yerleşeceği yeri seçme hakkına sahiptir.
2. Herkes kendi ülkesi de dahil, bir ülkeden ayrılmakta serbesttir.
3. Yukarıda belirtilen haklar, bu Sözleşmede tanınan diğer haklara uygun olarak ulusal güvenlik, kamu düzeni (ordre public), genel sağlık veya genel ahlak veya başkalarının hak ve özgürlüklerini korumak için gerekli sebepler ile hukuken öngörülmüş sınırlamalar dışında hiç bir sınırlamaya tabi tutulamaz.
4. Hiç kimse, kendi ülkesine girme hakkından keyfi olarak yoksun bırakılamaz.
- İsrail zorla sürgün edilmiş milyonlarca mülteciyi vatanlarına geri dönmekten mahrum etmektedir.
- İsrail keyfi olarak Filistinli gençleri yurtdışında eğitim almaktan mahrum etmektedir. Hatta onları kendi ülkelerinde eğitim almalarından da mahrum bırakmaktadır.
14. Madde 1. Herkes mahkemeler ve yargı yerleri önünde eşittir. Herkes, hakkındaki bir suç isnadının veya hak ve yükümlülükleri ilgili bir hukuki uyuşmazlığın karara bağlanmasında, hukuken kurulmuş yetkili, bağımsız ve tarafsız bir yargı yeri tarafından adil ve aleni olarak yargılanma hakkına sahiptir. Davayı izleyenler ve basın mensupları, demokratik bir toplumdaki genel ahlak, kamu düzeni (ordre public) veya ulusal güvenlik nedeniyle veya tarafların özel yaşamlarının menfaatinin gerektirmesi halinde veya mahkemenin görüşüne göre aleniliğin adaletin gerçekleşmesine zarar vereceği özel şartların kesinlikle gerektirdiği ölçüde, duruşmalardan tamamen veya kısmen çıkarılabilir; ancak bir ceza davasında veya hukuk davasında verilen hüküm, gençlerin menfaati veya aile uyuşmazlıkları veya çocuğun velayeti ile ilgili davalar aksini gerektirmedikçe aleni olarak tefhim edilir.
2. Hakkında bir suç isnadı bulunan bir kimse, hukuka göre suçluluğu kanıtlanıncaya kadar masum sayılma hakkına sahiptir.
3. Hakkında bir suç isnadı bulunan bir kimsenin bu isnadın karara bağlanmasında, tam bir eşitlik içinde asgari şu haklara sahiptir:
a) Hakkındaki suç isnadının niteliği ve nedenleri konusunda ayrıntılı bir şekilde ve anlayabileceği bir dilde derhal bilgilendirilme;
b) Savunmasını hazırlamak ve kendi seçtiği avukatla görüşmek için yeterli zamana ve kolaylıklara sahip olma
c) Sebepsiz yere gecikmeden yargılanma,
d) Duruşmalarda hazır bulundurulma ve kendisini bizzat veya kendi seçeceği bir avukat aracılığıyla savunma eğer avukatı bulunmuyorsa sahip olduğu haklar konusunda bilgilendirilme; adaletin yararı gerektirdiği her durumda kendisine bir avukat tayin edilme ve eğer avukata ödeme yapabilecek yeterli imkanı yoksa, ücretsiz olarak avukat tayin edilme;
e) Aleyhindeki tanıkları sorguya çekme veya çektirme ve lehindeki tanıkların mahkemeye çıkmalarını ve aleyhindeki tanıklarla aynı koşullarda sorguya çekilmelerini sağlama,
f) Mahkemede konuşulan dili anlamıyor veya konuşamıyorsa, bir çevirmenin yardımından ücretsiz olarak yararlanma
g) Kendisini suçlandırıcı tanıklık yapmaya veya bir suçu itirafa zorlanmama.
4. Küçüklerin yargılanmasında küçüklerin yaşlarını ve rehabilitasyonlarını ilerletmeyi göz önünde tutacak bir yargılama usulü izlenir.
5. Bir suçtan ötürü mahkum olan bir kimse, mahkumiyetinin ve aldığı cezanın daha yüksek bir yargı yeri tarafından hukuka göre incelenmesini isteme hakkına sahiptir.
6. Bir kimse bir suçtan ötürü nihai bir kararla mahkum olduğunda ve bu mahkumiyeti adli hata bulunduğu gerekçesiyle bozulduğunda veya kendisi bağışlandığında, eğer mahkumiyet kararının verildiği tarihte bilinmeyen olayların ortaya çıkarılamamış olmasının nedenleri kısmen veya tamamen kendisine yüklenebileceği kanıtlanmadıkça, bu tür bir mahkumiyetin sonucu olarak ceza çeken bir kimseye hukuka uygun olarak tazminat ödenir.
7. Bir ülkenin hukukuna ve ceza yargılama usulüne uygun olarak daha önce kesin biçimde mahkum olan veya beraat eden bir kimse aynı suçtan ötürü ikinci kez yargılanamaz ve cezalandırılamaz.
-Konu Filistinliler ve Araplar olunca bu yazıdaki her bir madde İsrail tarafından ihlal edilmektedir.
-İsrail mahkemeleri Filistinlilerin ya da Arapların lehine olan herhangi bir İsrail kuralını etkisiz hale getirmektedirler. Kişiler daha mahkeme salonuna adım atmadan suçlu bulunmaktadırlar.
-İsrail mahkemeleri sanık tarafından belirlenen avukatları işten çıkararak Arap ırkına karşı önyargılı olarak bilinen kişileri atamaktadır.
17. Madde
1. Hiç kimsenin özel ve aile yaşamına, konutuna veya haberleşmesine keyfi veya hukuka aykırı olarak müdahale edilemez; onuru veya itibarı hukuka aykırı saldırılara maruz bırakılamaz.
2. Herkes bu tür saldırılara veya müdahalelere karşı hukuk tarafından korunma hakkına sahiptir.
İsrail Uluslar arası koruma altındaki bu makaleyi ihlal etti. İsrail kuvvetleri Filistinlilerin evlerine acımasızca ve ev mahremiyetine saygıdan yoksun bir biçimde saldırlar düzenliyor ve evdeki aile bireylerine özellikle çocuklara kötü muamelede bulunup hakaret ediyorlar.
Kişinin onur ve itibarına hukuk dışı saldırılarla ilgili olarak : Geçtiğimiz yıl boyunca , Müslüman ve Araplar üzerine sıkça ataklar düzenleniyor ve bu ataklar İslam ve Arap karşıtlığı olarak biliniyor. Müslüman ve Arapları “terörist ,geri kafalı ve medeniyetsiz” diye hakaret vari adlandıran organize suçlamalarla aslında İsrail katliamlarını, Amerikanın Afganistan işgalini ve Iraktaki yasadışı muamelelerini ve en nihayetinde de dünya üzerinde kötü bir nama sahip olan Ebu Garib ve Guantanamo hapishanelerinde yaşanan insanlık dışı muamelelerini meşrulaştırmak amaçlanmıştır.Bu tür kampanyalar tüm dünya üzerindeki Müslümanlar ve Araplar için büyük tahribata sebep olmuştur ve bu tahribat Müslümanların, Arapların, hatta bazı Sihlerin ve Hinduların ( renklerinden ve bazı özelliklerinden dolayı Orta Doğu’da yaşayan Müslümanlara benzedikleri için) tutuklanmalarına, işlerini kaybetmelerine, zulüm görmelerine ve ırkçı cinayetlere kurban edilmelerine neden olmuştur. Devletin ve avam tabakasının tam desteğiyle birçok Müslüman ve Arap, ekonomik, politik ve askeri alanlarda zarara uğratılmıştır. İnsanlık dışı suçlar ve uluslar arası yasak eylemler toplu ve bireysel anlamda Müslüman ve Araplara yöneltilmiştir. Uluslar arası medya ve yayın organları durmaksızın, acımasızca Müslümanları ve Arapları karalama kampanyalarına girmişlerdir. FOX haber yayın organı ısrarla Müslümanlara , uluslar arası gazetelere vb. karşı düşmanlığı,kini ve hıncı uyandıracak materyaller yayınlamaktadır.
Şuan itibariyle Guantanamo üssünün kapatılması ve Iraktan geri çekilinmesi yolunda atılacak adımlardan sonra aşağıdan sırlananların da yapılmasını talep ediyoruz :
1- Müslüman ve Araplara karşı başlatılan bu zalimce eylemlerden ve bu eylemlerden toplumsal ve bireysel anlamda etkilenen Müslümanlardan ve Araplardan yasal bir ÖZÜR.
2- Askeri , ekonomik anlamda Müslümanlara karşı düşmanca düzenlenen eylemlerin yada hınç ve garez içeren konuşmaların ve buna benzer kampanyaların hemen durdurulmasını
3- Müslüman ve Araplara Karşı başlatılan tüm bu saldırılar üzerine uluslar arası yasal bir kınama.
4- İsrail ve diğer dünya güçleri tarafından yürütülen ve dünyaya yayılmış olan bu düşmanca politika insanlık dışı savaş suçlarını kapsayıcı niteliktedir. Bu tür politikaların yasal bir bildiriyle Müslüman ve Arapları zulümden korumaya yönelik yeni bir yaptırımla uluslar arası anlamda kınanması gerekmektedir.
5- Araplar Yahudi düşmanı olmadığı halde, saldırıya uğradıklarında ,Yahudi aleyhtarlığı içeren uluslar arası bir kanunla başvuru yapmalarına , haklarını aramalarına izin verilmiyor, bu yüzden Müslüman ve Arapları koruyacak bir yasanın çıkarılması gereklidir.
6- Arap ve Müslümanlar için uygun finansal, politik ve ahlaki destek bağlamında tazminat bağlanması.
20. Madde
1. Her türlü savaş propagandası hukuk tarafından yasaklanır.
2. Ayrımcılığa, kin ve nefrete veya şiddete tahrik eden herhangi bir ulusal, ırksal veya dinsel düşmanlığın savunulması hukuk tarafından yasaklanır. İsrailli politikacılar savaş propagandası yapmaktan sakınmayarak ve bunu seçim kampanyalarında tekrar tekrar ve ırkçı bir tonda dillendirerek, Müslüman ve Araplara açıkça katliam tehditleri savurmaktan kaçınmıyorlar.
İsrailli politikacıların demeçlerine bakarak, İsrailin kuruluşundan bu güne, politikacılar ve dini liderler tarafından, Arapların ırkçı bir dille tanımlanarak askerlere karşı hedef gösterildiklerini ve öldürülmelerinin ırk, din ve güvenlik sebeplerine dayandırarak caiz olduğunu savunduklarını saptadık.
25. Madde
Her vatandaş, bu Sözleşmenin ikinci maddesindeki ayrımlara ve makul olmayan sınırlamalara tabi tutulmaksızın şu haklara ve imkanlara sahiptir:
a) Doğrudan veya seçilmiş temsilciler aracılığıyla kamu hizmetlerine katılma
b) Seçmenlerin iradelerini serbestçe ifade etmeleri güvence altına alan, gizli olarak oy verildiği, genel ve eşit oya dayanan ve belirli aralıklarla yapılan dürüst seçimlerde oy kullanma ve seçilme;
c) Genel eşitlik ilkesine uygun olarak ülkesinde kamu hizmetlerine girme.
İşgal altındaki Filistinliler hiçbir siyasi haklara sahip değil. İsrail Filistinlilerin seçim sonuçlarına değer vermiyor ve Filistinlilerin seçtiği milletvekillerini tanımıyor. Üstelik İsrail, milletvekili dokunulmazlığı olmasına rağmen seçilen Filistinli milletvekilleri tutukluyor.
Arap kökenli İsraillilerin ne kadar vasıflı olduklarına bakılmaksızın makam liderliği ile meşgul olmalarına izin verilmemektedir.
İşe alınırken, Araplar daha ehil olsalar bile Yahudiler Araplardan önceliklidir.
27. Madde Etnik, dinsel veya dilsel azınlıkların bulunduğu bir Devlette, böyle bir azınlığa mensup bulunan kişiler grubun diğer üyeleri ile birlikte toplu olarak kendi kültürel haklarını kullanma, kendi dinlerinin gereği ibadeti etme ve uygulama veya kendi dillerini kullanma hakları engellenmez.
Yukarıdaki belgede belirtildiği üzere İsrail bu maddeyi ihlal ediyor.
İsrail anlaşmanın IV. kısmında olan tüm maddeleri çiğniyor.
Bu davranış işgal altındaki insanların haklarını gözeten ya da cinayet, soykırım, gözaltı ve hapis gibi suçların yargılanmasına olanak verecek İnsan Hakları Komitelerinin kurulmasına engel teşkil etmektedir. Birleşmiş devletler ve uluslar arası komite bundan sorumlu olduğu halde İsrail’i, liderlerini, memurlarını ve askerlerini yargılayamıyor. Aynı zamanda, İsrail her hangi bir uluslar arası komitenin sorgulamasını çeşitli neden ve amaçlarla engelliyor.
Bu kısım ne İsrail tarafından uygulanıyor ve tanınıyor, ne de uluslararası kurumlar tarafından İsrail üzerinde bu kurallar uygulanıyor.
Her hangi bir araştırmacı aşikâr bir şekilde görebilir ki, İsrail açıkça tüm uluslar arası belgeleri, bildirgeleri ve anlaşmaları ihlal ediyor. Ortada ilginç bir gerçek var ki, İsrail ve resmi yetkilileri hiçbir zaman yargılanmadı ve bu eylemleri yüzünden hesap vermedi.
Uluslararası antlaşmanın ekonomi ile alakalı kısmında ise, İsrail in nasıl bir rota izlediğini aşağıda sunuyoruz:
1.Madde
1. Bütün halklar kendi kaderlerini tayin hakkına sahiptir. Bu hak vasıtasıyla halklar kendi siyasal statülerini serbestçe tayin edebilir ve, ekonomik, sosyal ve siyasal gelişmelerini serbestçe sürdürebilirler.
2. Bütün halklar uluslararası hukuka ve karşılıklı menfaat ilkesine dayanan uluslararası ekonomik işbirliği yükümlülüklerine zarar vermemek koşuluyla, doğal kaynakları ve zenginlikleri üzerinde kendi yararına serbestçe tasarrufta bulunabilir. Bir halk sahip olduğu maddi kaynaklardan hiç bir koşulda yoksun bırakılamaz
- İsrail’in bu maddeyi sivil ve siyasal anlaşmalarda; Filistin topraklarını işgal ederek, ayrılık duvarı inşa ederek, Gazze de abluka oluşturarak, Filistinlerin tapulu topraklarında yerleşkeler inşa ederek, köyler ve şehirler arasına bariyer koyarak ve kalıcı gecikmeler yüzünden işlerini kaybeden işçiler de dâhil Filistinleri uzun zaman bu bariyerler arasında bekleterek evvelce nasıl ihlal ettiğine değinmiştik.
-İsrail, Batı Şeriadaki ve Golan tepelerindeki tüm tatlı su kaynaklarını gasp etmiştir. Beldedeki sakinleri sınır dışı ettikten ve topraklarını haciz ettikten sonra burada yerleşkeler kurdular. Tatlı su kaynaklarının yanına kendi askeriye kamplarını kurudular. İsrail Filistinlilere ait yüz binlerce zeytin ve limon ağaçlarını kesti ve hala kesmeye devam ediyor, Filistinlilerin meyve bahçelerine ve üzüm bağlarına el koyarak ayrılık duvarı yapıyor ve burada yerleşke ve askeri kışla inşa ediyor.
III. BÖLÜM
6. Madde 1. Bu Sözleşmeye Taraf Devletler herkesin çalışma hakkını tanır ve bu hakkı korumak için gerekli tedbirleri alır. Çalışma hakkı, herkesin kendi seçtiği ve girdiği bir işte çalışarak geçimini sağlama imkanına ulaşma hakkım da içerir.
2. Sözleşmeye Taraf Devletlerin çalışma hakkını tam olarak gerçekleştirmek üzere alacağı tedbirler arasında, teknik ve mesleki rehberlik hizmetleri ile öğretim programları yapmak, bireyin temel siyasal ve ekonomik özgürlüklerini koruyan şartlar içinde ekonomik, sosyal ve kültürel gelişme ile tam ve üretken istihdamı sağlamak için gerekli politikaları ve yöntemleri uygulamak da yer alır.
- Filistin gençlerinin pek çoğu İsrail’in kontrol noktalarında uyguladığı bezdirme politikalarından dolayı işsiz bulunmakta. Kontrol noktalarında uzun saatler boyunca bekletiliyor ve geçişlerini sağlamaları için kendi insanları hakkında bilgi sağlamaları isteniyor. İsrail aynı zamanda Gazze’de bulunan pek çok fabrikayı da aralıklarla bombalıyor ve Gazze’ye hammadde ve yedek parça girişine izin vermiyor. Bununla beraber, direniş savaşçılarının patlayıcı yaptığı gerekçeleriyle küçük dükkan ve atölyeler bu bombardımanlardan sık sık nasiplerini alıyor. Bu ithamların gerçek dışılığı çoğu zaman kanıtlanabiliyor, çünkü bu atölyeler ziyadesiyle küçük ve patlayıcı üretiminde kullanılabilecek bir teçhizat bulundurmuyorlar.
- İşgal siyasetinden ötürü, bütün bu maddeler Gazze ve Batı Şeria’da mevcut değil. Yokluk, abluka ve kısıtlamalardan dolayı, herhangi bir olanak ve teknoloji de ne okullarda ne de eğitim yapılan kurumlarda/ enstitülerde bulunmamakta. Filistinli bir işçinin İsrail dışında makul bir iş bulması mümkün değil ve bir çok işçi de önceden bahsedilen sebeplerden ötürü işlerini kaybediyorlar ( kontrol noktalarında bekletilmek ve İsrail istihbaratı tarafından sorguya alınmak ).
7. Madde
Bu Sözleşmeye Taraf Devletler herkese adil ve elverişli şartlarda çalışma hakkı tanır. Bu şartlar aşağıdaki hakları güvence altına alır:
a) Bütün çalışanlara sağlanan asgari bir gelir ile birlikte en azından:
i) Hiç bir ayrıma tabi tutulmaksızın özellikle kadınların erkeklerin çalışma şartlarından daha alt düzeyde olmayan şartlarda çalışmaları güvence altına alınarak, eşit işe eşit ve adil ücret;
ii) bu Sözleşmenin hükümlerine uygun olarak, kendisi ve ailesi için nezih bir yaşam;
b) Güvenli ve sağlıklı çalışma şartları;
e) Herkesin işinde daha yüksek mevkilere atanma sırasında, kıdem ve ehliyetten başka bir ölçüye tabi olmaksızın, eşit imkanlar;
d) Dinlenme, çalışma arası, çalışma saatlerinin makul ölçüde sınırlandırılması ile ücretli yıllık izin ve resmi tatillerde ücret verilmesi.
İşgal sebebiyle oluşan kısıtlamalar bahsedilen koşulların sağlanmasını engellemektedir. Filistinli kadın işçiler harap haldeki eski fabrikalarda çok zor şartlar altında çalışıyorlar. Öğretmen olarak çalışan Filistinli kadınlar ise her zaman tehlikenin yanı başında bulunuyor ve görevleri sık sık güvenlik sebepleriyle sekteye uğruyor. Çalışanlar ücretlerini çoğu zaman İsrail’in Gazze’ye para girişine izin vermemesi ve özel bankalarda işçilerin ücretleri için yapılan para havalelerin engellenmesi nedenleriyle alamamaktalar. Gazze çoğunlukla grevlere sahne oluyor, zira işçiler aylar boyunca ücretlerini ve istihdamın gerektirdiği asgari gereklilikleri ve ödemeleri alamıyorlar. İşçiler yılın çoğu ayının ücretini alamıyorlar.
10. Madde
Bu Sözleşmeye Taraf Devletler şu korumaları sağlar:
1. Toplumun doğal ve temel bir birimi olan aileye, özellikle kuruluşu sırasında ve bakmakla yükümlü oldukları çocukların bakım ve eğitim sorumluğu devam ettiği dönemde, mümkün olan en geniş ölçüde koruma ve yardım sağlanır. Evlilik, evlenmeye niyetlenen çiftlerin serbest rızaları ile meydana gelir.
2. Annelere doğumdan önce ve sonra makul bir süre özel koruma sağlanır. Çalışan annelere bu dönem için ücretli izin veya yeterli sosyal güvenlikten yararlanabilecekleri bir izin verilir.
3. Nesep veya diğer şartlar bakımından hiç bir ayrımcılık yapılmaksızın, bütün çocuklar ve gençler için özel koruma ve yardım tedbirleri alınır. Çocuklar ve gençler ekonomik ve toplumsal sömürüye karşı korunur. Çocukların ve gençlerin ahlaklarına veya sağlıklarına zararlı bulunan veya onların yaşamları için tehlikeli olan veya onların normal gelişmelerine engel olan işlerde çalıştırılmaları kanunla cezalandırılır. Devlet ayrıca, çocukların ücretli olarak çalıştırılmasının hukuken yasaklandığı ve cezalandırıldığı asgari yaş sınırını tespit eder.
- İsrail işgali altında, bir bireyin yahut ailenin korunması ve güvenliğinin sağlanması diye bir şey söz konusu olamamaktadır. Hemen hemen her Filistinli aile fertlerinden birini veya birkaçını farklı ülkelerde zorunlu yerinden edilme gerekçeleriyle bulundurmakta, ve her Filistin evi İsrail bombardımanlarında verilmiş kurbanlara sahip. Bu maddenin ve diğer pek çoğunun tehcir edilmiş, yerlerinden edilmiş, öldürülmüş, bombalanmış ve yıldırılmış Filistinlilere uygulanması söz konusu bile değildir.
- Pek çok Filistinli anne çalışsın yahut çalışmasın, kısıtlama ve bekletme siyasetinden ötürü çocuklarını kontrol noktalarında veya hastane yollarında doğurmak zorunda bırakılmıştır ve hastalar, hamile kadınlar veya normal insanlar fark gözetilmeden uzun bekleyişlere tabi tutulmaktadır.
- Filistinli çocuklar sokaklarda ve okullarına giden yollarda ölümle burun buruna bırakılmaktadır. Çoğusu anne veya babasını kaybetmiş olmaktan dolayı ailesine destek amaçlı çalışmak için ya da süregelen İsrail işgalinin bilinçli olarak yarattığı yoksulluk ve açlıktan öldürme siyaseti yüzünden okullarından ayrılmak zorunda kalmışlardır.
11. Madde 1. Bu Sözleşmeye Taraf olan Devletler herkese, kendisi ve ailesi için yeterli bir yaşam standardına sahip olma sağlar. Bu standart, yeterli beslenmeyi, giyinmeyi, barınmayı ve yaşama koşullarının sürekli olarak geliştirilmesini de içerir. Taraf Devletler bu hakkın gerçekleştirilmesini sağlamak için, kendi serbest iradelerine dayalı uluslararası işbirliğinin esas olduğunu kabul ederek, uygun tedbirleri alırlar.
2. Bu Sözleşmeye Taraf Devletler, açlıktan kurtulmanın herkes için temel bir hak olduğunu kabul ederek, kendi başlarına ve uluslararası işbirliği yoluyla, özel programlar da dahil, aşağıdakiler için gerekli olan tedbirleri alır:
a) Teknik ve bilimsel bilgiyi tam olarak kullanarak, beslenme prensipleri ile ilgili bilgileri duyurarak ve doğal kaynakların etkili bir biçimde geliştirilmesini ve kullanımını sağlayacak bir yolla tarım sistemlerini ilerleterek veya reform yaparak, üretme, üretilenleri saklama ve dağıtma yöntemlerini geliştirmek;
b) Yeryüzündeki besin kaynaklarının ihtiyaçlara göre eşit dağıtılmasını sağlamak için, gıda ihraç eden ve gıda ithal eden ülkelerin sorunlarını dikkate almak.
- Önceden belirtmiş olduğumuz ve herkes tarafından da bilinen İsrail ablukası bu tür maddelerin uygulamasını imkansızlaştırmıştır. İsrail yardım depolarını bombalamıştır, hatta son zamanlarda Gazze’de olduğu gibi Birleşmiş Milletler İnsani Yardım ve Ajans İşleri’ne mensup olanları dahi bombalamışlardır.
- İsrail boğucu bir kuşatma ile yüklenmektedir, yardım ajanslarını ve depoları bombalamakta, Filistinli’lerin yurtdışından gıda,besin ve ilaç ithalatını engellemektedir.
12. Madde 1. Bu Sözleşmeye Taraf Devletler, herkesin mümkün olan en yüksek seviyede fiziksel ve ruhsal sağlık standartlarına sahip olma hakkını tanır.
2. Bu Sözleşmeye Taraf Devletlerin bu hakkı tam olarak gerçekleştirmek amacıyla alacakları tedbirler, aşağıdakiler için de alınması gerekli tedbirleri içerir:
a) Varolan doğum oranının ve bebek ölümlerinin düşürülmesi ile çocukların sağlıklı gelişmelerinin sağlanması;
b) Çevre sağlığını ve sanayi temizliğini her yönüyle ileriye götürme;
c) Salgın hastalıkların, yöresel hastalıkların, mesleki hastalıkların ve diğer hastalıkların önlenmesi, tedavisi ve kontrolü;
d) Hastalık halinde her türlü sağlık hizmetinin ve bakımının sağlanması için gerekli şartların yaratılması.
-Filistin hastaneleri ve klinikleri hiçbir modern malzemeye sahip değiller ve çoğu zaman elektriğe de sahip değiller çünkü İsrail Gazze’den yakıt ve gaz ulaşımını engellemektedir. Aynı zamanda tıbbi malzeme ithalini de engellemektedir. Çoğu ilaç mevcut olmadığından ve ambargodan sebebiyle ithal edilemediğinden, Filistinli hastalar kolaylıkla tedavi edilebilecek basit tıbbi sebeplerden ötürü hayatlarını kaybetmekteler.
-Daha öncesinde hastanelerdeki durumlardan ve geçişlerde ilkel şartlarda dünyaya gelen yeni doğmuş bir bebeğin ihtiyacı olan basit yaşam şartlarının ve özel izleme, bakım gereksinimlerinin eksikliği sebebiyle ölen bebeklerden bahsetmiştik.
Yukardaki sebeplere ilaveten,İsrail yerleşmiş Filistin alanlarını uluslar arası yasaklanmış olan, genel anlamda insan ve çevre sağlığını tehlikeye sokan fosfor bombaları gibi silahlarla bombalamaktadır.
İsrail ambulansları bombaladı ve sağlık görevlileri öldürüldü, yaralılara ulaşılması engellendi ve neticede yaralılar da hayatlarını kaybettiler. İsrail’in Güney Lübnan, Batı Şeria, Jenin ve Gazze savaşlarında olduğu gibi bütün savaşlarında yapılmıştır bu tür şeyler.
İsrail bütün savaşlarda ambulansları bombalamış ve sağlık görevlilerini öldürmüştür; bu savaşların kayıtları mevcuttur.
13. Madde
1. Bu Sözleşmeye Taraf Devletler, herkese eğitim hakkı tanır. Sözleşmeci Devletler, eğitimin insan kişiliğinin ve onurunun tam olarak gelişmesine ve insan haklarına ve temel özgürlüklere saygıyı güçlendirmesine yönelik olarak verilmesi konusunda birleşirler. Devletler ayrıca herkesin özgürlükçü topluma etkili bir biçiminde katılmasını sağlayacak, bütün uluslar ile butun ırksal, etnik ve dinsel gruplar arasında anlayış, hoşgörü ve dostluğu geliştirecek ve Birleşmiş Milletlerin barışın korunması için yaptığı faaliyetlerini ilerletecek bir eğitim verilmesi konusunda anlaşırlar.
Önceden değinilmiş olan Filistin deki okulların ve öğrencilerin durumuna ek olarak, İsrail’in müfredatı, Araplara nefreti teşvik eden, Arapların öldürülmesini, sürgün edilmesini ya da kötü davranılmasını hak eden ilkel suçlular olarak gösteren ırkçı dersler, şarkılar ve hikâyeler içeriyor.Bu ırkçılıkla ve nefretle dolu öğretim belkide çocukların dünyada yüzleşecekleri en büyük tehlikelerden. Böyle büyüyen çocukların dünyaya barış getirmeleri ya da düşman olarak gördükleri kişilere karşı herhangi bir merhamet emaresi göstermeleri mümkün olamaz. Bu çocuklar ‘’Diğerleri’’ nin öldürülmeyi hak ettiğini öğrenerek büyüyorlar. Daha detaylı bilgi için İsrail’in bolca ırkçılık içeren müfredatı incelenebilir. Uluslar arası haber ajanslarında tarafından yayınlanan, Haziran 2006’daki Lübnan savaşında İsrail ordusunun füzelerinin üstüne isimlerini yazan İsrailli çocukların resimleri, çocuklara öğretilen nefret ve ırkçılığın ispatı niteliğinde.
Burada dikkat edilmelidir ki İsrail Cenevre Kongresindeki maddelerden; savaş ya da çatışma durumunda insan haklarını içeren maddelerini ihlal etmiş ve çiğnemiştir.
Daha önce bu belgede değinilen tüm zorbalıklar; bütün ülkeler, insan hakları kuruluşları ve uluslar arası organizasyonlar tarafından bilinen bu anlaşmanın hükümlerinin aşikâr ihlalidir.
Yukarda belirtildiği gibi, biz sözde ‘’İsrail Devleti’’ nin yaşama hakkına sahip bir devlet değil, ırkçı bir varoluş olduğunu kanaat getirdik. Bütün komşularını ve kontrolü altındakileri, özellikle Yahudi olmayanları hoşgörülü bir şekilde yaşamaktan alıkoyan bir varoluş. İsrail öldürme ve imha etme üzerine kurulmuş suçlu bir varoluş ve insanlığa, doğaya ve tüm canlılara tehlike arz eden bir kuruluştur.
İnsanların gözleri önüne sermiş olduğumuz bu belge vesilesiyle, birçok uluslar arası örgütlerin ve insan hakları örgütlerinin apaçık sessizliğine hatta bu kuruluşlardan bazılarının mazlumlara karşı peşin hükme varıp ve saldırgan yanlısı desteklerine karşı, açıkça gücenmemizi ve reddedişimizi vurguluyoruz.
Bu sorumluluğu herkesten önce insanlığa ve insanları, medeniyetin tüm yüce haklarından yararlanma hakkı olduğuna inananlara yüklüyoruz.
İsrail Tasviye Belgesini İmzalayanız: İsrail yasadışı bir kuruluştur
Written by:
Nawara Negm
Joe Ghanem
Iman Badawi
Mohammad Shaltaf
Mohammad Qandiel
Translated to Turkish by :
Hatun SEVGİ
Tuğba YAŞAROĞLU
Elif YARDIMCI
Tevhide Hicret ATILGAN
Zeynep UZUNURGANCI
Şeyma ZÜLALOĞLU
Zeynep KARAPINAR
Bütün İnsanların Rabbi Olan Allah’ın adıyla
Bu belgeyi hazırlayanlar herhangi bir siyasi eğilime ya da partiye bağlı olmayan, herhangi bir etnik gruba,ırkçılığa veya dini bir acentaya sahip olmayan bir grup gençtir. Bizler herhangi bir dine, renge, ırka, siyasi görüşe, etnik yapıya ve milliyete bakmaksızın barış ve saygınlık içinde yaşayan bir insanlığı ve bütün insanların haklarını desteklemekteyiz. Bütün prensiplere, inançlara olan saygımızı ve zulme, baskıya, cinayete, hakların ihlaline ve gerçeklerin çarpıtılmasına karşı olan doğruluk ve adaletin destekçisi olduğumuzu belirtmek isteriz. İnsan hakları ve değerlerinin savunucuları olarak inanıyoruz ki “bozucu” demek uluslar arası “İsrail Devleti” olarak tanınan şeydir.
Bu belge bizim meşru ve insani argümanlarımızı beyan etmektedir.
İlk olarak : Uluslar arası tanıma göre İsrail bir devlet değildir.
Devletin Tanımı: “Devlet , coğrafik bir alan üzerinde olan ve etkin egemenliğe sahip bir topluluğu temsil eden siyasi bir kurumdur.”
Yukarda değinilen tanıma bağlı olarak şöyle söyleyebiliriz :
-İsrail siyasi bir kurum değildir; ırkçı dini-etnik bir kurumdur.
-İsrail egemen bir devlet değildir, siyasi ,ekonomik ve askeri destek olarak bütünüyle Amerika Birleşik Devletlerine bağlı olması İsrail’i egemen bir devlet değil de Amerikan sömürgesi yapmaktadır.
Ardışık Amerika yönetimleri aralıksız bir şekilde İsrail güvenliğine bağlılığını belirtmektedir. Uluslar arası kurallara göre her devlet yalnızca kendi güvenliğine bağlıdır ve dünyada İsrail güvenliğine bağlı olan Amerika Birleşik Devletleri dışında hiçbir devlet başka bir devletin güvenliğine bağlı değildir. İsrail’in Amerika’nın sömürgesinde tanınmış olması daha gerçekçi ve doğru olurdu.
İkinci Olarak: İsrail uluslar arası olarak yasadışı bir kuruluştur ve soruşturulması zorunludur. İsrail’in Birleşmiş Milletler’in bir oluşumu olmasına rağmen – Terörist Siyonist grupların İsrail’in kuruluşunu engellemek için sahip olunmuş ‘Folk Benadette’ ve ‘the Count of Weisberg’e suikastinden sonra kurulan – hala ve en başından beri uluslar arası kanunlara ya da Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ilke kararlarına uymayan, Amerika Birleşik Devletleri vetosuna dayanan normalin dışında bir kuruluştur.
1- İsrail otellerde, sinemalarda ve marketlerde sivilleri bombalamaktan dolayı haklarında dava açılmış olan terörist gruplar (Lehi, Stern, Revizyonist ve Siyonist grup, Irgun, ve Haganah)tarafından bulunmuştur.
2- İsrail yüzlerce Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ilke kararlarını ihlal etmiştir ve Amerika Birleşik Devletleri’nin reddiyle korunmuştur,hakkında soruşturma açılmamıştır.
3- İsrail işgali sürdürmekte, kasıtlı olarak sivilleri, muhabirleri ve doktorları hedef almakta ve yaralılara ilk yardımın gelişini engellemektedir.
4- İsrail Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’nı imzalamamıştır. İsrail kitle imha silahlarını, nükleer silahlarını geliştirmektedir ve uluslar arası yasaklanmış olan silahlarla kasıtlı olarak sivilleri hedef almaktadır.
5- İsrail demokrasi iddialarına rağmen kendi vatandaşlarının siyasi ve sivil haklarını ihlâl etmektedir. İsrail son seçimlerde aday gösterilmiş birkaç İsrailli siyasi partiyi yasaklamıştır çünkü parti üyeleri Arap asıllı kişilerdi. Bu karar uluslar arası kurallara karşı çıkan ve yürürlükten kalkmış,köhne Güney Afrika ırk ayrımı sistemine benzeyen fark gözetici ve ırkçı önlemleri doğurmuştur.
İsrailli yetkililer Yahudi olmayan vatandaşların “Yahudi Devleti”nden “temizlenme” sine inandıklarını açıkça beyan etmişlerdir. Tzipi Livni, Filistin Devleti’nin kurulması durumunda “arındırılmış” bir İsrail Devleti adına bütün Arap asıllı İsrailli’lerin İsraili terkederek Filistin’e gitmek zorunda olduklarını söylemiştir.
Üçüncü Olarak: Siyonizm, Uluslar arası İnsanhakları Beyannamesi, Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi ve Sosyal, Ekonomik ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi’ndeki maddelerle çelişmektedir.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi:
İsrail tarafından ihlal edilen maddeler:
Madde 1
Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.
Madde 2
Herkes, ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir akide, milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin işbu Beyanname’de ilan olunan tekmil haklardan ve bütün hürriyetlerden istifade edebilir.
Bundan başka, bağımsız memleket uyruğu olsun, vesayet altında bulunan, gayri muhtar veya sair bir egemenlik kayıtlamasına tabi ülke uyruğu olsun, bir şahıs hakkında, uyruğu bulunduğu memleket veya ülkenin siyasi, hukuki veya milletlerarası statüsü bakımından hiçbir ayrılık gözetilmeyecektir.
-Siyonizm esasen ayrımcılık yapmaya dayanmaktadır. “İnsanları Seçme” fikri üzerine kökleşmiştir. Tevrattaki açıklamaların yanlış yorumlanması İsrailin işgallerde de görüldüğü gibi Filistinlilere ve İsrailli Arap vatandaşlara karşı ayrım gözetici uygulamalarını, ambargoları, sivilleri hedef almalarını, toprak hacizlerini, ayırıcı duvar yapımını, politik, sosyal ve ekonomik haklardan mahrum etme uygulanmalarını açıklamaktadır. Bütün bu insafsızlıklar etnik kökenleri ve dinleri sebebiyle Araplara yöneltilmektedir.
-N.B.: Bu tür ihlaller dindar Yahudiler tarafından tamamen ayıplanmaktadır ve insan olarak bizler Museviliğe leke düşürmüş olmalarından, Musevi imajını kötü göstermelerinden ve düşündükleri herşeyin Yahudiliğe göre doğru yorum olduğunu tekelleştirmelerinden (ki bu, bütün Siyonist-Yahudi karşıtları taradından reddedilir) dolayı Siyonizm ve İsrail’in dünyadaki en büyük Yahudi düşmanları olduklarına inanıyoruz.
Madde 3 Yaşamak, hürriyet ve kişi emniyeti her ferdin hakkıdır.
-İsrail kurulduğu andan itibaren insanları yaşama haklarından, özgürlüklerinden ve güvenliklerinden mahrum etmeye dayalı bir kuruluştu. İlk olarak Siyonist terörist gruplar tarafından gerçekleştirilen Deir Yasin katliamıyla başladı. Bu katliam İsrail devletinin çekirdeğiydi. İsrail’in bulunmasından hemen sonra sivillere karşı birkaç katliam yer aldı. Burda bütün bunların hepsine değinmeye yeterli yer olmadığından sadece birkaç tanesine değineceğiz : Dawayma Katliamı (1948), Kafr Kasim katliamı (1956) ve son zamanlarda Gazze’de vuku bulmuş birçok katliam (2008/2009). İsrail yetkilileri onlara karşı direnen gruplara baskı yapmak için kasıtlı olarak sivilleri hedef aldıklarını sıklıkla belirtmektelerdir.
-İsrail Lübnan’da ve Filistin’de Birleşmiş Milletler binasını ve personellerini birkaç kez bombalamıştır.
-İsrail uluslar arası yasaklanmış silahlarla sivilleri ve Birleşmiş Milletler binasını hedef almaktadır.
-İsrail Cenin’deki katliamdan sonra Birleşmiş Milletler temsilcisine ev sahipliği yapmayı reddetmiştir(2002).
Madde 5 Hiç kimse işkenceye, zalimane, gayriinsani, haysiyet kırıcı cezalara veya muamelelere tabi tutulamaz.
-İsrail işgal altındaki topraklarda Filistinli mahkumları, kontrol noktalarında ele geçirilmiş olan sivilleri, okul yolunda olan çocukları ve yerli sivilleri acımasız işkencelere ve alçaltıcı muamelelere tabi tutmaktadır.
-İsrail askerleri kontrol noktalarında ele geçirilmiş sivilleri ve çocukları kelepçelemekte ve gözlerini bağlamaktalar. Ayrıca çocukları alarak onları diğer çocukların attığı taşlara karşı canlı kalkan olarak kullanmaktalardır.
-Filistinli’lerin evleri İsrail askerleri tarafından çocuklara ve kadınlara onları korkutmak için doğrultulan silahlarla günlük baskın hedefleri halindedir.
Madde 9
Hiç kimse keyfi olarak tutuklanamaz, alıkonulanamaz veya sürülemez.
• İsrail başından beri Filistinlileri topraklarından sürgün etmiş, evlerini yıkıma uğratmıştır. Sonuç olaraktan Filistinliler şu an birçok farklı ülkede mülteci olarak yaşamaktadır.
• İsrail, Filistinli mültecilerin topraklarına geri dönme haklarını reddetmektedir.
• İsrail çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere binlere Filistinliyi hapsetmektedir.
• Gazze üzerindeki son çatışmada (2008-2009), raporların ve görgü tanıklarının da belirtmesiyle, İsrail, yaşları 16 nın üzerinde olmak üzere binden fazla Filistinliyi tutuklamış, onları tehlikeli bölgelere yerleştirmiş ve kalkan(siper) olarak kullanmıştır.
• Gazze de ki savaş boyunca (2008-2009) İsrail ordusu yaralı sivilleri tutuklamış, kasıtlı olarak onları kan kaybeder vaziyette bırakmış ve hastane ekibinin onlara ulaşmasını engellemiştir.
• Görgü tanıkları savaş boyunca İsrail ordusunun yaralı sivilleri tankların önündeki çukurlara yerleştirerek kullandığını ve ateş hattına koyarak hayatlarını tehlikeye attığını belirtmiştir.
• Şahitler İsrail askerlerinin aileleri Gazze evlerine zorla girerken siper olarak kullandığına tanıklık etmişlerdir(2008-2009).
• İsrail ordusu Gazze de ki evleri aileleri siper olarak kullanmak amacıyla alıkoyarak askeri gözetleme merkezi, askeri üs olarak kullanmıştır.
• Şu ana kadar, 200 sivilden fazla insan- bazıları direk soruşturma, işkence ve zorbalığa maruz kalarak- İsrail ordusunun gözetimi altındadır
• İsrail ordusu tutuklananların adlarını ve sayılarını isteyen Kızıl Haç, Filistinli yetkililer ve insan hakları organizasyonlarıyla iş birliğini reddetmiştir. Bu işbirliğinin reddi tutuklananların güvenliği ile ilgili endişe ve korkuyu arttırmıştır.
Madde 13 1. Herkes herhangi bir devletin sınırları dahilinde serbestçe dolaşma ve yerleşme hakkına haizdir.
2. Herkes, kendi memleketi de dahil, herhangi bir memleketi terketmek ve memleketine dönmek hakkına haizdir.
• İsrail Filistinli’leri 20 ve daha fazla saat kontrol noktalarında tutarak ikamet ve hareket haklarından mahrum etmiştir.
• İsrail mültecilerin topraklarına geri dönmelerini engellemektedir.
• İsrail yüksek rakamdaki Filistinlilerin ikametlerini kısıtlamakta ve sebep belirtmeden ülkeden ayrılmalarını engellemektedir.
Madde 14 1. Herkes zulüm karşısında başka memleketlerden mülteci olarak kabulü talep etmek ve memleketler tarafından mülteci muamelesi görmek hakkını haizdir.
2. Bu hak, gerçekten adi bir cürüme veya Birleşmiş Milletler prensip ve amaçlarına aykırı faaliyetlere müstenit kovuşturmalar halinde ileri sürülemez.
• İsrail Filistin şehirlerini bombalayıp, sivillerin sınırları ve ablukayı kapatarak tehlikeli noktalardan ayrılmalarını durdurmaktadır (Gazze 2008/2009 Savaşı).
Madde 15
1. Her ferdin bir uyrukluk hakkı vardır.
2. Hiç kimse keyfi olarak uyrukluğundan ve uyrukluğunu değiştirmek hakkından mahrum edilemez.
• İsrail kendi milliyetini tüm dünyadaki Yahudiler için dini bir temel addederken, bazı Arap-İsraillileri kendi politik görüşlerine katılmadığı için milliyetlerini yürürlükten kaldırmakla tehdit etmektedir.
• İsrail Filistinlileri vatanlarından sürgün ettikten sonra, onların geri dönme haklarını vermeyi reddetmektedir.
• İsrail, İsrail ulusunu Golan Heights’ ta ikamet eden insanlara dayatmaya çalışmakta ve İsrail ulusunu kabul etmeyen herkese her türlü tehdit ve gözdağı uygulamaktadır.
Madde 17 1. Her şahıs tek başına veya başkalarıyla birlikte mal ve mülk sahibi olmak hakkını haizdir.
2. Hiç kimse keyfi olarak mal ve mülkünden mahrum edilemez.
• İsrail Filistin topraklarını haczetmekte, Filistinlileri sürgün etmekte ve işgal toprakları üzerinde kendi evlerini yapmak isteyenleri def etmektedir.
• İsrail yıllardır on binlerce zeytin ağacını, turunçgillerden olan meyveleri ve üzüm korularını kökünden sökmekte ve tahrip etmektedir. Onların hepsi yüzyıllardır Filistinlilere aittir.
• İsrail el konulmuş Filistin toprakları üzerine ayrım duvarı inşa etmiş ve Filistin köylerini ulaşılamaz kantonlara bölmüştür.
Madde 21
1. Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
2. Her şahıs memleketin kamu hizmetlerine eşitlikle girme hakkını haizdir.
3. Halkın iradesi kamu otoritesinin esasıdır; bu irade, gizli şekilde veya serbestliği sağlayacak muadil bir usul ile cereyan edecek, genel ve eşit oy verme yoluyla yapılacak olan devri ve dürüst seçimlerle ifade edilir.
Biz zaten İsrail’in Arap-İsrailli partilerin seçimlere katılmasını ve onların demokratik haklarını uygulamalarını etnik özgeçmişlerinden dolayı reddettiğini belirtmiştik. İsrail Filistin topraklarında yaşayan ve Filistin otoritesi altında bulunan insanların tüm demokratik seçeneklerini görmezden geliyor, sindiriyor ve reddediyor. İsrail demokratik bir yolla seçilmiş olan bakanları, vekilleri ve temsilcileri gözaltına alıyor ve herhangi bir mahkeme yapmaksızın veya resmi askeri mahkemeler yaparak onların özgürlük haklarının önüne geçiyor. Politik mahkûmlar birer birey ve insanların vekili olarak sahip oldukları en temel sivil haklarını kullanmaktan mahrumlar.
Madde 22 Her şahsın, cemiyetin bir üyesi olmak itibariyle, sosyal güvenliğe hakkı vardır; haysiyeti için ve şahsiyetinin serbestçe gelişmesi için zaruri olan ekonomik, sosyal ve kültürel hakların milli gayret ve milletlerarası işbirliği yoluyla ve her devletin teşkilatı ve kaynaklarıyla mütenasip olarak gerçekleştirilmesine hakkı vardır.
- İsrail sınırları kapatıyor ve Filistinlilerin insani yardımlara ulaşmalarını reddediyor şu anda da Gazze’de devam eden durumda olduğu gibi.
- İsrail Filistinli işçileri sömürüyor ve onları düşük ücretlerle çalıştırıyor. Filistinli işçiler İsrail içindeki resmi haklardan yararlanamıyor, bunun yanı sıra kötü muameleye ve herhangi bir zamanda hiçbir resmi hak verilmeksizin kovulmaya maruz bırakılıyorlar.
Madde 25
1. Her şahsın, gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, giyim, mesken, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dahil olmak üzere sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkânlarından iradesi dışında mahrum bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı vardır.
2. Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.
İsrail Filistinli işçiler üzerinde kısıtlamalar yaparak bütün bu maddeleri ihlal ediyor, onları sınırlarda ve kontrol noktalarında uzun süre gözaltında tutuyor. Ayrıca İsrail işçilerin ücretlerine ve haklarına karşılık olarak, işçilerden Filistinli memurlar ve vatandaşlar hakkındaki güvenlik bilgilerini İsrail’in istihbarat ajanlarına onları öldürmek veya tutuklamak için ifşa etmelerini isteyerek, politik olarak işçilerin birçoğunu sömürüyor.
İsrail Filistinlilerin insani koşullarını ve yaşam şartlarını yaşayan bir cehenneme çevirdi. Birçok Filistinli hamile kadın doğumlarını sınırlarda ve kontrol noktalarında meydanda yapıyorlar. İsrail ordusu hamile kadınları ve hastaları taşımak için hiçbir yardım veya araç sunmuyor. Yıllık olarak yüzlerce insan hastanelere ve yardıma ulaşmaları engellendikten sonra sınırlarda ölüyor. Filistinli çocuklar bombardımanlar, ablukalar altında, ölüm ve yıkım sahneleri ortasında çocuk olarak en temel haklarından yoksun bırakılarak doğup büyüyorlar.
İsrail çocuklara daimi bir savaş ortamında bir hayat yüklüyor, onları okuma ve güven içerisinde okula gitme haklarından yoksun bırakıyor.
Okullar birçok defa bombalandı ve ölen Filistinli çocuk sayısının oranı modern savaşlar içindeki en yüksek olanıdır. Bu çocuklar arasında birçok bebek yakın menzilli ateşlerde vurularak can verdi.
İsrail maddeleri daha çok ihlal etmektedir, bütünüyle olmasa da Siyasi ve Medeni Haklar Uluslar Arası Sözleşmesi işgal edilmiş Golan tepelerindeki Filsistinlilerle ve yerlilerle yönetimde bir ilişki içindedir.
1.BÖLÜM
1. Madde 1. Bütün halklar kendi kaderlerini tayin hakkına sahiptir. Bu hak vasıtasıyla halklar kendi siyasal statülerini serbestçe tayin edebilir ve, ekonomik, sosyal ve siyasal gelişmelerini serbestçe sürdürebilirler.
2. Bütün halklar uluslararası hukuka ve karşılıklı menfaat ilkesine dayanan uluslararası ekonomik işbirliği yükümlülüklerine zarar vermemek koşuluyla, doğal kaynakları ve zenginlikleri üzerinde kendi yararına serbestçe tasarrufta bulunabilir. Bir halk sahip olduğu maddi kaynaklardan hiç bir koşulda yoksun bırakılamaz.
3. Kendini Yönetemeyen ve Vesayet altındaki Ülkelerden sorumlu olan Devletler de dahil bu Sözleşmeye Taraf bütün Devletler, kendi kaderini tayin hakkının gerçekleştirilmesi için çaba gösterir ve Birleşmiş Milletler şartının hükümlerine uygun olarak bu hakka saygı gösterir.
- İsrail Filistinli’lerin topraklarını ve Golan tepelerini işgal etmektedir, Güvenlik Konseyi’nin kararlarına uymaması İsrail’in işgal etmiş olduğu topraklardan geri çekilmesinin zorunluluğunu gerektirir.
-İsrail Filistinlilerin ve Golan’ın maliklerinin kendi kararlarını kendilerinin vermesini ve politik durumlarını belirleme özgürlüklerini reddetmektedir, onların ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimlerini takip etmektedir, kötü ve yasadışı bir güçle değinilen haklarını uygulamaktan alıkoymaktadır.
-İsrail Filistinin önemli kültürel şahıslarını hedef almaktadır. 1970’te Filistinli, önde gelen edebi şahıslardan Ghassan Kanafani’ye suikast düzenlemiştir. 1987’de Filistinli, önde gelen karikatürist Naji Al-Ali’ye suikast düzenlemiştir.
-İsrail Filistinlilerin okullarına ulaşımını ve üniversitelere katılımlarını engellemektedir, ve yurtdışından burs kazandıkları zaman, onları yolculuk yapmaktan alıkoymaktadır.
2. Bölüm
2.Madde
1. Bu Sözleşmeye Taraf her Devlet, bu Sözleşmede tanınan hakları ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal veya diğer bir fikir, ulusal veya sosyal köken, mülkiyet, doğum veya diğer bir statü gibi herhangi bir nedenle ayrımcılık yapılmaksızın, kendi toprakları üzerinde bulunan ve egemenlik yetkisine tabi olan bütün bireyler için güvence altına almayı bu ve haklara saygı göstermeyi taahhüt eder.
2. Sözleşmede tanınan hakları kendi mevzuatında veya uygulamasında henüz tanımamış olup da bu Sözleşmeye Taraf Devletler, kendi anayasal usullerine ve bu Sözleşmenin hükümlerine uygun olarak, Sözleşmede tanınan hakları uygulamaya geçirmek için gerekli olan tedbirleri veya diğer önlemleri almayı taahhüt ederler.
3. Bu Sözleşmeye Taraf her Devlet şu taahhütlerde bulunur:
a) Bu Sözleşmede tanınan hakları veya özgürlükleri ihlal edilenlere, ihlal fiili resmi sıfatlarıyla hareket eden kişilerden başka kimseler tarafından işlense dahi, etkili bir hukuki yola başvurma hakkı sağlamak;
b) Bu tür bir hukuki yola başvurmak isteyen kişinin hakkının yetkili yargısal, idari ve yasama organları veya Devletin hukuk sisteminin öngördüğü başka bir yetkili makamı tarafından karara başlanmasını sağlamak ve yargısal hukuki yollara başvurma imkanını geliştirmek;
c) Bu gibi hukuki yolların tanınması halinde, yetkili makamlar tarafından bu hukuki yolların işletilmesini sağlamak.
-İsrail bu maddeyi ihlal etmektedir. İsrail’deki Arap vatandaşları, herhangi bir Yahudi İsrailli’ye verilmekte olan bütün haklardan men edilmektedir. İsrail’de Yahudi’lerin silah sahibi olmalarına ve onları taşımalarına izin verilmektedir, bu onların dini gelenek uygulamalarıdır- hatta bu dini gelenekler diğer dinleri ve ırkları lanetlemek gibi radikal ve ırkçı aktivitelerdir ve Yahudiler silahlarını sokakta yürümekte olan, Yahudi olmayan herhangi bir vatandaşa hedef almakta izinlidirler. Bu tür eylemler İsrail kanunlarına göre yasadışı değildir.
-Yahudi olmayan vatandaşlar orduya katılmaları için zorlanmaktadır; orduda görevli Yahudi’ler yüksek derecede korunurlarken, Yahudi olmayanlar ateşin ön sırasında yer almaktadırlar ve yaşamları kasten tehlikeye atılmaktadır.
-Yahudi olmayan vatandaşlar orduda Arap sokaklarında görev yapmak için ve kendi halklarına saldırmaları için zorlanmaktadırlar. Eğer reddederlerse, hapsedilmekle yüzyüze kalmaktalardır.
-İsrail, Yahudi olmayan vatandaşlarını kendi dinlerinin uygulamalarını yapmaktan yoksun bırakmaktadır, ve eğer izin verirlerse, ordu cami ya da kilisenin etraflarını kuşatmaktadır.
-İsrail 50 yaşın altındaki erkeklerin El-Aksa Camii’nde ibadet etmelerini engellemektedir ve onları tanklar ve tüfeklerle çevrilmiş sokaklarda namaz kılmaya zorlamaktadır.
-Tutuklanmış olan Arap’ların bütün hakları İsrail tarafından reddedilmektedir, işkenceye karşı korunmasızlar ve hakim yasal duruma göre değil de dine ve de ırka göre tutuklularla yaptığı anlaşmayla mahkumlar sahte testleri kabullenmektelerdir.
-Onbinden fazla Arap, politik fikirlerinden dolayı İsrail hapishanelerinde hapsedilmişlerdir. Çoğusu herhangi bir yargılamadan geçirilmemiştir.
4. Madde 1. Sözleşmeci Taraf Devletler, ulusun yaşamını tehdit eden olağanüstü bir durumun meydana gelmesi ve bun resmen ilan etmeleri halinde, durumun zorunluluklarının kesinlikle gerektirdiği ölçüde, uluslararası hukuktan doğan diğer yükümlülüklerine aykırı düşmeyecek ve ırk, renk, cinsiyet, dil, din, toplumsal köken gibi sebeplerle ayrımcılık içermeyecek şekilde, bu Sözleşmedeki yükümlülüklerinde azaltma yapan tedbirler alabilir.
2. Sözleşmenin 6, 7, 8 (1 ve 2 fıkralar), 11, 15, 16 ve 18. maddelerindeki yükümlülüklerde hiç bir azaltma yapılamaz.
3. Sözleşmedeki yükümlülüklerini azaltma yetkisi kullanan Sözleşmeye Taraf bir Devlet, yükümlülük azaltılan Sözleşme maddeleri ile yükümlülük azaltmayı gerektiren sebepler hakkında Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri aracılığıyla Sözleşmeye Taraf diğer Devletleri derhal bilgilendirir. Yükümlülük azaltmanın sona erme tarihi de aynı yolla başka bir bildirimle iletilir.
İsrail yukarıdaki maddede geçen tüm noktaları ihlal etmiştir. İsrail güvenliğini koruma bahanesi ile İsrail tüm Arap vatandaşlarını güvenlikten çıkartmaktadır. Amerika nın veto hakkıyla korunmuş olarak, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi önergelerine asla itibar etmemiştir.
9. Madde 1. Herkes kişi özgürlüğü ve kişi güvenliği hakkına sahiptir. Hiç kimse keyfi olarak gözaltına alınamaz veya tutulamaz. Hiç kimse hukukun öngördüğü sebepler ve usuller dışında özgürlüğünden yoksun bırakılamaz.
2. Gözaltına alınan bir kimse, gözaltına alınma sebepleri hakkında gözaltına alındığı sırada ve kendisine isnat edilen suçlar konusunda derhal bilgilendirilir.
3. Cezai bir fiilden ötürü gözaltına alınan veya tutulan bir kimse derhal bir yargıç veya hukuken yargılama yetkisine sahip diğer bir görevli önüne çıkarılır ve bu kimse makul bir sürede yargılanma veya salıverilme hakkına sahiptir. Yargılanan bir kimsenin tutuklanması genel bir kural olamaz; yargılamanın her aşamasında tutuklunun salıverilmesine karar verilebilir; salıverilme bu kimsenin duruşmaya gelmesini sağlamak ve mahkum edilmesi halinde hükmün infazını temin etmek için teminata başlanabilir.
4. Gözaltına alınarak veya tutularak özgürlüğünden yoksun bırakılan bir kimse, tutulmasının hukukiliği hakkında hemen karar verebilecek ve eğer tutulması hukuki değilse salıverilmesine hükmedebilecek bir mahkemeye başvurma hakkına sahiptir.
5. Hukuka aykırı olarak gözaltına alınmaktan veya tutulmaktan mağdur olan bir kimse icrası mümkün bir tazminat hakkına sahiptir.
İsrail işgali altında olan Filistinliler hiçbir güvenlikten nasiplerini almamışlardır. İsrail güçleri evlere girmekte ve keyfi tutuklamalarına sivilleri hedef almaktadır. Hiçbir yasal bahane olmadan ve tutuklanma sebeplerini bilmeden özgürlüklerinden mahrum bırakılmaktadırlar. Tutuklanma süreleri boyunca insan dışı muamelelere maruz kalmaktadırlar. Bir Filistinli’nin tutuklanmasından sonra, çoğunlukla İsrail ordusu buldozerleriyle evlere girmekte ve ailesini taciz etmektedir. Tutuklanmadan sonra, Filistinliler azılı bir işkenceye maruz kalmaktadırlar. İsrail mahkemeleri Filistinliler üzerine kanunları uygulamamaktadır. Davalının ırk ve dinine göre, öncelikli olarak düşmanca bir pozisyon almaktadırlar.
10. Madde
1. Özgürlüğünden yoksun bırakılan herkes, insani muamele ve insanın doğuştan sahip olduğu insanlık onuruna saygı görme hakkına sahiptir.
2. a) Tutuklu sanıklar, istisnai haller dışında mahkumlardan ayrı tutulur ve kendilerine mahkum edilmemiş kimselerin statüsüne uygun tarzda ayrı bir muamele uygulanır.
b) Tutuklu küçük sanıklar yetişkinlerden ayrı tutulur ve en kısa sürede yargısal makamların önüne çıkarılırlar.
3. Ceza infaz sistemi, mahpusları iyileştirme ve toplumsal rehabilitasyonlarını sağlama gibi temel amaçlara sahip olur. Küçük failler ‘yetişkinlerden ayrılır ve yaşları ile hukuki statülerine uygun bir muamele görürler.
• İsrail tarafından tutuklanan herhangi bir Filistinli ya da Arap, insanlık dışı hakaretlerle muamele görmektedir.
• İsrail tarafından tutuklanan her Filistinli işkenceye mahkûmdur.
• Politik nedenlerden ötürü tutuklanan Filistinliler suçlularla aynı hücreye konulmaktadır.
• Filistin genç nüfusu da suçlu yetişkinlerle aynı hücreye yerleştirilmektedirler.
• On binden fazla Filistinli ve Arap hapsedilmiş ve insanlık dışı şartlara maruz bırakılmıştır. Çoğunu çocuklar, kadınlar ve hamile kadınlar oluşturmaktadır.
• İsrail hapislerindeki hamile Arap kadınlar, hapishanede doğum yapmakta ve bebeklerin akraba gözetimine gönderilmesine izin verilmemektedir.
12. Madde 1. Bir Devletin ülkesinde hukuka uygun olarak bulunan bir kimse, o ülke sınırları içinde seyahat etme özgürlüğüne ve yerleşeceği yeri seçme hakkına sahiptir.
2. Herkes kendi ülkesi de dahil, bir ülkeden ayrılmakta serbesttir.
3. Yukarıda belirtilen haklar, bu Sözleşmede tanınan diğer haklara uygun olarak ulusal güvenlik, kamu düzeni (ordre public), genel sağlık veya genel ahlak veya başkalarının hak ve özgürlüklerini korumak için gerekli sebepler ile hukuken öngörülmüş sınırlamalar dışında hiç bir sınırlamaya tabi tutulamaz.
4. Hiç kimse, kendi ülkesine girme hakkından keyfi olarak yoksun bırakılamaz.
- İsrail zorla sürgün edilmiş milyonlarca mülteciyi vatanlarına geri dönmekten mahrum etmektedir.
- İsrail keyfi olarak Filistinli gençleri yurtdışında eğitim almaktan mahrum etmektedir. Hatta onları kendi ülkelerinde eğitim almalarından da mahrum bırakmaktadır.
14. Madde 1. Herkes mahkemeler ve yargı yerleri önünde eşittir. Herkes, hakkındaki bir suç isnadının veya hak ve yükümlülükleri ilgili bir hukuki uyuşmazlığın karara bağlanmasında, hukuken kurulmuş yetkili, bağımsız ve tarafsız bir yargı yeri tarafından adil ve aleni olarak yargılanma hakkına sahiptir. Davayı izleyenler ve basın mensupları, demokratik bir toplumdaki genel ahlak, kamu düzeni (ordre public) veya ulusal güvenlik nedeniyle veya tarafların özel yaşamlarının menfaatinin gerektirmesi halinde veya mahkemenin görüşüne göre aleniliğin adaletin gerçekleşmesine zarar vereceği özel şartların kesinlikle gerektirdiği ölçüde, duruşmalardan tamamen veya kısmen çıkarılabilir; ancak bir ceza davasında veya hukuk davasında verilen hüküm, gençlerin menfaati veya aile uyuşmazlıkları veya çocuğun velayeti ile ilgili davalar aksini gerektirmedikçe aleni olarak tefhim edilir.
2. Hakkında bir suç isnadı bulunan bir kimse, hukuka göre suçluluğu kanıtlanıncaya kadar masum sayılma hakkına sahiptir.
3. Hakkında bir suç isnadı bulunan bir kimsenin bu isnadın karara bağlanmasında, tam bir eşitlik içinde asgari şu haklara sahiptir:
a) Hakkındaki suç isnadının niteliği ve nedenleri konusunda ayrıntılı bir şekilde ve anlayabileceği bir dilde derhal bilgilendirilme;
b) Savunmasını hazırlamak ve kendi seçtiği avukatla görüşmek için yeterli zamana ve kolaylıklara sahip olma
c) Sebepsiz yere gecikmeden yargılanma,
d) Duruşmalarda hazır bulundurulma ve kendisini bizzat veya kendi seçeceği bir avukat aracılığıyla savunma eğer avukatı bulunmuyorsa sahip olduğu haklar konusunda bilgilendirilme; adaletin yararı gerektirdiği her durumda kendisine bir avukat tayin edilme ve eğer avukata ödeme yapabilecek yeterli imkanı yoksa, ücretsiz olarak avukat tayin edilme;
e) Aleyhindeki tanıkları sorguya çekme veya çektirme ve lehindeki tanıkların mahkemeye çıkmalarını ve aleyhindeki tanıklarla aynı koşullarda sorguya çekilmelerini sağlama,
f) Mahkemede konuşulan dili anlamıyor veya konuşamıyorsa, bir çevirmenin yardımından ücretsiz olarak yararlanma
g) Kendisini suçlandırıcı tanıklık yapmaya veya bir suçu itirafa zorlanmama.
4. Küçüklerin yargılanmasında küçüklerin yaşlarını ve rehabilitasyonlarını ilerletmeyi göz önünde tutacak bir yargılama usulü izlenir.
5. Bir suçtan ötürü mahkum olan bir kimse, mahkumiyetinin ve aldığı cezanın daha yüksek bir yargı yeri tarafından hukuka göre incelenmesini isteme hakkına sahiptir.
6. Bir kimse bir suçtan ötürü nihai bir kararla mahkum olduğunda ve bu mahkumiyeti adli hata bulunduğu gerekçesiyle bozulduğunda veya kendisi bağışlandığında, eğer mahkumiyet kararının verildiği tarihte bilinmeyen olayların ortaya çıkarılamamış olmasının nedenleri kısmen veya tamamen kendisine yüklenebileceği kanıtlanmadıkça, bu tür bir mahkumiyetin sonucu olarak ceza çeken bir kimseye hukuka uygun olarak tazminat ödenir.
7. Bir ülkenin hukukuna ve ceza yargılama usulüne uygun olarak daha önce kesin biçimde mahkum olan veya beraat eden bir kimse aynı suçtan ötürü ikinci kez yargılanamaz ve cezalandırılamaz.
-Konu Filistinliler ve Araplar olunca bu yazıdaki her bir madde İsrail tarafından ihlal edilmektedir.
-İsrail mahkemeleri Filistinlilerin ya da Arapların lehine olan herhangi bir İsrail kuralını etkisiz hale getirmektedirler. Kişiler daha mahkeme salonuna adım atmadan suçlu bulunmaktadırlar.
-İsrail mahkemeleri sanık tarafından belirlenen avukatları işten çıkararak Arap ırkına karşı önyargılı olarak bilinen kişileri atamaktadır.
17. Madde
1. Hiç kimsenin özel ve aile yaşamına, konutuna veya haberleşmesine keyfi veya hukuka aykırı olarak müdahale edilemez; onuru veya itibarı hukuka aykırı saldırılara maruz bırakılamaz.
2. Herkes bu tür saldırılara veya müdahalelere karşı hukuk tarafından korunma hakkına sahiptir.
İsrail Uluslar arası koruma altındaki bu makaleyi ihlal etti. İsrail kuvvetleri Filistinlilerin evlerine acımasızca ve ev mahremiyetine saygıdan yoksun bir biçimde saldırlar düzenliyor ve evdeki aile bireylerine özellikle çocuklara kötü muamelede bulunup hakaret ediyorlar.
Kişinin onur ve itibarına hukuk dışı saldırılarla ilgili olarak : Geçtiğimiz yıl boyunca , Müslüman ve Araplar üzerine sıkça ataklar düzenleniyor ve bu ataklar İslam ve Arap karşıtlığı olarak biliniyor. Müslüman ve Arapları “terörist ,geri kafalı ve medeniyetsiz” diye hakaret vari adlandıran organize suçlamalarla aslında İsrail katliamlarını, Amerikanın Afganistan işgalini ve Iraktaki yasadışı muamelelerini ve en nihayetinde de dünya üzerinde kötü bir nama sahip olan Ebu Garib ve Guantanamo hapishanelerinde yaşanan insanlık dışı muamelelerini meşrulaştırmak amaçlanmıştır.Bu tür kampanyalar tüm dünya üzerindeki Müslümanlar ve Araplar için büyük tahribata sebep olmuştur ve bu tahribat Müslümanların, Arapların, hatta bazı Sihlerin ve Hinduların ( renklerinden ve bazı özelliklerinden dolayı Orta Doğu’da yaşayan Müslümanlara benzedikleri için) tutuklanmalarına, işlerini kaybetmelerine, zulüm görmelerine ve ırkçı cinayetlere kurban edilmelerine neden olmuştur. Devletin ve avam tabakasının tam desteğiyle birçok Müslüman ve Arap, ekonomik, politik ve askeri alanlarda zarara uğratılmıştır. İnsanlık dışı suçlar ve uluslar arası yasak eylemler toplu ve bireysel anlamda Müslüman ve Araplara yöneltilmiştir. Uluslar arası medya ve yayın organları durmaksızın, acımasızca Müslümanları ve Arapları karalama kampanyalarına girmişlerdir. FOX haber yayın organı ısrarla Müslümanlara , uluslar arası gazetelere vb. karşı düşmanlığı,kini ve hıncı uyandıracak materyaller yayınlamaktadır.
Şuan itibariyle Guantanamo üssünün kapatılması ve Iraktan geri çekilinmesi yolunda atılacak adımlardan sonra aşağıdan sırlananların da yapılmasını talep ediyoruz :
1- Müslüman ve Araplara karşı başlatılan bu zalimce eylemlerden ve bu eylemlerden toplumsal ve bireysel anlamda etkilenen Müslümanlardan ve Araplardan yasal bir ÖZÜR.
2- Askeri , ekonomik anlamda Müslümanlara karşı düşmanca düzenlenen eylemlerin yada hınç ve garez içeren konuşmaların ve buna benzer kampanyaların hemen durdurulmasını
3- Müslüman ve Araplara Karşı başlatılan tüm bu saldırılar üzerine uluslar arası yasal bir kınama.
4- İsrail ve diğer dünya güçleri tarafından yürütülen ve dünyaya yayılmış olan bu düşmanca politika insanlık dışı savaş suçlarını kapsayıcı niteliktedir. Bu tür politikaların yasal bir bildiriyle Müslüman ve Arapları zulümden korumaya yönelik yeni bir yaptırımla uluslar arası anlamda kınanması gerekmektedir.
5- Araplar Yahudi düşmanı olmadığı halde, saldırıya uğradıklarında ,Yahudi aleyhtarlığı içeren uluslar arası bir kanunla başvuru yapmalarına , haklarını aramalarına izin verilmiyor, bu yüzden Müslüman ve Arapları koruyacak bir yasanın çıkarılması gereklidir.
6- Arap ve Müslümanlar için uygun finansal, politik ve ahlaki destek bağlamında tazminat bağlanması.
20. Madde
1. Her türlü savaş propagandası hukuk tarafından yasaklanır.
2. Ayrımcılığa, kin ve nefrete veya şiddete tahrik eden herhangi bir ulusal, ırksal veya dinsel düşmanlığın savunulması hukuk tarafından yasaklanır. İsrailli politikacılar savaş propagandası yapmaktan sakınmayarak ve bunu seçim kampanyalarında tekrar tekrar ve ırkçı bir tonda dillendirerek, Müslüman ve Araplara açıkça katliam tehditleri savurmaktan kaçınmıyorlar.
İsrailli politikacıların demeçlerine bakarak, İsrailin kuruluşundan bu güne, politikacılar ve dini liderler tarafından, Arapların ırkçı bir dille tanımlanarak askerlere karşı hedef gösterildiklerini ve öldürülmelerinin ırk, din ve güvenlik sebeplerine dayandırarak caiz olduğunu savunduklarını saptadık.
25. Madde
Her vatandaş, bu Sözleşmenin ikinci maddesindeki ayrımlara ve makul olmayan sınırlamalara tabi tutulmaksızın şu haklara ve imkanlara sahiptir:
a) Doğrudan veya seçilmiş temsilciler aracılığıyla kamu hizmetlerine katılma
b) Seçmenlerin iradelerini serbestçe ifade etmeleri güvence altına alan, gizli olarak oy verildiği, genel ve eşit oya dayanan ve belirli aralıklarla yapılan dürüst seçimlerde oy kullanma ve seçilme;
c) Genel eşitlik ilkesine uygun olarak ülkesinde kamu hizmetlerine girme.
İşgal altındaki Filistinliler hiçbir siyasi haklara sahip değil. İsrail Filistinlilerin seçim sonuçlarına değer vermiyor ve Filistinlilerin seçtiği milletvekillerini tanımıyor. Üstelik İsrail, milletvekili dokunulmazlığı olmasına rağmen seçilen Filistinli milletvekilleri tutukluyor.
Arap kökenli İsraillilerin ne kadar vasıflı olduklarına bakılmaksızın makam liderliği ile meşgul olmalarına izin verilmemektedir.
İşe alınırken, Araplar daha ehil olsalar bile Yahudiler Araplardan önceliklidir.
27. Madde Etnik, dinsel veya dilsel azınlıkların bulunduğu bir Devlette, böyle bir azınlığa mensup bulunan kişiler grubun diğer üyeleri ile birlikte toplu olarak kendi kültürel haklarını kullanma, kendi dinlerinin gereği ibadeti etme ve uygulama veya kendi dillerini kullanma hakları engellenmez.
Yukarıdaki belgede belirtildiği üzere İsrail bu maddeyi ihlal ediyor.
İsrail anlaşmanın IV. kısmında olan tüm maddeleri çiğniyor.
Bu davranış işgal altındaki insanların haklarını gözeten ya da cinayet, soykırım, gözaltı ve hapis gibi suçların yargılanmasına olanak verecek İnsan Hakları Komitelerinin kurulmasına engel teşkil etmektedir. Birleşmiş devletler ve uluslar arası komite bundan sorumlu olduğu halde İsrail’i, liderlerini, memurlarını ve askerlerini yargılayamıyor. Aynı zamanda, İsrail her hangi bir uluslar arası komitenin sorgulamasını çeşitli neden ve amaçlarla engelliyor.
Bu kısım ne İsrail tarafından uygulanıyor ve tanınıyor, ne de uluslararası kurumlar tarafından İsrail üzerinde bu kurallar uygulanıyor.
Her hangi bir araştırmacı aşikâr bir şekilde görebilir ki, İsrail açıkça tüm uluslar arası belgeleri, bildirgeleri ve anlaşmaları ihlal ediyor. Ortada ilginç bir gerçek var ki, İsrail ve resmi yetkilileri hiçbir zaman yargılanmadı ve bu eylemleri yüzünden hesap vermedi.
Uluslararası antlaşmanın ekonomi ile alakalı kısmında ise, İsrail in nasıl bir rota izlediğini aşağıda sunuyoruz:
1.Madde
1. Bütün halklar kendi kaderlerini tayin hakkına sahiptir. Bu hak vasıtasıyla halklar kendi siyasal statülerini serbestçe tayin edebilir ve, ekonomik, sosyal ve siyasal gelişmelerini serbestçe sürdürebilirler.
2. Bütün halklar uluslararası hukuka ve karşılıklı menfaat ilkesine dayanan uluslararası ekonomik işbirliği yükümlülüklerine zarar vermemek koşuluyla, doğal kaynakları ve zenginlikleri üzerinde kendi yararına serbestçe tasarrufta bulunabilir. Bir halk sahip olduğu maddi kaynaklardan hiç bir koşulda yoksun bırakılamaz
- İsrail’in bu maddeyi sivil ve siyasal anlaşmalarda; Filistin topraklarını işgal ederek, ayrılık duvarı inşa ederek, Gazze de abluka oluşturarak, Filistinlerin tapulu topraklarında yerleşkeler inşa ederek, köyler ve şehirler arasına bariyer koyarak ve kalıcı gecikmeler yüzünden işlerini kaybeden işçiler de dâhil Filistinleri uzun zaman bu bariyerler arasında bekleterek evvelce nasıl ihlal ettiğine değinmiştik.
-İsrail, Batı Şeriadaki ve Golan tepelerindeki tüm tatlı su kaynaklarını gasp etmiştir. Beldedeki sakinleri sınır dışı ettikten ve topraklarını haciz ettikten sonra burada yerleşkeler kurdular. Tatlı su kaynaklarının yanına kendi askeriye kamplarını kurudular. İsrail Filistinlilere ait yüz binlerce zeytin ve limon ağaçlarını kesti ve hala kesmeye devam ediyor, Filistinlilerin meyve bahçelerine ve üzüm bağlarına el koyarak ayrılık duvarı yapıyor ve burada yerleşke ve askeri kışla inşa ediyor.
III. BÖLÜM
6. Madde 1. Bu Sözleşmeye Taraf Devletler herkesin çalışma hakkını tanır ve bu hakkı korumak için gerekli tedbirleri alır. Çalışma hakkı, herkesin kendi seçtiği ve girdiği bir işte çalışarak geçimini sağlama imkanına ulaşma hakkım da içerir.
2. Sözleşmeye Taraf Devletlerin çalışma hakkını tam olarak gerçekleştirmek üzere alacağı tedbirler arasında, teknik ve mesleki rehberlik hizmetleri ile öğretim programları yapmak, bireyin temel siyasal ve ekonomik özgürlüklerini koruyan şartlar içinde ekonomik, sosyal ve kültürel gelişme ile tam ve üretken istihdamı sağlamak için gerekli politikaları ve yöntemleri uygulamak da yer alır.
- Filistin gençlerinin pek çoğu İsrail’in kontrol noktalarında uyguladığı bezdirme politikalarından dolayı işsiz bulunmakta. Kontrol noktalarında uzun saatler boyunca bekletiliyor ve geçişlerini sağlamaları için kendi insanları hakkında bilgi sağlamaları isteniyor. İsrail aynı zamanda Gazze’de bulunan pek çok fabrikayı da aralıklarla bombalıyor ve Gazze’ye hammadde ve yedek parça girişine izin vermiyor. Bununla beraber, direniş savaşçılarının patlayıcı yaptığı gerekçeleriyle küçük dükkan ve atölyeler bu bombardımanlardan sık sık nasiplerini alıyor. Bu ithamların gerçek dışılığı çoğu zaman kanıtlanabiliyor, çünkü bu atölyeler ziyadesiyle küçük ve patlayıcı üretiminde kullanılabilecek bir teçhizat bulundurmuyorlar.
- İşgal siyasetinden ötürü, bütün bu maddeler Gazze ve Batı Şeria’da mevcut değil. Yokluk, abluka ve kısıtlamalardan dolayı, herhangi bir olanak ve teknoloji de ne okullarda ne de eğitim yapılan kurumlarda/ enstitülerde bulunmamakta. Filistinli bir işçinin İsrail dışında makul bir iş bulması mümkün değil ve bir çok işçi de önceden bahsedilen sebeplerden ötürü işlerini kaybediyorlar ( kontrol noktalarında bekletilmek ve İsrail istihbaratı tarafından sorguya alınmak ).
7. Madde
Bu Sözleşmeye Taraf Devletler herkese adil ve elverişli şartlarda çalışma hakkı tanır. Bu şartlar aşağıdaki hakları güvence altına alır:
a) Bütün çalışanlara sağlanan asgari bir gelir ile birlikte en azından:
i) Hiç bir ayrıma tabi tutulmaksızın özellikle kadınların erkeklerin çalışma şartlarından daha alt düzeyde olmayan şartlarda çalışmaları güvence altına alınarak, eşit işe eşit ve adil ücret;
ii) bu Sözleşmenin hükümlerine uygun olarak, kendisi ve ailesi için nezih bir yaşam;
b) Güvenli ve sağlıklı çalışma şartları;
e) Herkesin işinde daha yüksek mevkilere atanma sırasında, kıdem ve ehliyetten başka bir ölçüye tabi olmaksızın, eşit imkanlar;
d) Dinlenme, çalışma arası, çalışma saatlerinin makul ölçüde sınırlandırılması ile ücretli yıllık izin ve resmi tatillerde ücret verilmesi.
İşgal sebebiyle oluşan kısıtlamalar bahsedilen koşulların sağlanmasını engellemektedir. Filistinli kadın işçiler harap haldeki eski fabrikalarda çok zor şartlar altında çalışıyorlar. Öğretmen olarak çalışan Filistinli kadınlar ise her zaman tehlikenin yanı başında bulunuyor ve görevleri sık sık güvenlik sebepleriyle sekteye uğruyor. Çalışanlar ücretlerini çoğu zaman İsrail’in Gazze’ye para girişine izin vermemesi ve özel bankalarda işçilerin ücretleri için yapılan para havalelerin engellenmesi nedenleriyle alamamaktalar. Gazze çoğunlukla grevlere sahne oluyor, zira işçiler aylar boyunca ücretlerini ve istihdamın gerektirdiği asgari gereklilikleri ve ödemeleri alamıyorlar. İşçiler yılın çoğu ayının ücretini alamıyorlar.
10. Madde
Bu Sözleşmeye Taraf Devletler şu korumaları sağlar:
1. Toplumun doğal ve temel bir birimi olan aileye, özellikle kuruluşu sırasında ve bakmakla yükümlü oldukları çocukların bakım ve eğitim sorumluğu devam ettiği dönemde, mümkün olan en geniş ölçüde koruma ve yardım sağlanır. Evlilik, evlenmeye niyetlenen çiftlerin serbest rızaları ile meydana gelir.
2. Annelere doğumdan önce ve sonra makul bir süre özel koruma sağlanır. Çalışan annelere bu dönem için ücretli izin veya yeterli sosyal güvenlikten yararlanabilecekleri bir izin verilir.
3. Nesep veya diğer şartlar bakımından hiç bir ayrımcılık yapılmaksızın, bütün çocuklar ve gençler için özel koruma ve yardım tedbirleri alınır. Çocuklar ve gençler ekonomik ve toplumsal sömürüye karşı korunur. Çocukların ve gençlerin ahlaklarına veya sağlıklarına zararlı bulunan veya onların yaşamları için tehlikeli olan veya onların normal gelişmelerine engel olan işlerde çalıştırılmaları kanunla cezalandırılır. Devlet ayrıca, çocukların ücretli olarak çalıştırılmasının hukuken yasaklandığı ve cezalandırıldığı asgari yaş sınırını tespit eder.
- İsrail işgali altında, bir bireyin yahut ailenin korunması ve güvenliğinin sağlanması diye bir şey söz konusu olamamaktadır. Hemen hemen her Filistinli aile fertlerinden birini veya birkaçını farklı ülkelerde zorunlu yerinden edilme gerekçeleriyle bulundurmakta, ve her Filistin evi İsrail bombardımanlarında verilmiş kurbanlara sahip. Bu maddenin ve diğer pek çoğunun tehcir edilmiş, yerlerinden edilmiş, öldürülmüş, bombalanmış ve yıldırılmış Filistinlilere uygulanması söz konusu bile değildir.
- Pek çok Filistinli anne çalışsın yahut çalışmasın, kısıtlama ve bekletme siyasetinden ötürü çocuklarını kontrol noktalarında veya hastane yollarında doğurmak zorunda bırakılmıştır ve hastalar, hamile kadınlar veya normal insanlar fark gözetilmeden uzun bekleyişlere tabi tutulmaktadır.
- Filistinli çocuklar sokaklarda ve okullarına giden yollarda ölümle burun buruna bırakılmaktadır. Çoğusu anne veya babasını kaybetmiş olmaktan dolayı ailesine destek amaçlı çalışmak için ya da süregelen İsrail işgalinin bilinçli olarak yarattığı yoksulluk ve açlıktan öldürme siyaseti yüzünden okullarından ayrılmak zorunda kalmışlardır.
11. Madde 1. Bu Sözleşmeye Taraf olan Devletler herkese, kendisi ve ailesi için yeterli bir yaşam standardına sahip olma sağlar. Bu standart, yeterli beslenmeyi, giyinmeyi, barınmayı ve yaşama koşullarının sürekli olarak geliştirilmesini de içerir. Taraf Devletler bu hakkın gerçekleştirilmesini sağlamak için, kendi serbest iradelerine dayalı uluslararası işbirliğinin esas olduğunu kabul ederek, uygun tedbirleri alırlar.
2. Bu Sözleşmeye Taraf Devletler, açlıktan kurtulmanın herkes için temel bir hak olduğunu kabul ederek, kendi başlarına ve uluslararası işbirliği yoluyla, özel programlar da dahil, aşağıdakiler için gerekli olan tedbirleri alır:
a) Teknik ve bilimsel bilgiyi tam olarak kullanarak, beslenme prensipleri ile ilgili bilgileri duyurarak ve doğal kaynakların etkili bir biçimde geliştirilmesini ve kullanımını sağlayacak bir yolla tarım sistemlerini ilerleterek veya reform yaparak, üretme, üretilenleri saklama ve dağıtma yöntemlerini geliştirmek;
b) Yeryüzündeki besin kaynaklarının ihtiyaçlara göre eşit dağıtılmasını sağlamak için, gıda ihraç eden ve gıda ithal eden ülkelerin sorunlarını dikkate almak.
- Önceden belirtmiş olduğumuz ve herkes tarafından da bilinen İsrail ablukası bu tür maddelerin uygulamasını imkansızlaştırmıştır. İsrail yardım depolarını bombalamıştır, hatta son zamanlarda Gazze’de olduğu gibi Birleşmiş Milletler İnsani Yardım ve Ajans İşleri’ne mensup olanları dahi bombalamışlardır.
- İsrail boğucu bir kuşatma ile yüklenmektedir, yardım ajanslarını ve depoları bombalamakta, Filistinli’lerin yurtdışından gıda,besin ve ilaç ithalatını engellemektedir.
12. Madde 1. Bu Sözleşmeye Taraf Devletler, herkesin mümkün olan en yüksek seviyede fiziksel ve ruhsal sağlık standartlarına sahip olma hakkını tanır.
2. Bu Sözleşmeye Taraf Devletlerin bu hakkı tam olarak gerçekleştirmek amacıyla alacakları tedbirler, aşağıdakiler için de alınması gerekli tedbirleri içerir:
a) Varolan doğum oranının ve bebek ölümlerinin düşürülmesi ile çocukların sağlıklı gelişmelerinin sağlanması;
b) Çevre sağlığını ve sanayi temizliğini her yönüyle ileriye götürme;
c) Salgın hastalıkların, yöresel hastalıkların, mesleki hastalıkların ve diğer hastalıkların önlenmesi, tedavisi ve kontrolü;
d) Hastalık halinde her türlü sağlık hizmetinin ve bakımının sağlanması için gerekli şartların yaratılması.
-Filistin hastaneleri ve klinikleri hiçbir modern malzemeye sahip değiller ve çoğu zaman elektriğe de sahip değiller çünkü İsrail Gazze’den yakıt ve gaz ulaşımını engellemektedir. Aynı zamanda tıbbi malzeme ithalini de engellemektedir. Çoğu ilaç mevcut olmadığından ve ambargodan sebebiyle ithal edilemediğinden, Filistinli hastalar kolaylıkla tedavi edilebilecek basit tıbbi sebeplerden ötürü hayatlarını kaybetmekteler.
-Daha öncesinde hastanelerdeki durumlardan ve geçişlerde ilkel şartlarda dünyaya gelen yeni doğmuş bir bebeğin ihtiyacı olan basit yaşam şartlarının ve özel izleme, bakım gereksinimlerinin eksikliği sebebiyle ölen bebeklerden bahsetmiştik.
Yukardaki sebeplere ilaveten,İsrail yerleşmiş Filistin alanlarını uluslar arası yasaklanmış olan, genel anlamda insan ve çevre sağlığını tehlikeye sokan fosfor bombaları gibi silahlarla bombalamaktadır.
İsrail ambulansları bombaladı ve sağlık görevlileri öldürüldü, yaralılara ulaşılması engellendi ve neticede yaralılar da hayatlarını kaybettiler. İsrail’in Güney Lübnan, Batı Şeria, Jenin ve Gazze savaşlarında olduğu gibi bütün savaşlarında yapılmıştır bu tür şeyler.
İsrail bütün savaşlarda ambulansları bombalamış ve sağlık görevlilerini öldürmüştür; bu savaşların kayıtları mevcuttur.
13. Madde
1. Bu Sözleşmeye Taraf Devletler, herkese eğitim hakkı tanır. Sözleşmeci Devletler, eğitimin insan kişiliğinin ve onurunun tam olarak gelişmesine ve insan haklarına ve temel özgürlüklere saygıyı güçlendirmesine yönelik olarak verilmesi konusunda birleşirler. Devletler ayrıca herkesin özgürlükçü topluma etkili bir biçiminde katılmasını sağlayacak, bütün uluslar ile butun ırksal, etnik ve dinsel gruplar arasında anlayış, hoşgörü ve dostluğu geliştirecek ve Birleşmiş Milletlerin barışın korunması için yaptığı faaliyetlerini ilerletecek bir eğitim verilmesi konusunda anlaşırlar.
Önceden değinilmiş olan Filistin deki okulların ve öğrencilerin durumuna ek olarak, İsrail’in müfredatı, Araplara nefreti teşvik eden, Arapların öldürülmesini, sürgün edilmesini ya da kötü davranılmasını hak eden ilkel suçlular olarak gösteren ırkçı dersler, şarkılar ve hikâyeler içeriyor.Bu ırkçılıkla ve nefretle dolu öğretim belkide çocukların dünyada yüzleşecekleri en büyük tehlikelerden. Böyle büyüyen çocukların dünyaya barış getirmeleri ya da düşman olarak gördükleri kişilere karşı herhangi bir merhamet emaresi göstermeleri mümkün olamaz. Bu çocuklar ‘’Diğerleri’’ nin öldürülmeyi hak ettiğini öğrenerek büyüyorlar. Daha detaylı bilgi için İsrail’in bolca ırkçılık içeren müfredatı incelenebilir. Uluslar arası haber ajanslarında tarafından yayınlanan, Haziran 2006’daki Lübnan savaşında İsrail ordusunun füzelerinin üstüne isimlerini yazan İsrailli çocukların resimleri, çocuklara öğretilen nefret ve ırkçılığın ispatı niteliğinde.
Burada dikkat edilmelidir ki İsrail Cenevre Kongresindeki maddelerden; savaş ya da çatışma durumunda insan haklarını içeren maddelerini ihlal etmiş ve çiğnemiştir.
Daha önce bu belgede değinilen tüm zorbalıklar; bütün ülkeler, insan hakları kuruluşları ve uluslar arası organizasyonlar tarafından bilinen bu anlaşmanın hükümlerinin aşikâr ihlalidir.
Yukarda belirtildiği gibi, biz sözde ‘’İsrail Devleti’’ nin yaşama hakkına sahip bir devlet değil, ırkçı bir varoluş olduğunu kanaat getirdik. Bütün komşularını ve kontrolü altındakileri, özellikle Yahudi olmayanları hoşgörülü bir şekilde yaşamaktan alıkoyan bir varoluş. İsrail öldürme ve imha etme üzerine kurulmuş suçlu bir varoluş ve insanlığa, doğaya ve tüm canlılara tehlike arz eden bir kuruluştur.
İnsanların gözleri önüne sermiş olduğumuz bu belge vesilesiyle, birçok uluslar arası örgütlerin ve insan hakları örgütlerinin apaçık sessizliğine hatta bu kuruluşlardan bazılarının mazlumlara karşı peşin hükme varıp ve saldırgan yanlısı desteklerine karşı, açıkça gücenmemizi ve reddedişimizi vurguluyoruz.
Bu sorumluluğu herkesten önce insanlığa ve insanları, medeniyetin tüm yüce haklarından yararlanma hakkı olduğuna inananlara yüklüyoruz.
İsrail Tasviye Belgesini İmzalayanız: İsrail yasadışı bir kuruluştur
Written by:
Nawara Negm
Joe Ghanem
Iman Badawi
Mohammad Shaltaf
Mohammad Qandiel
Translated to Turkish by :
Hatun SEVGİ
Tuğba YAŞAROĞLU
Elif YARDIMCI
Tevhide Hicret ATILGAN
Zeynep UZUNURGANCI
Şeyma ZÜLALOĞLU
Zeynep KARAPINAR
Monday, June 21, 2010
Pembongkaran Dokumen Israel: Israel adalah Negara yang tdk syah
Pembongkaran Dokumen Israel: Israel adalah Negara yang tdk syah
Atas nama Tuhan seluruh umat manusia dan semua makhluk
Penulis dokumen ini adalah kelompok pemuda yg tidak berpihak pada kepentingan atau partai politik apapun, dan tidak memiliki agenda etnis, ras maupun agama manapun. Kami menegakkan prinsip kemanusiaan dan hak asasi semua manusia untuk dapat hidup bermartabat dan penuh kedamaian tanpa memandang agama, warna kulit, ras, dan kewarganegaraan.
Kami menghormati semua prinsip dan keyakinan, dukungan kami untuk kebenaran dan keadilan melawan segala penjajahan, penindasan, pembunuhan, perebutan kekuasaan, dan penyelewengan fakta.
Sesuai amanah nilai2 dan hak asasi manusia, kami percaya pada pembongkaran apa yang disebut dunia internasional sebagai “Negara Israel”.
Dokumen ini menyatakan pendapat kami yang resmi dan berperikemanusiaan.
Pertama: Israel bukanlah sebuah negara berdasarkan definisi internasional.
Definisi sebuah Negara adalah: “Negara ialah perserikatan politik yang memiliki kedaulatan geografis yang efektif dan mewakili suatu populasi.”
Sehubungan dengan definisi diatas, kita dapat menafsirkan bahwa:
- Israel bukan perserikatan politik, tapi sebuah perserikatan agama dan etnis yang rasis.
- Israel bukanlah sebuah Negara yang berdaulat, melainkan bergantung sepenuhnya pada dukungan politik, ekonomi dan militer AS dengan menjadikan AS sebagai sekutunya, jadi Israel bukanlah suatu Negara yang berdaulat.
Penyelenggara Negara AS tak ada henti-hentinya menyatakan komitmennya untuk keamanan Israel. Berdasarkan norma2 internasional, suatu Negara hanya berkomitmen untuk keamanan negaranya sendiri, dan tidak ada satu Negara pun yang berkomitmen bagi keamanan Negara lain, kecuali AS yang berkomitmen untuk keamanan Israel.
Akan lebih realistis dan tepat jika Israel dikenal sebagai sekutu AS.
Kedua: Israel adalah Entitas/Kesatuan yang tidak syah secara internasional dan harus diusut tuntas secara hukum
Meskipun Israel adalah boneka AS yang diciptakan setelah grup teroris Zionis membunuh Folk Bernadette, Pangeran Wesberg yang terbukti menentang yayasan Israel- namun, Israel yang sedari awal merupakan entitas yang menyimpang tdk pernah tunduk patuh pada hukum Internasional maupun resolusi Dewan Keamanan PBB tapi hanya bergantung pada hak veto AS.
1. Israel awalnya adalah bentukan kelompok teroris yang diadili karena melakukan pengeboman rakyat sipil di hotel-hotel, bioskop, dan pasar, yaitu: kelompok Lehi, Stem, Grup Revisi Zionis, Irgun dan Haganah.
2. Israel telah melanggar ratusan resolusi Dewan Keamanan PBB dengan berlindung dibalik hak veto AS sehingga tidak pernah diproses secara hukum.
3. Israel melanjutkan penjajahan dengan target kebanyakan rakyat sipil, wartawan, dan dokter, serta menjegal kedatangan bantuan bagi para korban yang terluka.
4. Israel tidak menandatangani Perjanjian Anti Perkembang-biakan Nuklir.
Israel mengembangkan senjata perusak masal, senjata nuklir, yang target utamanya adalah rakyat sipil dengan menggunakan senjata yang dilarang secara internasional.
5. Israel melanggar hak2 politik dan sipil warganya dengan mengklaim diri sebagai Negara demokrasi. Israel melarang sejumlah partai politik Israel menjadi nominasi pemilu terakhir karena pihak2 tsb masih keturunan Arab. Aturan ini diterapkan berdasarkan diskriminasi dan perbedaan ras yang melanggar hukum internasional dan mengingatkan pada system apartheid Afrika Selatan yang kuat. Pejabat Israel mengumumkan secara terbuka bahwa mereka percaya pada ”penyucian” “negara Yahudi” dari warga non yahudi. Tzipi Liyni mengatakan bahwa dalam hal penemuan Negara Palestina, semua warga Israel yang berasal dari keturunan Arab harus meninggalkan Israel ke Negara Palestina dalam rangka menyucikan Israel.
Ketiga: Zionisme melanggar pasal-pasal Deklarasi Universal Hak Asasi Manusia, Perjanjian Internasional atas Hak-hak Sipil dan Politik, dan Perjanjian Internasional atas Hak-hak Ekonomi, Sosial dan Budaya.
1. Deklarasi Universal Hak Asasi Manusia:
Pasal-pasal yang dilanggar oleh Israel:
Pasal 1.
Semua manusia dilahirkan bebas dan setara dalam martabat dan hak. Manusia diberkati dengan alasan dan kesadaran dan harus berlaku antara satu sama lainnya dalam semangat persaudaraan.
Pasal 2. Setiap orang mempunyai hak2 dan kebebasan seperti yang ditetapkan dalam Deklarasi ini, tanpa perbedaan apapun, seperti ras, warna kulit, jenis kelamin, bahasa, agama, pendapat atau pilihan politik, asal Negara atau kelas social, kepemilikan, kelahiran maupun status lainnya. Selanjutnya tidak ada perbedaan yang dapat dibuat karena alasan politik, status yurisdiksi maupun internasional suatu Negara atau wilayah dimana orang tsb tinggal, baik apakah Negara tersebut merdeka, Negara persekutuan, tidak berdiri sendiri atau dengan batasan kedaulatan apapun.
- Zionisme pada hakikatnya hanya didasarkan pada diskriminasi. Zionisme berakar pada ide sebagai “Orang Pilihan”. Seperti halnya kesalahan interpretasi pada Torah yang menjabarkan praktik diskriminasi yang dilakukan oleh Israel terhadap rakyat Palestina dan antara warga Arab dengan Israel seperti terlihat pada penjajahan, blokade, pemerasan warga, pemalsuan tanah, politik pemisahan apartheid, dan perampasan hak politik, social, dan ekonomi. Semua kekejaman ini ditujukan terhadap bangsa Arab karena alasan etnis dan agama mereka.
- NB: Pelanggaran-pelanggaran tersebut benar-benar dikutuk oleh orang-orang Yahudi yang religious, dan sebagai umat manusia kita percaya bahwa Zionisme dan Israel adalah anti Semit terbesar di dunia yang mencemarkan Yudaisme, mendistorsi imej Yahudi, dan memonopoli apa yang mereka anggap Yudaisme yang jelas-jelas ditentang oleh kaum Yahudi anti zionis.
Pasal 3. Setiap orang mempunyai hak untuk hidup, kebebasan dan keamanan secara individu.
- Sejak Israel berdiri, ia menghapuskan hak2 hidup, kebebasan dan keamanan semua orang. Bermula dari pembunuhan Deir Yassin yang dilakukan oleh grup zionis teroris. Pembunuhan ini menandai berdirinya Negara zionis. Segera setelah pembentukan Negara Israel terjadi sejumlah pembunuhan rakyat sipil. Sepertinya hanya beberapa saja yang bisa disebutkan karena ada terlalu banyak pembunuhan, a.l: pembunuhan al- Dawayma (1948), pembunuhan Kafr Kassem (1956), dan yang terakhir terjadi di Gaza (2008/2009). Pejabat Israel sering menyatakan bahwa mereka menyerang warga sipil guna menekan kelompok yang melawan mereka.
- Israel mengebom bangunan PBB dan stafnya beberapa kali di Libanon dan Palestina.
- Israel menyerang rakyat sipil dan bangunan2 PBB dengan senjata yang dilarang secara internasional.
- Israel menolak menerima deputi PBB setelah pembunuhan Jenin (2002).
Pasal 5. Tak seorang pun berhak disiksa atau dihukum secara keji, diperlakukan secara tidak manusiawi dan tak bermoral. - Israel melakukan penyiksaan dan memperlakukan tahanan Palestina secara amoral dengan tiada henti-hentinya, melakukan penangkapan rakyat sipil di pos-pos penjagaan, anak-anak ketika akan berangkat ke sekolah, dan warga sipil di wilayah pendudukan.
- Tentara Israel memborgol dan menutup mata warga sipil dan anak-anak yang ditangkap di pos-pos penjagaan. Mereka juga menjadikan anak-anak sebagai tameng untuk melindungi mereka dari batu-batu yang dilemparkan oleh anak-anak kecil lainnya.
- Rumah-rumah warga Palestina juga sering menjadi target serangan tentara Israel yang tak jarang mengarahkan senjatanya kepada anak-anak dan para wanita untuk menakut-nakuti.
Pasal 9.
Tak seorang pun berhak ditahan, ditangkap dan diasingkan secara sewenang-wenang. - Israel sejak awal mengusir warga Palestina dari tanah kelahirannya sendiri serta menghancurkan tempat tinggal mereka. Akibatnya, rakyat Palestina sekarang hidup sebagai pengungsi di beberapa Negara.
- Israel menolak hak rakyat Paleastina untuk kembali ke tanah kelahirannya.
- Israel memenjara ribuan rakyat Palestina yang mayoritasnya adalah anak-anak dan wanita.
- Dilaporkan dan disaksikan para saksi mata bahwa selama serangan terakhir ke Gaza (2008/2009), Israel telah menangkap lebih dari seribu warga Palestina yang berumur diatas 16 tahun dan membuangnya di daerah yang berbahaya serta sering menggunakan mereka sebagai tameng manusia.
- Selama perang Gaza (2008/2009), tentara Israel menahan warga Palestina yang terluka dan secara brutal membiarkan mereka berdarah serta mencegah tim medis untuk menolongnya.
- Para saksi mata melaporkan selama perang (2008/2009), tentara Israel menggunakan tubuh warga Palestina yang terluka sebagai tameng dengan menempatkan mereka di lubang-lubang tepat di depan tangki, mempertaruhkan nyawa mereka dan menempatkannya di garis terdepan medan perang.
- Para saksi mata bersaksi bahwa tentara Israel menggunakan sejumlah tubuh warga Palestina sebagai tameng ketika akan memasuki rumah-rumah penduduk di Gaza (2008/2009).
- Tentara Israel menggunakan rumah-rumah penduduk di Gaza sebagai titik observasi dan markas militer mereka, menahan pemilik-pemilik rumahnya dan menggunakannya sebagai tameng manusia.
- Sampai sekarang lebih dari 200 warga Palestina ditahan oleh tentara Israel, yang mana sebagiannya telah diinterogasi, disiksa dan diancam secara langsung.
- Tentara Israel menolak bekerjasama dengan Palang Merah Dunia, pemerintah Palestina, dan organisasi HAM lainnya yang menuntut Israel untuk mengungkapkan jumlah & nama tahanan. Penolakan untuk bekerjasama ini semakin meningkatkan keraguan akan keselamatan mereka.
Pasal 13. (1) Setiap orang berhak dan bebas untuk pindah dan tinggal didalam wilayah/daerah perbatasan masing-masing Negara.
(2) Setiap orang berhak untuk meninggalkan Negara, termasuk negaranya sendiri atau kembali ke negaranya.
- Israel mencabut hak kebebasan rakyat Palestina untuk pindah dan tinggal dengan menahan mereka di pos-pos penjagaan untuk periode waktu yang lama dan bisa melebihi 20 jam.
- Israel mencegah pengungsi yang berniat kembali ke tanah kelahirannya.
- Israel membatasi pemukiman sebagian besar warga Palestina dan melarang mereka meninggalkan Negaranya tanpa alasan yang jelas.
Pasal 14. (1) Setiap orang berhak untuk mencari dan memperoleh suaka politik dari Negara lain.
(2) Hak suaka ini tidak boleh diberikan bila penahanan murni dikenakan karena alasan kejahatan non politis atau karena tindakan yang melanggar prinsip dan aturan PBB.
- Israel telah menghancurkan kota-kota di Palestina dan mencegah warga sipil Palestina untuk meninggalkan daerah berbahaya dengan menutup wilayah perbatasan dan blockade. (Perang Gaza 2008/2009).
Pasal 15. (1) Setiap orang berhak mendapatkan kewarganegaraan.
(2) Tidak seorangpun berhak untuk dicabut kewarganegaraannya dengan semena-mena atau ditolak haknya untuk merubah kewarganegaraannya.
- Israel memberikan kewarganegaraan kepada setiap orang Yahudi di dunia berdasarkan agamanya, sementara itu mengancam mencabut kewarganegaraan beberapa warga Arab Israel karena mereka menganut paham yang tidak sejalan dengan mereka.
- Setelah mengasingkan warga Israel dari tanah kelahirannya, Israel menolak memberikan hak mereka untuk bisa kembali lagi ke negaranya.
- Israel menerapkan kewarganegaraan Israel bagi penduduk Golan Height dan mengintimidasi mereka yang menolak kewarganegaraan Israel.
Pasal 17. (1) Setiap orang berhak mempunyai kepemilikan properti sendiri maupun bersama-sama dengan orang lain.
(2) Tidak seorangpun berhak dicabut hak kepemilikan propertinya tersebut.
- Israel menyita tanah warga Palestina, mengusir warga Palestina, dan menghancurkannya untuk membangun pemukimannya sendiri di wilayah jajahannya.
- Israel selama beberapa dekade mencabut dan menghancurkan puluhan ribu pohon zaitun, sitrun dan tanaman anggur yang selama berabad-abad menjadi milik warga Palestina.
- Israel menerapkan politik apartheid pada lahan rakyat Palestina yang disitanya dan membagi perkampungan Palestina menjadi beberapa bagian.
Pasal 21. (1) Setiap orang berhak berpartisipasi dalam pemerintahan negaranya, secara langsung atau melalui perwakilan yang telah dipilihnya sendiri.
(2) Setiap orang berhak memperoleh akses pelayanan publik yang sama di negaranya.
(3) Kepentingan rakyat seharusnya menjadi dasar dalam pengambilan keputusan pemerintahan; hal ini harus dilakukan secara periodic melalui pemilu yang murni berdasarkan hak pilih yang universal dan adil serta harus dilakukan secara rahasia atau melalui prosedur pemungutan suara yang bebas.
Seperti telah disebutkan sebelumnya bahwa Israel menolak partisipasi warga Israel keturunan Arab dalam pemilu dan melaksanakan hak demokrasinya karena alasan etnis. Israel menolak, menekan, dan merendahkan semua pilihan demokrasi rakyat Palestina di bawah kekuasaan pemerintah Palestina. Hal ini menghambat pemilihan para menteri, deputi, dan dewan perwakilan rakyat serta menekan kebebasan tanpa melalui pengadilan ataupun pengadilan formal militer. Para tahanan tidak memperoleh hak dasar sipil sebagai individu maupun sebagai seorang manusia.
Pasal 22. Setiap orang sebagai bagian dari anggota masyarakat mempunyai hak jaminan social beserta pemenuhannya, melalui upaya nasional maupun kerjasama internasional sesuai dengan organisasi dan sumber daya masing-masing Negara, berhak atas hak-hak ekonomi, social dan budaya yang melekat sebagai hak istimewa sepanjang perkembangan individunya yang bebas.
- Israel menutup perbatasan dan menolak akses bantuan kemanusiaan bagi Palestina seperti yang terus berlangsung di Gaza.
- Israel mengeksploitasi para pekerja Palestina dan memperkerjakannya dengan upah rendah. Para pekerja tidak memperoleh hak hukum apapun di Israel, tapi Israel terus mengeksploitasi mereka sampai sakit dan memecatnya sewaktu-waktu tanpa ada hak hukum apapun.
Pasal 25. (1) Setiap orang berhak memperoleh kesejahteraan yang layak, baik dari segi kesehatan untuk dirinya sendiri maupun bagi keluarganya, termasuk pangan, pakaian, papan dan jaminan kesehatan maupun jasa social penting lainnya, serta jaminan hak ketika tidak bekerja, sakit, cacat, bagi janda, usia lanjut atau karena sebab lainnya di luar kemampuannya.
(2) Ibu dan anak berhak mendapatkan perlakuan dan bantuan khusus. Semua anak, baik terlahir didalam atau diluar ikatan perkawinan berhak mendapatkan jaminan social yang sama.
- Israel melanggar semua pasal-pasal ini dengan menetapkan batasan bagi para pekerja Palestina, menahan mereka untuk waktu yang lama di wilayah perbatasan maupun pos-pos penjagaan. Israel juga mengeksploitasi hak politik mayoritas dari mereka dengan menyuruh mengungkapkan informasi keamanan mengenai pejabat dan warga Palestina kepada a gen-agen intelejen untuk membunuh atau menangkapi mereka, sebagai ganti atas upah dan hak-hak buruhnya.
- Israel telah membuat situasi kemanusiaan dan kondisi kehidupan di Palestina seperti di neraka.
- Sebagian besar wanita hamil di Palestina melahirkan di daerah perbatasan dan pos-pos penjagaan yang terbuka. Para tentara Israel tidak menawarkan bantuan atau alat transportasi apapun bagi para wanita hamil dan pasien lainnya.
- Ratusan orang meninggal tiap tahun di wilayah perbatasan karena akses mereka untuk kerumah sakit dan mendapatkan bantuan ditolak Israel. Anak-anak Palestina lahir dan bertumbuh dibawah serangan bom dan blockade, menyaksikan banyak kematian dan kerusakan, telah kehilangkan hak-hak dasar mereka sebagai anak-anak.
- Israel menciptakan lingkungan perang yang berkelanjutan bagi anak-anak, mencabut hak mereka untuk belajar dan pergi ke sekolah dengan aman.
- Sekolah- sekolah telah dibom beberapa kali, dan porsi kematian anak di Palestina adalah yang tertinggi selama perang modern. Diantara anak-anak ini banyak juga bayi yang ditembak mati di area sepi wilayah perbatasan.
Israel melanggar mayoritas jika tidak bisa dibilang hampir semua pasal Perjanjian Internasional PBB atas Hak-hak Sipil dan Politik selama pendudukannya di Palestina dan menduduki Golan Height.
BAGIAN I
Pasal 1
1. Semua orang berhak menentukan nasibnya sendiri. Berlandaskan hak itu mereka bebas menentukan status politik dan bebas mengejar pembangunan ekonomi, social dan budaya.
2. Semua orang atas kemauannya sendiri bebas mengatur kekayaan dan sumber daya yang dimilikinya tanpa tendensi adanya kewajiban apapun jika menyangkut kerjasama ekonomi internasional, berdasarkan prinsip keuntungan bersama dan hukum internasional. Tidak seorang pun yang bisa dirampas sumber penghidupannya.
3. Pihak pemerintah terkait Perjanjian ini, termasuk mereka yang tidak menyelenggarakan Pemerintahan yang berdiri sendiri dan Wilayah Perserikatan harus membantu terwujudnya hak untuk menentukan nasib sendiri, dan harus menghormati hak tsb sesuai dengan ketentuan dari Piagam PBB.
- Israel menguasai wilayah Palestina dan Golan Height, menolak mematuhi resolusi PBB yang menyatakan bahwa Israel harus mundur dari wilayah jajahannya.
- Israel menolak hak warga Palestina dan Golan Height untuk menentukan nasib sendiri, kebebasan hak untuk menentukan status politiknya, mengejar pembangunan ekonomi, social, dan kebudayaan, menggunakan keganasan dan kekuatan tidak resmi untuk mencegah mereka memperoleh hak-hak tersebut.
- Israel menyerang tokoh-tokoh utama warga Palestina. Pada tahun1970, Israel membunuh figur tertinggi Palestina Ghassan Kanafani. Pada tahun 1987, Israel membunuh kartunis penting Palestina yaitu Naji Al-Ali.
- Israel mencegah rakyat Palestina untuk belajar di sekolah-sekolah, dan mencegah mereka masuk universitas, dan melarang mereka untuk mencari beasiswa ke luar negeri.
BAGIAN II
Pasal 2
Masing-masing pihak negara terhadap Perjanjian ini harus menghargai dan menjamin hak-hak yang diberikan dalam perjanjian ini kepada semua orang di wilayahnya, tanpa membedakan warna kulit, ras, jenis kelamin, agama, pendapat politik atau lainnya, asal Negara serta strata social, kepemilikan properti, kelahiran maupun status lainnya.
Jika belum tercantum dalam peraturan legislatif atau lainnya, tiap Negara berdasarkan Perjanjian ini harus mangambil langkah-langkah serius sesuai dengan proses konstitusional dan ketentuan yang diatur dalam Perjanjian ini guna menjamin anggota legislatif memenuhi hak-hak yang tertuang dalam Perjanjian ini.
Masing-masing Negara terhadap Perjanjian ini harus:
Menjamin pemulihan hak atau kebebasan tiap orang seperti yang diatur dalam Perjanjian ini apabila hak dan kebebasannya dilanggar, tanpa terkecuali apabila yang melakukan pelanggaran tersebut adalah pejabat pemerintah; menjamin tiap orang yang meminta pemulihan tersebut untuk mendapatkan haknya yang akan diputuskan oleh pejabat hukum, pemerintah, dan anggota legislatif yang berwenang dan kompeten atau pihak berwenang yang disediakan sesuai system hukum Negara, dan tidak menutup kemungkinan untuk mengembangkannya menjadi pemulihan secara hukum.
Menjamin pihak berwenang untuk melaksanakan keputusan tersebut apabila telah diputuskan.
- Israel melanggar pasal ini. Warga Arab Israel dihapuskan semua haknya tidak seperti halnya warga Yahudi Israel. Orang Yahudi Israel boleh memiliki/membawa senjata dan beribadah sesuai keyakinannya meskipun bila ritualnya tsb termasuk kegiatan yang ekstrim atau rasis seperti menyumpahi agama dan ras lain. Orang Yahudi boleh mengarahkan senjatanya ke warga non Yahudi di jalan-jalan. Perbuatan tersebut menurut hukum Israel tidak dianggap sebagai perbuatan melawan hukum.
- Warga Israel non Yahudi dipaksa ikut wajib militer, menempatkannya di garis terdepan perang dan mempertaruhkan nyawanya secara brutal, sementara tentara Yahudi sangat terjamin keselamatannya.
- Warga Israel non Yahudi dipaksa ikut wajib militer di distrik Arab dan dipaksa menembaki orang-orangnya sendiri. Jika menolak, mereka akan dipenjara.
- Irael melarang warga non Yahudi untuk melakukan ritual ibadah mereka sesering mungkin, dan jka mereka mengijinkannya tentara Israel akan mengepung masjid maupun gereja.
- Israel melarang pria berumur dibawah lima belas tahun untuk melakukan sholat di masjid Al- Aqsa dan memaksa mereka untuk sholat di jalan raya dengan dikelilingi tangki dan senjata.
- Warga Arab yang ditahan Israel dihapuskan semua haknya, menjadi obyek penyiksaan dan mendapatkan pengadilan palsu dimana agama dan ras tahanan dipertanyakan oleh hakimnya, hal ini tidak sesuai dengan ketentuan hukum yang berlaku.
- Lebih dari sepuluh ribu warga Arab ditahan di penjara Israel karena pandangan politiknya. Banyak diantaranya yang ditahan tanpa melalui proses pengadilan.
Pasal 4 Pada masa darurat dimana kelangsungan hidup suatu Negara terancam , pihak-pihak Negara berdasarkan Perjanjian ini harus mengambil langkah-langkah sebagai kewajibannya terkait Perjanjian ini sejauh dibutuhkan, sepanjang tindakannya tersebut tidak berlawanan dengan kewajiban-kewajibannya secara hukum internasional dan tidak menyebabkan diskriminasi berdasarkan atas ras, warna kulit, jenis kelamin, bahasa, agama atau asal social.
Tidak ada perebutan kekuasaan yang dibenarkan sesuai pasal 6, 7, 8 (paragraf 1 dan 2), 1, 15, 16 dan 18.
Tiap pihak negara berdasarkan Perjanjian ini, yang terikat atas hak ini apabila melakukan tindakan perebutan kekuasan harus memberitahu Negara lainnya melalui mediasi Sekretaris Jenderal PBB disertai alasannya. Komunikasi lebih lanjut harus dilakukan melalui mediasi yang sama pada tanggal berakhirnya masa perebutan kekuasaan.
Israel melanggar semua poin pasal-pasal diatas. Dengan alasan menjaga keamanan Israel, Israel menanggalkan keamanan semua warga Arab.
Berlindung dibalik hak veto AS, Israel tidak pernah mematuhi resolusi Dewan Keamanan PBB.
Pasal 9 Semua orang memiliki hak kebebasan dan keamanan sebagai individu. Tak seorang pun dapat ditahan atau ditangkap dengan keji. Tak seorangpun dapat dihapuskan kebebasannya kecuali dengan alasan yang sesuai dengan prosedur hukum yang berlaku.
Setiap orang yang ditahan harus diberitahu terlebih dahulu alasan penahanan pada saat penangkapan dan harus diberitahukan pasal-pasal pelanggaran yang telah dilakukannya.
Setiap orang yang ditahan atau ditangkap atas tuduhan criminal harus dibawa ke pengadilan terlebih dahulu sebelum hakim atau petugas lain yang berwenang secara hukum melakukan tugasnya dan harus diadili pada periode waktu tertentu atau dibebaskan. Tidak ada aturan umum yang menyatakan bahwa selama menunggu proses hukum seorang tahanan harus ditahan terlebih dulu, namun dibebaskan dengan jaminan harus hadir di pengadilan, melalui tahap proses pengadilan hukum lainnya hingga tiba waktunya keputusan hasil pengadilan.
Jika kebebasan seseorang dirampas dengan penahanan atau penangkapan maka harus diajukan ke proses pra peradilan, dalam hal pengadilan memutuskan tidak akan menunda penahanan hukumnya dan akan membebaskan bila terbukti penahanannya tidak berlandasan hukum.
Setiap orang yang menjadi korban penangkapan atau penahanan yang tidak berlandaskan hukum harus mendapatkan hak kompensasi yang nyata.
Rakyat Palestina dibawah penjajahan Israel tidak pernah mendapati rasa aman. Israel menghancurkan rumah-rumah dan menahan rakyat sipil dengan semena-mena. Mereka melucuti kebebasan rakyat Palestina tanpa tendensi hukum apapun dan tanpa alasan apapun bagi penangkapannya. Mereka diperlakukan secara tidak manusiawi selama ditahan.
Setelah menangkap warga Palestina, tentara Israel membuldozer rumahnya dan menyakiti keluarganya. Setelah ditangkap, warga Palestina menjadi obyek penyiksaan secara brutal.
Israel tidak mematuhi hukum rakyat Palestina. Mereka menangkapi warga Palestina terlebih dulu tanpa melalui pengadilan karena melihat agama dan rasnya.
Pasal 10. Semua orang yang dihapuskan kebebasannya harus diperlakukan secara manusiawi dan terhormat sesuai dengan harkat dirinya sebagai seorang manusia,
Terdakwa seharusnya dengan alasan tertentu dipisahkan dari para narapidana dan harus ditempatkan terpisah sesuai dengan statusnya sebagai bukan narapidana.
Anak-anak yang ditahan mestinya dipisahkan dari para narapidana dan prosesnya harus diajukan ke pengadilan secepat mungkin.
Sistem lembaga pemasyarakatan harusnya memperlakukan tahanan tanpa melupakan fungsinya sebagai wadah bagi mereka untuk memperbaiki diri dan rehabilitasi social. Tahanan anak-anak seyogyanya dipisahkan dari tahanan orang dewasa dan harus diperlakukan sesuai dengan umur dan status hukumnya.
- Warga Palestina atau Arab yang ditangkap oleh Israel diperlakukan secara tidak bermartabat dan manusiawi.
- Semua rakyat Palestina yang ditangkap oleh Israel menjadi obyek penyiksaan.
- Rakyat Palestina yang ditahan karena alasan politik ditahan didalam sel yang sama dengan para penjahat.
- Anak-anak Palestina yang ditahan ditaruh didalam penjara yang sama dengan napi dewasa.
- Lebih dari sepuluh ribu rakyat Palestina dan Arab yang dipenjara dan diperlakukan secara tidak manusiawi. Banyak diantaranya adalah anak-anak, para wanita dan wanita hamil.
- Para wanita Arab yang hamil yang dipenjara di tahanan Israel melahirkan didalam penjara dan bayi yang dilahirkan tidak boleh diminta hak asuh atau perwaliannya oleh keluarga yang berada di luar penjara.
Pasal 12 Setiap orang yang berada didalam wilayah suatu Negara secara hukum memiliki kebebasan untuk bepergian dan bebas menentukan tempat tinggalnya.
Setiap orang bebas meninggalkan Negara manapun termasuk negaranya sendiri.
Hak-hak yang disebutkan diatas tidak mengenal batasan kecuali bagi mereka yang secara hukum ditugaskan untuk menjaga keamanan Negara, tatanan masyarakat, kesehatan atau moral masyarakat atau hak-hak dan kebebasan orang lain, sesuai dengan hak-hak lainnya yang disebut dalam Perjanjian ini.
- Israel melarang dan menghapuskan hak jutaaan pengungsi untuk kembali ke Negara asalnya.
- Israel dengan sewenang-wenang melarang para pemuda Palestina meninggalkan negaranya untuk mendapatkan beasiswa di luar negeri. Israel juga menghapuskan hak-hak mereka untuk mendapatkan pendidikan di negerinya sendiri.
Pasal 14 Semua orang adalah sama kedudukannya dimata hukum dan dewan pengadilan. Dalam penetapan keputusan pengadilan atas kasus hukumnya, setiap orang berhak dan wajib mendapatkan pengadilan dan proses pemeriksaan yang adil yang dilakukan oleh dewan pengadilan yang kompeten, independen dan adil yang ditetapkan berdasarkan hukum. Wartawan dan masyarakat dapat dikecualikan dari sebagian atau seluruh proses sidang karena alasan moral, tatanan public atau keamanan nasional dalam suatu masyarakat demokrasi, atau untuk kepentingan privasi pihak-pihak yang memerlukannya, atau dalam hal opini pengadilan diperlukan pada situasi khusus dimana public akan berprasangka demi kepentingan keadilan; namun beberapa penilaian yang diberikan atas suatu kasus criminal atau tuntutan hukum harus diketahui oleh public kecuali jika menyangkut kasus anak atau persidangan terkait konflik rumah tangga atau hak perwalian anak.
Bagi setiap orang yang melakukan pelanggaran criminal tetap berlaku asas praduga tak bersalah sampai pengadilan membuktikannya bersalah.
Dalam penentuan hukuman atas pelanggaran criminal terhadapnya, seseorang paling tidak mendapatkan jaminan keadilan sepenuhnya atas beberapa hal berikut ini:
Diberitahukan secara detil dan dalam bahasa yang dimengerti tentang sifat dan hal kasus yang dikenakan kepadanya.
Memperoleh waktu dan fasilitas yang cukup untuk mempersiapkan pembelaannya dan untuk berkomunikasi dengan pengacara yang dipilihnya sendiri;
Diadili tanpa penundaan yang tidak jelas.
Diadili dengan kehadirannya, dan untuk membela dirinya sendiri atau melalui perwakilan hukum yang dipilihnya; diberitahukan hak-haknya tersebut apabila ia tidak mempunyai kuasa hukum; dan berhak memilih kuasa hukum yang bekerja untuknya demi keadilan tanpa dibayar apabila ia tidak mempunyai kemampuan untuk membayarnya;
Memeriksa para saksi yang akan bersaksi terhadap dirinya dan meminta kehadiran dan pemeriksaan para saksi yang akan bersaksi untuknya sama halnya dengan saksi yang akan bersaksi melawannya.
Mendapatkan bantuan penerjemah gratis jika ia tidak mengerti atau tidak bisa berbicara dalam bahasa yang digunakan oleh pengadilan;
Tidak dipaksa untuk bersaksi melawan seseorang atau untuk mengakui kesalahan.
Dalam hal pengadilan anak, prosedur yang digunakan pengadilan harus mempertimbangkan faktor usia dan kemauannya untuk meningkatkan rehabilitasinya.
Setiap orang yang melakukan kejahatan harus dipidanakan dan hukumannya harus ditinjau oleh dewan pengadilan yang lebih tinggi tingkatannya berdasarkan hukum yang berlaku.
Jika seseorang dipidana dengan keputusan akhir karena telah melakukan pelanggaran kriminal dan bila selanjutnya pidana tsb dapat dibuktikan sebaliknya atau mendapat pengampunan dengan dasar fakta yang baru saja ditemukan yang menunjukkan bahwa telah terjadi kesalahan dalam proses pengadilan, maka hukumannya harus dikompensasikan sesuai dengan ketentuan hukum yang berlaku, kecuali bila bisa dibuktikan bahwa tidak terbukanya fakta yang belum terungkap pada saat itu sepenuhnya atau sebagiannya adalah dikarenakan kesalahan terpidana sendiri.
Tidak seorangpun boleh diadili atau dihukum kembali atas pelanggaran yang telah dipidanakan kepadanya sesuai dengan ketentuan dan prosedur hukum yang berlaku di masing-masing Negara.
- Tiap poin dalam pasal ini telah dilanggar oleh Israel jika menyangkut warga Palestina dan Arab.
- Pengadilan Israel mengabaikan perlakuan hukum Israel jika berhadapan dengan warga Palestina dan Arab. Mereka dianggap bersalah bahkan sebelum memasuki ruang sidang.
- Pengadilan Israel sering mengabaikan pengacara yang diajukan oleh tersangka dan menggantinya dengan pengacara lain yang dikenal diskriminasi terhadap ras dan warga Arab.
Pasal 17 Tidak seorangpun boleh dicampuri/diganggu privasinya, keluarganya, rumah atau korespondennya atau dilanggar kehormatan dan reputasinya tanpa landasan hukum apapun.
Setiap orang berhak mendapatkan perlindungan hukum dari campur tangan dan pelanggaran privasi terhadap dirinya. Israel melanggar pasal ini dengan alasan penyamaran internasional. Tentara Israel memasuki rumah-rumah warga Palestina secara paksa tanpa menghormati privasi mereka untuk menyakiti keluarga mereka khususnya anak-anak.
Terkait dengan pelanggaran terhadap kehormatan dan reputasi seseorang tanpa landasan hukum:
Beberapa tahun yang lalu terjadi serangan terhadap muslim dan warga Arab yang dilakukan secara terus-menerus yang dikenal dengan sebutan “Islamofobia” dan “Arab-fobia”. Pencemaran terorganisir yang menggambarkan muslim dan warga Arab sebagai teroris, orang yang terbelakang dan tidak beradab ini dijadikan sebagai alasan untuk menjustifikasi semua kekejaman perlakuan militer Israel terhadap warga Arab dan muslim, diawali dengan pembunuhan-pembunuhan yang dilakukan oleh Israel, invasi AS ke Afganistan, pendudukan secara tidak syah di Iraq dan mengakhirinya dengan penjara yang paling kejam di dunia: Abu Ghraib dan Penjara Teluk Guantanamo.
Kampanye seperti itu memberi dampak yang luar biasa terhadap semua muslim dan warga Arab di seluruh dunia. Baik kaum muslim, warga Arab bahkan beberapa warga Sikh dan Hindu (karena postur dan warna kulitnya hamper mirip dengan warga muslim Timur Tengah) menjadi obyek penganiayaan, PHK, penangkapan dan pembunuhan ras.
Banyak warga Arab dan Negara yang mayoritas penduduknya muslim dihancurkan baik secara ekonomi, politik dan militer dengan bantuan penuh dari kedua Negara beserta gerakan-gerakannya.
Pembunuhan keji dengan perlakuan yang dilarang oleh dunia internasional ditujukan kepada warga muslim dan Arab, baik secara kolektif maupun individual di seluruh dunia.
Media internasional tiada hentinya menyiarkan materi yang bertujuan untuk membenci warga muslim dan Arab.
Beritayang disiarkan FOX terus membangkitkan kebencian terhadap kaum muslim, majalah-majalah internasional….dst).
Sekarang, setelah menutup Penjara Guantanamo dan menarik diri dari Iraq, kami menuntut hal-hal sbb:
1. Permintaaan maaf secara resmi dari semua pihak yang diduga telah melakukan kekejaman material maupun moral terhadap warga muslim dan Arab atas kerusakan besar yang telah terjadi akibat tindakan mereka baik secara kolektif maupun individu.
2. Perdamaian dalam arti yang sebenarnya baik berupa gencatan senjata secara militer, ekonomi maupun pembicaraan yang mengarah pada kebencian.
3. Hukuman resmi secara internasional atas semua kekerasan terhadap warga muslim dan Arab.
4. Kebijakan penyebaran kebencian yang selama ini digunakan sebagai penyamaran atas kekejaman perang sesungguhnya yang dilakukan oleh Israel dengan menggunakan kekuatan besar dunia. Kebijakan ini harus dihentikan secara internasional dengan deklarasi resmi dan adanya legislasi baru yang melindungi warga muslim dan Arab dari penganiayaan.
5. Warga Arab adalah Semit namun mereka tidak diijinkan untuk menggunakan hukum internasional anti Semit bila diserang, karena itu diperlukan Undang-undang baru untuk melindungi warga Arab dan kaum muslim.
6. Kompensasi secara financial, politik dan moral bagi warga Arab dan kaum muslim mutlak diberikan secepatnya.
Pasal 20 Semua propaganda perang dilarang oleh hukum.
Semua kebijakan nasional, kebencian terhadap ras atau agama tertentu yang mengarah pada diskriminasi, kekejaman atau kekerasan dilarang oleh hukum.
Politisi Israel memimpin propaganda perang dan memanfaatkan Pemilu sehingga mereka dapat berulangkali menyulut perang dengan menggunakan isu rasis terhadap warga Arab dan mengancamnya dengan pembunuhan masal.
Dengan mengawasi pernyataan para politisi Israel sejak pembentukan Israel sampai sekarang, kita dapat menemukan kampanye yang dilakukan para politisi dan pemuka agama terhadap warga Arab secara terus-menerus, menggambarkan mereka dengan penjelasan yang paling rasis yang menyebabkan para tentara membunuh mereka karena alasan ras, agama, dan keamanan.
Pasal 25 Tiap warga Negara mendapatkan hak dan kesempatan, tanpa ada pembedaan apapun seperti tercantum pada pasal 2 dan tanpa batasan apapun yang tidak beralasan:
Berpartisipasi dalam pemerintahan, baik secara langsung maupun melalui perwakilannya;
Memilih dan dipilih pada periode pemilu yang pertama dan harus bersifat universal dengan hak pilih yang adil serta dilakukan secara rahasia, menjamin kebebasan suara pemilihnya.
Memperoleh akses yang sama bagi pelayanan public di negaranya.
Rakyat Palestina tidak memperoleh hak politik apapun dibawah penjajahan Israel. Israel tidak mengakui pemilu yang dimenangkan oleh warga Palestina dan tidak mengakui wakil rakyat Palestina di parlemen. Terlebih, Israel menangkap anggota parlemen Palestina yang terpilih tanpa memandang hak kekebalan parlemennya.
Warga Israel Arab tidak diijinkan menempati pos-pos utama tanpa memandang sebaik apapun kemampuan/kualitas mereka.
Dalam hal pekerjaaan, Yahudi lebih diprioritaskan daripada warga Arab meskipun warga Arab tersebut lebih baik kualitasnya.
Pasal 27 Dalam sistem Negara dimana etnis, agama, atau pengguna bahasa minoritas ada, kaum minoritas tersebut berhak dan tidak boleh dilanggar haknya untuk bergabung dengan komunitasnya menjalankan budaya dan ritual agamanya, atau menggunakan bahasanya sendiri.
Israel melanggar pasal diatas.
Israel menghapus semua poin Bagian IV dari Perjanjian ini. Israel tidak mengijinkan pembentukan komite hak asasi internasional guna menindaklanjuti hak-hak orang dibawah penjajahan, atau membantu proses penuntutan para criminal yang melakukan pembunuhan, pembunuhan masal, penahanan dan pemenjaraan orang. PBB dan komunitas internasional bertanggung jawab atas hal ini, namun tidak bisa menuntut para pemimpin, pejabat, dan tentara Israel. Di saat yang sama, Israel menahan kerja pembentukan komite internasional dengan alasan dan tujuan apapun.
Sudah jekas bagi para periset bahwa Israel jelas-jelas telah melanggar semua dokumen internasional, piagam penghargaan maupun semua perjanjian. Anehnya tidak pernah sekalipun Israel dan para pejabatnya dituntut untuk bertanggung jawab atas tindakannya.
Melalui tinjauan Perjanjian Internasional dari segi ekonomi dibawah ini dapat ditunjukkan bahwa Israel bertanggung jawab terhadap hal-hal berikut:
Pasal 1 1. Semua orang berhak menentukan nasibnya sendiri. Berdasarkan hak tersebut, mereka bebas menentukan status politiknya dan bebas mengejar pembangunan ekonomi, social dan budayanya.
2. Semua orang demi kepentingannya sendiri, bebas mengurus harta benda dan sumber dayanya tanpa ada kewajiban yang muncul atas kerjasama ekonomi internasional tsb berdasarkan prinsip keuntungan bersama dan hukum internasional. Tidak seorang pun bisa dihancurkan hak atas penghidupannya.
-Telah disebutkan sebelumnya pada Perjanjian sipil dan politik bagaimana Israel telah melanggar pasal ini dengan menduduki Palestina, membangun dinding pemisah, mengepung Gaza, dan membangun pemukiman diatas tanah yang bersertifikat dan dimiliki oleh warga Palestina, membuat jarak antara desa dan kota, dan menahan warga Palestina untuk waktu yang lama di daerah perbatasan, termasuk para pekerja yang kehilangan pekerjaannya karena penahanan yang lama.
- Israel menyita semua sumber daya air bersih di Tepi Barat dan Golan Height. Israel membangun pemukiman diatas lahan subur setelah penghuninya diusir dan tanahnya disita. Israel membangun kamp militernya di dekat sumber daya air bersih warga Palestina. Israel juga telah menebang ratusan ribu pohon zaitun dan sitrus milik warga Palestina, merusak kebun buah-buahan dan anggur serta menyitanya untuk membangun dinding pemisah dan pemukiman atau barak militer.
BAGIAN III
Pasal 6 1. Pihak-pihak Negara berdasarkan Perjanjian ini mengakui hak warga untuk bekerja termasuk hak setiap orang untuk memperoleh penghidupannya dengan bekerja secara bebas sesuai pilihannya, dan akan mengambil langkah-langkah yang tepat guna menjamin pemenuhan hak ini.
2. Langkah-langkah yang akan diambil pihak-pihak Negara untuk menjamin pemenuhan hak berdasarkan Perjanjian ini secara penuh seharusnya meliputi panduan teknis dan kejuruan serta program-program pelatihan, kebijakan dan teknik-teknik untuk meraih perkembangan ekonomi, social dan budaya yang stabil serta pemberian kerja yang penuh dan produktif yang menjamin kebebasan individu secara politik dan ekonomi.
- Mayoritas pemuda Palestina dipekerjakan secara kasar di pos-pos penjagaan Israel. Mereka ditahan dalam waktu yang lama dan diminta memberi informasi mengenai orang-orangnya agar bisa membantu transit mereka. Pada saat yang sama, Israel mengebom hampir semua pabrik di Gaza setelah penyergapan yang menolak gaza sebagai pintu masuknya bahan baku atau spare part mesin apapun. Israel membombardir bengkel-bengkel kecil, terus meratakannya dengan tanah dan mengklaim bahwa para pejuang yang resisten sengaja melakukannya guna membuat ledakan-ledakan. Klaim ini sering terbukti tidak benar karena bengkel tersebut benar-benar kecil dan tidak memiliki fasilitas apapun yang bisa menghasilkan ledakan sekuat itu.
- Semua hak ini tidak dapat ditemukan di Gaza maupun Tepi Barat karena politik penjajahan.
Tidak ada efisiensi ataupun teknologi apapun yang tersedia di sekolah-sekolah dan institut pendidikan Palestina karena alasan kemiskinan, penyergapan, dan banyaknya hambatan. Pekerja Palestina tidak bisa memiliki pekerjaan yang layak kecuali di Israel dan hampir semua pekerja dipecat karena alasan yang telah disebut sebelumnya (ditahan di pos-pos penjagaan atau diinterogasi oleh agen intelijen Israel).
Pasal 7
Pihak-pihak Negara berdasarkan perjanjian ini mengakui hak setiap orang untuk mendapatkan suasana kerja yang adil dan kondusif yang menjamin, antara lain:
(a) Remunerasi bagi semua pekerja, minimal:
(i) Gaji dan remunerasi yang adil untuk pekerjaan yang setara tanpa perbedaan apapun, khusus wanita mendapatkan jaminan kerja yang setara dengan pria dengan gaji yang sama untuk pekerjaan yang setara;
(ii) Kehidupan yang layak bagi dirinya dan keluarganya sesuai dengan ketentuan Perjanjian yang berlaku;
(b) Lingkungan kerja yang aman dan sehat;
(c) Peluang promosi untuk mendapatkan jabatan yang lebih tinggi yang sama bagi semua pekerja, tanpa pertimbangan apapun selain senioritas dan kompetensi;
(d) Mendapatkan istirahat, cuti dan batasan jam kerja yang rasional dan liburan periodic dengan tetap mendapatkan upah dan remunerasi meskipun hari libur.
Kondisi diatas tidak dapat dipenuhi karena hambatan penjajahan seperti yang disebut sebelumnya. Para pekerja wanita Palestina bekerja dengan kondisi kerja yang buruk di pabrik-pabrik tua yang rusak akibat penjajahan. Para guru wanita Palestina adalah yang paling rawan bahaya dan terpaksa berhenti bekerja karena sekolah mereka sering ditutup karena alasan keamanan. Para pekerja sering tidak mendapatkan gaji karena Israel menolak masuknya bantuan uang ke Gaza dan mencegah masuknya akses perbankan bagi pembayaran gaji pekerja Palestina. Sering terjadi demonstrasi di Gaza karena para pekerja tidak mendapatkan gaji selama berbulan-bulan, sehingga mereka tidak memperoleh standar minimal bagi pekerjaan dan pembayaran gaji mereka. Mereka sering tidak mendapatkan gaji selama bertahun- tahun.
Pasal 10 Pihak- pihak Negara berdasarkan Perjanjian ini mengakui bahwa:
1. Perlindungan dan bantuan terbesar yang mungkin didapatkan seseorang harus ditujukan kepada keluarganya, yang merupakan elemen masyarakat yang paling mendasar dan natural, khususnya bagi kelangsungan dan sebagai tanggung jawabnya atas perlindungan dan pendidikan anak yang menjadi tanggungannya. Pernikahan terjadi karena ada kemauan dari kedua belah pihak.
2. Perlindungan khusus harus diberikan bagi ibu selama periode sebelum dan sesudah kelahiran bayi. Selama periode tersebut para ibu pekerja tetap mendapatkan gaji selama cuti dan mendapatkan jaminan social yang memadai.
3. Perlindungan dan bantuan terhadap/atas nama semua anak dan remaja diberikan tanpa ada diskriminasi karena alasan keturunan atau kondisi lainnya. Anak-anak dan remaja harus dilindungi dari ekploitasi secara ekonomi dan social. Apabila didapati ternyata lingkungan pekerjaannya tsb berbahaya karena dapat mengganggu moral atau kesehatannya, mengancam jiwa dan mengganggu kehidupan normalnya maka pemberi kerjanya dapat dikenakan hukuman. Negara juga harus menetapkan batasan usia minimal bagi pekerja dan jika mempekerjakan anak dibawah umur akan dikenakan hukuman.
- Tidak ada perlindungan bagi individu maupun keluarga dibawah penjajahan Israel. Hampir semua keluarga di Palestina terpisah di beberapa Negara karena adanya pemindahan, dan hampir tiap rumah warga Palestina menjadi korban pengeboman Israel. Pasal ini dan beberapa pasal lainnya tidak dapat diterapkan bagi rakyat Palestina dibawah relokasi, pemindahan, pembunuhan, pengeboman, dan penindasan
- Para ibu di Palestina, baik pekerja atau bukan telah melahirkan di pos-pos penjagaan dan dalam perjalanan menuju rumah sakit karena adanya kebijakan penahanan di perempatan, dan harus menunggu lama karena tidak dibedakan antara pasien biasa dan wanita hamil.
- Anak-anak Palestina dibunuh di jalanan dan ketika akan berangkat ke sekolah. Banyak diantaranya yang dipaksa meninggalkan sekolah untuk bekerja membantu keluarganya karena sudah tidak memiliki ayah atau ibu, atau karena alasan kemiskinan ekstrim yang disebabkan karena blockade dan kelaparan yang terus menerus melanda Gaza.
Pasal 11 1. Pihak-pihak Negara berdasarkan Perjanjian ini mengakui hak setiap orang untuk memperoleh standar kehidupan yang layak bagi dirinya dan keluarganya, termasuk mendapatkan kebutuhan sandang, pangan, dan papan yang cukup dan untuk terus meningkatkan kualitas hidupnya. Negara akan mengambil langkah-langkah yang tepat untuk menjamin pemenuhan hak tsb, mengetahui akibat dari kerjasama internasional yang urgen dan berdasarkan asas kemerdekaan.
2. Pihak-pihak Negara berdasarkan perjanjian ini, mengakui hak dasar tiap orang untuk terbebas dari rasa lapar, jika perlu mengambil program-program khusus yang diperlukan baik melalui kerjasama individu maupun internasional:
(a) Untuk meningkatkan metode produksi, konservasi dan distribusi pangan dengan memanfaatkan pengetahuan teknis dan ilmiah sepenuhnya, dengan menyebarkan pengetahuan tentang prinsip-prinsip nutrisi dan mengembangkan atau mengubah system pertanian sehingga mendapatkan perbaikan dan pemanfaatan sumber daya yang paling efisien;
(b) Memperhatikan masalah-masalah baik dari Negara pengimpor maupun pengekspor pangan, untuk menjamin pemerataan distribusi suplai makanan bagi yang memerlukan.
- Telah disebutkan sebelumnya dan dketahui bahwa blockade Israel tidak memungkinkan diterapkannya pasal-pasal tersebut. Israel telah menghancurkan gudang-gudang bantuan, meskipun itu milik UNRWA, seperti yang terjadi di Gaza akhir-akhir ini.
- Israel telah melakukan peyergapan, pelecutan agen-agen dan gudang pangan, dan mencegah rakyat Palestina mengimpor barang, makanan dan obat-obatan dari luar negeri.
Pasal 12
1. Pihak-pihak Negara berdasarkan Perjanjian ini mengakui hak setiap orang untuk mendapatkan standar kesehatan fisik dan mental yang terbaik.
2. Langkah-langkah yang diambil Negara guna menjamin pemenuhan hak tsb meliputi antara lain:
(a). Penurunan angka kematian bayi baik yang masih didalam kandungan maupun setelah dilahirkan serta peningkatan kesehatan anak
(b). Perbaikan semua aspek kebersihan lingkungan dan industri;
(c). Pencegahan, perawatan dan control terhadap wabah penyakit, penyakit endemic, penyakit yang berhubungan dengan pekerjaan maupun penyakit lainnya;
(d). Pengkondisian lingkungan yang menjamin semua pelayanan medis dan perawatan medis saat terjadinya penyakit.
- Rumah sakit dan klinik-klinik Palestina tidak memiliki perlengkapan medis yang modern, dan listrik juga tidak tersedia setiap saat karena Israel mencegah bahan bakar dan gas masuk ke Gaza. Israel juga menghalangi impor peralatan medis. Pasien di Palestina banyak yang meninggal dunia karena peralatan medis yang tidak memadai, juga akibat dari tidak tersedianya obat-obatan serta tidak bisa mengimpor obat akibat blokade.
- Telah dijelaskan sebelumnya bagaimana situasi di rumah sakit dan bayi-bayi yang dilahirkan dalam keadaan primitive di perbatasan yang mengakibatkan mereka meminggal karena minimnya kondisi dasar kehidupan yang dibutuhkan bagi bayi yang baru lahir dan perlunya pengawasan dan perhatian khusus di rumah sakit.
Sebagai tambahan, Israel telah menghancurkan wilayah Palestina yang padat penduduknya dengan menggunakan senjata yang dilarang oleh dunia internasional seperti bom fosfor, dan hal ini merupakan ancaman bagi kesehatan masyarakat luas maupun bagi lingkungan.
Israel telah mengebom ambulan dan membunuh paramedis serta melarang korban dibantu sehingga korban meninggal. Hal ini terjadi hampir di semua perang Israel baik di Libanon selatan, tepi Barat, Jenin dan terakhir di Gaza.
Hampir di semua perangnya, Israel menyerang ambulan dan paramedic; arsip tentang hal ini tersedia.
Pasal 13
1. Pihak-pihak Negara berdasarkan Perjanjian ini mengakui hak setiap orang untuk mendapatkan pendidikan. Mereka sepakat bahwa pendidikan harus ditujukan bagi peningkatan kepribadian dan harga diri sebagai manusia secara utuh, serta harus dapat meningkatkan penghargaan terhadap hak asasi manusia dan kebebasan yang mendasar. Mereka sepakat bahwa pendidikan seharusnya mampu membuat semua orang berpartisipasi secara efektif dalam suatu komunitas yang bebas, dapat meningkatkan pemahaman, toleransi, dan persahabatan antar bangsa dan ras, etnis atau kelompok agama, serta meneruskan cita-cita PBB bagi terciptanyan perdamaian dunia.
- Sebagai tambahan bagi kondisi sekolah dan pelajar di Palestina yang telah disebutkan sebelumnya, kurikulum Israel penuh dengan pelajaran yang rasis, lagu-lagu dan pelajaran yang mengandung kebencian terhadap bangsa Arab, menunjuk mereka sebagai penjahat primitive yang pantas dibunuh, diasingkan, dan diperlakukan dengan keras. Hal ini mungkin hal yang paling berbahaya bagi anak-anak, karena mengajari mereka dengan budaya yang penuh dengan kebencian dan rasis. Anak-anak ini tidak akan dapat menciptakan perdamaian dunia, tidak memiliki belas kasihan bagi mereka yang dianggapnya sebagai musuh. Mereka tumbuh dan belajar bahwa “yang lain” berhak untuk dibunuh. Kurikulum Israel yang banyak bermuatan rasis dapat diteliti secara detil. Banyak foto yang diterbitkan para agen berita internasional yang menggambarkan bagaimana anak-anak Israel membubuhkan tanda tangannya ke peluru/roket militer Israel saat perang Libanon pada bulan Juli 2006.
Perlu diperhatikan bahwa Israel telah melanggar dan merusak hampir semua poin Perjanjian Jenewa jika berhubungan dengan status rakyat dan bagaimana harus berhadapan dengan mereka pada masa perang dan konflik. Semua pelanggaran yang telah disebutkan sejak awal dokumen ini adalah pelanggaran ketentuan perjanjian yang nyata yang diketahui oleh semua Negara dan organisasi hak asasi manusia internasional.
Dari hal-hal tsb diatas, nyata-nyata terbukti bahwa Israel adalah entitas yang rasis dan tidak pantas hidup. Israel menolak kehidupan yang layak dan perdamaian bagi semua Negara tetangganya dan mereka yang ada dibawah penjajahannya, terutama non Yahudi. Israel adalah entitas yang tidak dilandasi dengan dasar hukum apapun maupun standar etika seperti umumnya Negara lainnya di dunia.
Israel adalah entitas penjahat yang didasari dengan pembunuhan dan pengrusakan, serta membahayakan kemanusiaan, lingkungan, dan bagi segala bentuk kehidupan.
Dengan ini , dengan landasan dokumen ini bagi semua manusia, kami menyatakan kemarahan kami dan menolak sikap diam sebagian besar organisasi internasional dan kemanusiaan, bahkan beberapa diantaranya banyak organisasi yang menyimpang tujuannya. Kami meletakkan tangung jawab bagi semua yang percaya pada kemanusiaan, dan semua orang berhak memperoleh standar peradaban yang terhormat.
Tandatangani Dokumen Pembongkaran Israel: Petisi Israel adalah entitas yang tidak syah
Written by:
Nawara Negm
Joe Ghanem
Iman Badawi
Mohammad Shaltaf
Mohammad Qandiel
Translated to Bahasa Indonesia " Indonesian" by:
Yunnie Wulandarie
Atas nama Tuhan seluruh umat manusia dan semua makhluk
Penulis dokumen ini adalah kelompok pemuda yg tidak berpihak pada kepentingan atau partai politik apapun, dan tidak memiliki agenda etnis, ras maupun agama manapun. Kami menegakkan prinsip kemanusiaan dan hak asasi semua manusia untuk dapat hidup bermartabat dan penuh kedamaian tanpa memandang agama, warna kulit, ras, dan kewarganegaraan.
Kami menghormati semua prinsip dan keyakinan, dukungan kami untuk kebenaran dan keadilan melawan segala penjajahan, penindasan, pembunuhan, perebutan kekuasaan, dan penyelewengan fakta.
Sesuai amanah nilai2 dan hak asasi manusia, kami percaya pada pembongkaran apa yang disebut dunia internasional sebagai “Negara Israel”.
Dokumen ini menyatakan pendapat kami yang resmi dan berperikemanusiaan.
Pertama: Israel bukanlah sebuah negara berdasarkan definisi internasional.
Definisi sebuah Negara adalah: “Negara ialah perserikatan politik yang memiliki kedaulatan geografis yang efektif dan mewakili suatu populasi.”
Sehubungan dengan definisi diatas, kita dapat menafsirkan bahwa:
- Israel bukan perserikatan politik, tapi sebuah perserikatan agama dan etnis yang rasis.
- Israel bukanlah sebuah Negara yang berdaulat, melainkan bergantung sepenuhnya pada dukungan politik, ekonomi dan militer AS dengan menjadikan AS sebagai sekutunya, jadi Israel bukanlah suatu Negara yang berdaulat.
Penyelenggara Negara AS tak ada henti-hentinya menyatakan komitmennya untuk keamanan Israel. Berdasarkan norma2 internasional, suatu Negara hanya berkomitmen untuk keamanan negaranya sendiri, dan tidak ada satu Negara pun yang berkomitmen bagi keamanan Negara lain, kecuali AS yang berkomitmen untuk keamanan Israel.
Akan lebih realistis dan tepat jika Israel dikenal sebagai sekutu AS.
Kedua: Israel adalah Entitas/Kesatuan yang tidak syah secara internasional dan harus diusut tuntas secara hukum
Meskipun Israel adalah boneka AS yang diciptakan setelah grup teroris Zionis membunuh Folk Bernadette, Pangeran Wesberg yang terbukti menentang yayasan Israel- namun, Israel yang sedari awal merupakan entitas yang menyimpang tdk pernah tunduk patuh pada hukum Internasional maupun resolusi Dewan Keamanan PBB tapi hanya bergantung pada hak veto AS.
1. Israel awalnya adalah bentukan kelompok teroris yang diadili karena melakukan pengeboman rakyat sipil di hotel-hotel, bioskop, dan pasar, yaitu: kelompok Lehi, Stem, Grup Revisi Zionis, Irgun dan Haganah.
2. Israel telah melanggar ratusan resolusi Dewan Keamanan PBB dengan berlindung dibalik hak veto AS sehingga tidak pernah diproses secara hukum.
3. Israel melanjutkan penjajahan dengan target kebanyakan rakyat sipil, wartawan, dan dokter, serta menjegal kedatangan bantuan bagi para korban yang terluka.
4. Israel tidak menandatangani Perjanjian Anti Perkembang-biakan Nuklir.
Israel mengembangkan senjata perusak masal, senjata nuklir, yang target utamanya adalah rakyat sipil dengan menggunakan senjata yang dilarang secara internasional.
5. Israel melanggar hak2 politik dan sipil warganya dengan mengklaim diri sebagai Negara demokrasi. Israel melarang sejumlah partai politik Israel menjadi nominasi pemilu terakhir karena pihak2 tsb masih keturunan Arab. Aturan ini diterapkan berdasarkan diskriminasi dan perbedaan ras yang melanggar hukum internasional dan mengingatkan pada system apartheid Afrika Selatan yang kuat. Pejabat Israel mengumumkan secara terbuka bahwa mereka percaya pada ”penyucian” “negara Yahudi” dari warga non yahudi. Tzipi Liyni mengatakan bahwa dalam hal penemuan Negara Palestina, semua warga Israel yang berasal dari keturunan Arab harus meninggalkan Israel ke Negara Palestina dalam rangka menyucikan Israel.
Ketiga: Zionisme melanggar pasal-pasal Deklarasi Universal Hak Asasi Manusia, Perjanjian Internasional atas Hak-hak Sipil dan Politik, dan Perjanjian Internasional atas Hak-hak Ekonomi, Sosial dan Budaya.
1. Deklarasi Universal Hak Asasi Manusia:
Pasal-pasal yang dilanggar oleh Israel:
Pasal 1.
Semua manusia dilahirkan bebas dan setara dalam martabat dan hak. Manusia diberkati dengan alasan dan kesadaran dan harus berlaku antara satu sama lainnya dalam semangat persaudaraan.
Pasal 2. Setiap orang mempunyai hak2 dan kebebasan seperti yang ditetapkan dalam Deklarasi ini, tanpa perbedaan apapun, seperti ras, warna kulit, jenis kelamin, bahasa, agama, pendapat atau pilihan politik, asal Negara atau kelas social, kepemilikan, kelahiran maupun status lainnya. Selanjutnya tidak ada perbedaan yang dapat dibuat karena alasan politik, status yurisdiksi maupun internasional suatu Negara atau wilayah dimana orang tsb tinggal, baik apakah Negara tersebut merdeka, Negara persekutuan, tidak berdiri sendiri atau dengan batasan kedaulatan apapun.
- Zionisme pada hakikatnya hanya didasarkan pada diskriminasi. Zionisme berakar pada ide sebagai “Orang Pilihan”. Seperti halnya kesalahan interpretasi pada Torah yang menjabarkan praktik diskriminasi yang dilakukan oleh Israel terhadap rakyat Palestina dan antara warga Arab dengan Israel seperti terlihat pada penjajahan, blokade, pemerasan warga, pemalsuan tanah, politik pemisahan apartheid, dan perampasan hak politik, social, dan ekonomi. Semua kekejaman ini ditujukan terhadap bangsa Arab karena alasan etnis dan agama mereka.
- NB: Pelanggaran-pelanggaran tersebut benar-benar dikutuk oleh orang-orang Yahudi yang religious, dan sebagai umat manusia kita percaya bahwa Zionisme dan Israel adalah anti Semit terbesar di dunia yang mencemarkan Yudaisme, mendistorsi imej Yahudi, dan memonopoli apa yang mereka anggap Yudaisme yang jelas-jelas ditentang oleh kaum Yahudi anti zionis.
Pasal 3. Setiap orang mempunyai hak untuk hidup, kebebasan dan keamanan secara individu.
- Sejak Israel berdiri, ia menghapuskan hak2 hidup, kebebasan dan keamanan semua orang. Bermula dari pembunuhan Deir Yassin yang dilakukan oleh grup zionis teroris. Pembunuhan ini menandai berdirinya Negara zionis. Segera setelah pembentukan Negara Israel terjadi sejumlah pembunuhan rakyat sipil. Sepertinya hanya beberapa saja yang bisa disebutkan karena ada terlalu banyak pembunuhan, a.l: pembunuhan al- Dawayma (1948), pembunuhan Kafr Kassem (1956), dan yang terakhir terjadi di Gaza (2008/2009). Pejabat Israel sering menyatakan bahwa mereka menyerang warga sipil guna menekan kelompok yang melawan mereka.
- Israel mengebom bangunan PBB dan stafnya beberapa kali di Libanon dan Palestina.
- Israel menyerang rakyat sipil dan bangunan2 PBB dengan senjata yang dilarang secara internasional.
- Israel menolak menerima deputi PBB setelah pembunuhan Jenin (2002).
Pasal 5. Tak seorang pun berhak disiksa atau dihukum secara keji, diperlakukan secara tidak manusiawi dan tak bermoral. - Israel melakukan penyiksaan dan memperlakukan tahanan Palestina secara amoral dengan tiada henti-hentinya, melakukan penangkapan rakyat sipil di pos-pos penjagaan, anak-anak ketika akan berangkat ke sekolah, dan warga sipil di wilayah pendudukan.
- Tentara Israel memborgol dan menutup mata warga sipil dan anak-anak yang ditangkap di pos-pos penjagaan. Mereka juga menjadikan anak-anak sebagai tameng untuk melindungi mereka dari batu-batu yang dilemparkan oleh anak-anak kecil lainnya.
- Rumah-rumah warga Palestina juga sering menjadi target serangan tentara Israel yang tak jarang mengarahkan senjatanya kepada anak-anak dan para wanita untuk menakut-nakuti.
Pasal 9.
Tak seorang pun berhak ditahan, ditangkap dan diasingkan secara sewenang-wenang. - Israel sejak awal mengusir warga Palestina dari tanah kelahirannya sendiri serta menghancurkan tempat tinggal mereka. Akibatnya, rakyat Palestina sekarang hidup sebagai pengungsi di beberapa Negara.
- Israel menolak hak rakyat Paleastina untuk kembali ke tanah kelahirannya.
- Israel memenjara ribuan rakyat Palestina yang mayoritasnya adalah anak-anak dan wanita.
- Dilaporkan dan disaksikan para saksi mata bahwa selama serangan terakhir ke Gaza (2008/2009), Israel telah menangkap lebih dari seribu warga Palestina yang berumur diatas 16 tahun dan membuangnya di daerah yang berbahaya serta sering menggunakan mereka sebagai tameng manusia.
- Selama perang Gaza (2008/2009), tentara Israel menahan warga Palestina yang terluka dan secara brutal membiarkan mereka berdarah serta mencegah tim medis untuk menolongnya.
- Para saksi mata melaporkan selama perang (2008/2009), tentara Israel menggunakan tubuh warga Palestina yang terluka sebagai tameng dengan menempatkan mereka di lubang-lubang tepat di depan tangki, mempertaruhkan nyawa mereka dan menempatkannya di garis terdepan medan perang.
- Para saksi mata bersaksi bahwa tentara Israel menggunakan sejumlah tubuh warga Palestina sebagai tameng ketika akan memasuki rumah-rumah penduduk di Gaza (2008/2009).
- Tentara Israel menggunakan rumah-rumah penduduk di Gaza sebagai titik observasi dan markas militer mereka, menahan pemilik-pemilik rumahnya dan menggunakannya sebagai tameng manusia.
- Sampai sekarang lebih dari 200 warga Palestina ditahan oleh tentara Israel, yang mana sebagiannya telah diinterogasi, disiksa dan diancam secara langsung.
- Tentara Israel menolak bekerjasama dengan Palang Merah Dunia, pemerintah Palestina, dan organisasi HAM lainnya yang menuntut Israel untuk mengungkapkan jumlah & nama tahanan. Penolakan untuk bekerjasama ini semakin meningkatkan keraguan akan keselamatan mereka.
Pasal 13. (1) Setiap orang berhak dan bebas untuk pindah dan tinggal didalam wilayah/daerah perbatasan masing-masing Negara.
(2) Setiap orang berhak untuk meninggalkan Negara, termasuk negaranya sendiri atau kembali ke negaranya.
- Israel mencabut hak kebebasan rakyat Palestina untuk pindah dan tinggal dengan menahan mereka di pos-pos penjagaan untuk periode waktu yang lama dan bisa melebihi 20 jam.
- Israel mencegah pengungsi yang berniat kembali ke tanah kelahirannya.
- Israel membatasi pemukiman sebagian besar warga Palestina dan melarang mereka meninggalkan Negaranya tanpa alasan yang jelas.
Pasal 14. (1) Setiap orang berhak untuk mencari dan memperoleh suaka politik dari Negara lain.
(2) Hak suaka ini tidak boleh diberikan bila penahanan murni dikenakan karena alasan kejahatan non politis atau karena tindakan yang melanggar prinsip dan aturan PBB.
- Israel telah menghancurkan kota-kota di Palestina dan mencegah warga sipil Palestina untuk meninggalkan daerah berbahaya dengan menutup wilayah perbatasan dan blockade. (Perang Gaza 2008/2009).
Pasal 15. (1) Setiap orang berhak mendapatkan kewarganegaraan.
(2) Tidak seorangpun berhak untuk dicabut kewarganegaraannya dengan semena-mena atau ditolak haknya untuk merubah kewarganegaraannya.
- Israel memberikan kewarganegaraan kepada setiap orang Yahudi di dunia berdasarkan agamanya, sementara itu mengancam mencabut kewarganegaraan beberapa warga Arab Israel karena mereka menganut paham yang tidak sejalan dengan mereka.
- Setelah mengasingkan warga Israel dari tanah kelahirannya, Israel menolak memberikan hak mereka untuk bisa kembali lagi ke negaranya.
- Israel menerapkan kewarganegaraan Israel bagi penduduk Golan Height dan mengintimidasi mereka yang menolak kewarganegaraan Israel.
Pasal 17. (1) Setiap orang berhak mempunyai kepemilikan properti sendiri maupun bersama-sama dengan orang lain.
(2) Tidak seorangpun berhak dicabut hak kepemilikan propertinya tersebut.
- Israel menyita tanah warga Palestina, mengusir warga Palestina, dan menghancurkannya untuk membangun pemukimannya sendiri di wilayah jajahannya.
- Israel selama beberapa dekade mencabut dan menghancurkan puluhan ribu pohon zaitun, sitrun dan tanaman anggur yang selama berabad-abad menjadi milik warga Palestina.
- Israel menerapkan politik apartheid pada lahan rakyat Palestina yang disitanya dan membagi perkampungan Palestina menjadi beberapa bagian.
Pasal 21. (1) Setiap orang berhak berpartisipasi dalam pemerintahan negaranya, secara langsung atau melalui perwakilan yang telah dipilihnya sendiri.
(2) Setiap orang berhak memperoleh akses pelayanan publik yang sama di negaranya.
(3) Kepentingan rakyat seharusnya menjadi dasar dalam pengambilan keputusan pemerintahan; hal ini harus dilakukan secara periodic melalui pemilu yang murni berdasarkan hak pilih yang universal dan adil serta harus dilakukan secara rahasia atau melalui prosedur pemungutan suara yang bebas.
Seperti telah disebutkan sebelumnya bahwa Israel menolak partisipasi warga Israel keturunan Arab dalam pemilu dan melaksanakan hak demokrasinya karena alasan etnis. Israel menolak, menekan, dan merendahkan semua pilihan demokrasi rakyat Palestina di bawah kekuasaan pemerintah Palestina. Hal ini menghambat pemilihan para menteri, deputi, dan dewan perwakilan rakyat serta menekan kebebasan tanpa melalui pengadilan ataupun pengadilan formal militer. Para tahanan tidak memperoleh hak dasar sipil sebagai individu maupun sebagai seorang manusia.
Pasal 22. Setiap orang sebagai bagian dari anggota masyarakat mempunyai hak jaminan social beserta pemenuhannya, melalui upaya nasional maupun kerjasama internasional sesuai dengan organisasi dan sumber daya masing-masing Negara, berhak atas hak-hak ekonomi, social dan budaya yang melekat sebagai hak istimewa sepanjang perkembangan individunya yang bebas.
- Israel menutup perbatasan dan menolak akses bantuan kemanusiaan bagi Palestina seperti yang terus berlangsung di Gaza.
- Israel mengeksploitasi para pekerja Palestina dan memperkerjakannya dengan upah rendah. Para pekerja tidak memperoleh hak hukum apapun di Israel, tapi Israel terus mengeksploitasi mereka sampai sakit dan memecatnya sewaktu-waktu tanpa ada hak hukum apapun.
Pasal 25. (1) Setiap orang berhak memperoleh kesejahteraan yang layak, baik dari segi kesehatan untuk dirinya sendiri maupun bagi keluarganya, termasuk pangan, pakaian, papan dan jaminan kesehatan maupun jasa social penting lainnya, serta jaminan hak ketika tidak bekerja, sakit, cacat, bagi janda, usia lanjut atau karena sebab lainnya di luar kemampuannya.
(2) Ibu dan anak berhak mendapatkan perlakuan dan bantuan khusus. Semua anak, baik terlahir didalam atau diluar ikatan perkawinan berhak mendapatkan jaminan social yang sama.
- Israel melanggar semua pasal-pasal ini dengan menetapkan batasan bagi para pekerja Palestina, menahan mereka untuk waktu yang lama di wilayah perbatasan maupun pos-pos penjagaan. Israel juga mengeksploitasi hak politik mayoritas dari mereka dengan menyuruh mengungkapkan informasi keamanan mengenai pejabat dan warga Palestina kepada a gen-agen intelejen untuk membunuh atau menangkapi mereka, sebagai ganti atas upah dan hak-hak buruhnya.
- Israel telah membuat situasi kemanusiaan dan kondisi kehidupan di Palestina seperti di neraka.
- Sebagian besar wanita hamil di Palestina melahirkan di daerah perbatasan dan pos-pos penjagaan yang terbuka. Para tentara Israel tidak menawarkan bantuan atau alat transportasi apapun bagi para wanita hamil dan pasien lainnya.
- Ratusan orang meninggal tiap tahun di wilayah perbatasan karena akses mereka untuk kerumah sakit dan mendapatkan bantuan ditolak Israel. Anak-anak Palestina lahir dan bertumbuh dibawah serangan bom dan blockade, menyaksikan banyak kematian dan kerusakan, telah kehilangkan hak-hak dasar mereka sebagai anak-anak.
- Israel menciptakan lingkungan perang yang berkelanjutan bagi anak-anak, mencabut hak mereka untuk belajar dan pergi ke sekolah dengan aman.
- Sekolah- sekolah telah dibom beberapa kali, dan porsi kematian anak di Palestina adalah yang tertinggi selama perang modern. Diantara anak-anak ini banyak juga bayi yang ditembak mati di area sepi wilayah perbatasan.
Israel melanggar mayoritas jika tidak bisa dibilang hampir semua pasal Perjanjian Internasional PBB atas Hak-hak Sipil dan Politik selama pendudukannya di Palestina dan menduduki Golan Height.
BAGIAN I
Pasal 1
1. Semua orang berhak menentukan nasibnya sendiri. Berlandaskan hak itu mereka bebas menentukan status politik dan bebas mengejar pembangunan ekonomi, social dan budaya.
2. Semua orang atas kemauannya sendiri bebas mengatur kekayaan dan sumber daya yang dimilikinya tanpa tendensi adanya kewajiban apapun jika menyangkut kerjasama ekonomi internasional, berdasarkan prinsip keuntungan bersama dan hukum internasional. Tidak seorang pun yang bisa dirampas sumber penghidupannya.
3. Pihak pemerintah terkait Perjanjian ini, termasuk mereka yang tidak menyelenggarakan Pemerintahan yang berdiri sendiri dan Wilayah Perserikatan harus membantu terwujudnya hak untuk menentukan nasib sendiri, dan harus menghormati hak tsb sesuai dengan ketentuan dari Piagam PBB.
- Israel menguasai wilayah Palestina dan Golan Height, menolak mematuhi resolusi PBB yang menyatakan bahwa Israel harus mundur dari wilayah jajahannya.
- Israel menolak hak warga Palestina dan Golan Height untuk menentukan nasib sendiri, kebebasan hak untuk menentukan status politiknya, mengejar pembangunan ekonomi, social, dan kebudayaan, menggunakan keganasan dan kekuatan tidak resmi untuk mencegah mereka memperoleh hak-hak tersebut.
- Israel menyerang tokoh-tokoh utama warga Palestina. Pada tahun1970, Israel membunuh figur tertinggi Palestina Ghassan Kanafani. Pada tahun 1987, Israel membunuh kartunis penting Palestina yaitu Naji Al-Ali.
- Israel mencegah rakyat Palestina untuk belajar di sekolah-sekolah, dan mencegah mereka masuk universitas, dan melarang mereka untuk mencari beasiswa ke luar negeri.
BAGIAN II
Pasal 2
Masing-masing pihak negara terhadap Perjanjian ini harus menghargai dan menjamin hak-hak yang diberikan dalam perjanjian ini kepada semua orang di wilayahnya, tanpa membedakan warna kulit, ras, jenis kelamin, agama, pendapat politik atau lainnya, asal Negara serta strata social, kepemilikan properti, kelahiran maupun status lainnya.
Jika belum tercantum dalam peraturan legislatif atau lainnya, tiap Negara berdasarkan Perjanjian ini harus mangambil langkah-langkah serius sesuai dengan proses konstitusional dan ketentuan yang diatur dalam Perjanjian ini guna menjamin anggota legislatif memenuhi hak-hak yang tertuang dalam Perjanjian ini.
Masing-masing Negara terhadap Perjanjian ini harus:
Menjamin pemulihan hak atau kebebasan tiap orang seperti yang diatur dalam Perjanjian ini apabila hak dan kebebasannya dilanggar, tanpa terkecuali apabila yang melakukan pelanggaran tersebut adalah pejabat pemerintah; menjamin tiap orang yang meminta pemulihan tersebut untuk mendapatkan haknya yang akan diputuskan oleh pejabat hukum, pemerintah, dan anggota legislatif yang berwenang dan kompeten atau pihak berwenang yang disediakan sesuai system hukum Negara, dan tidak menutup kemungkinan untuk mengembangkannya menjadi pemulihan secara hukum.
Menjamin pihak berwenang untuk melaksanakan keputusan tersebut apabila telah diputuskan.
- Israel melanggar pasal ini. Warga Arab Israel dihapuskan semua haknya tidak seperti halnya warga Yahudi Israel. Orang Yahudi Israel boleh memiliki/membawa senjata dan beribadah sesuai keyakinannya meskipun bila ritualnya tsb termasuk kegiatan yang ekstrim atau rasis seperti menyumpahi agama dan ras lain. Orang Yahudi boleh mengarahkan senjatanya ke warga non Yahudi di jalan-jalan. Perbuatan tersebut menurut hukum Israel tidak dianggap sebagai perbuatan melawan hukum.
- Warga Israel non Yahudi dipaksa ikut wajib militer, menempatkannya di garis terdepan perang dan mempertaruhkan nyawanya secara brutal, sementara tentara Yahudi sangat terjamin keselamatannya.
- Warga Israel non Yahudi dipaksa ikut wajib militer di distrik Arab dan dipaksa menembaki orang-orangnya sendiri. Jika menolak, mereka akan dipenjara.
- Irael melarang warga non Yahudi untuk melakukan ritual ibadah mereka sesering mungkin, dan jka mereka mengijinkannya tentara Israel akan mengepung masjid maupun gereja.
- Israel melarang pria berumur dibawah lima belas tahun untuk melakukan sholat di masjid Al- Aqsa dan memaksa mereka untuk sholat di jalan raya dengan dikelilingi tangki dan senjata.
- Warga Arab yang ditahan Israel dihapuskan semua haknya, menjadi obyek penyiksaan dan mendapatkan pengadilan palsu dimana agama dan ras tahanan dipertanyakan oleh hakimnya, hal ini tidak sesuai dengan ketentuan hukum yang berlaku.
- Lebih dari sepuluh ribu warga Arab ditahan di penjara Israel karena pandangan politiknya. Banyak diantaranya yang ditahan tanpa melalui proses pengadilan.
Pasal 4 Pada masa darurat dimana kelangsungan hidup suatu Negara terancam , pihak-pihak Negara berdasarkan Perjanjian ini harus mengambil langkah-langkah sebagai kewajibannya terkait Perjanjian ini sejauh dibutuhkan, sepanjang tindakannya tersebut tidak berlawanan dengan kewajiban-kewajibannya secara hukum internasional dan tidak menyebabkan diskriminasi berdasarkan atas ras, warna kulit, jenis kelamin, bahasa, agama atau asal social.
Tidak ada perebutan kekuasaan yang dibenarkan sesuai pasal 6, 7, 8 (paragraf 1 dan 2), 1, 15, 16 dan 18.
Tiap pihak negara berdasarkan Perjanjian ini, yang terikat atas hak ini apabila melakukan tindakan perebutan kekuasan harus memberitahu Negara lainnya melalui mediasi Sekretaris Jenderal PBB disertai alasannya. Komunikasi lebih lanjut harus dilakukan melalui mediasi yang sama pada tanggal berakhirnya masa perebutan kekuasaan.
Israel melanggar semua poin pasal-pasal diatas. Dengan alasan menjaga keamanan Israel, Israel menanggalkan keamanan semua warga Arab.
Berlindung dibalik hak veto AS, Israel tidak pernah mematuhi resolusi Dewan Keamanan PBB.
Pasal 9 Semua orang memiliki hak kebebasan dan keamanan sebagai individu. Tak seorang pun dapat ditahan atau ditangkap dengan keji. Tak seorangpun dapat dihapuskan kebebasannya kecuali dengan alasan yang sesuai dengan prosedur hukum yang berlaku.
Setiap orang yang ditahan harus diberitahu terlebih dahulu alasan penahanan pada saat penangkapan dan harus diberitahukan pasal-pasal pelanggaran yang telah dilakukannya.
Setiap orang yang ditahan atau ditangkap atas tuduhan criminal harus dibawa ke pengadilan terlebih dahulu sebelum hakim atau petugas lain yang berwenang secara hukum melakukan tugasnya dan harus diadili pada periode waktu tertentu atau dibebaskan. Tidak ada aturan umum yang menyatakan bahwa selama menunggu proses hukum seorang tahanan harus ditahan terlebih dulu, namun dibebaskan dengan jaminan harus hadir di pengadilan, melalui tahap proses pengadilan hukum lainnya hingga tiba waktunya keputusan hasil pengadilan.
Jika kebebasan seseorang dirampas dengan penahanan atau penangkapan maka harus diajukan ke proses pra peradilan, dalam hal pengadilan memutuskan tidak akan menunda penahanan hukumnya dan akan membebaskan bila terbukti penahanannya tidak berlandasan hukum.
Setiap orang yang menjadi korban penangkapan atau penahanan yang tidak berlandaskan hukum harus mendapatkan hak kompensasi yang nyata.
Rakyat Palestina dibawah penjajahan Israel tidak pernah mendapati rasa aman. Israel menghancurkan rumah-rumah dan menahan rakyat sipil dengan semena-mena. Mereka melucuti kebebasan rakyat Palestina tanpa tendensi hukum apapun dan tanpa alasan apapun bagi penangkapannya. Mereka diperlakukan secara tidak manusiawi selama ditahan.
Setelah menangkap warga Palestina, tentara Israel membuldozer rumahnya dan menyakiti keluarganya. Setelah ditangkap, warga Palestina menjadi obyek penyiksaan secara brutal.
Israel tidak mematuhi hukum rakyat Palestina. Mereka menangkapi warga Palestina terlebih dulu tanpa melalui pengadilan karena melihat agama dan rasnya.
Pasal 10. Semua orang yang dihapuskan kebebasannya harus diperlakukan secara manusiawi dan terhormat sesuai dengan harkat dirinya sebagai seorang manusia,
Terdakwa seharusnya dengan alasan tertentu dipisahkan dari para narapidana dan harus ditempatkan terpisah sesuai dengan statusnya sebagai bukan narapidana.
Anak-anak yang ditahan mestinya dipisahkan dari para narapidana dan prosesnya harus diajukan ke pengadilan secepat mungkin.
Sistem lembaga pemasyarakatan harusnya memperlakukan tahanan tanpa melupakan fungsinya sebagai wadah bagi mereka untuk memperbaiki diri dan rehabilitasi social. Tahanan anak-anak seyogyanya dipisahkan dari tahanan orang dewasa dan harus diperlakukan sesuai dengan umur dan status hukumnya.
- Warga Palestina atau Arab yang ditangkap oleh Israel diperlakukan secara tidak bermartabat dan manusiawi.
- Semua rakyat Palestina yang ditangkap oleh Israel menjadi obyek penyiksaan.
- Rakyat Palestina yang ditahan karena alasan politik ditahan didalam sel yang sama dengan para penjahat.
- Anak-anak Palestina yang ditahan ditaruh didalam penjara yang sama dengan napi dewasa.
- Lebih dari sepuluh ribu rakyat Palestina dan Arab yang dipenjara dan diperlakukan secara tidak manusiawi. Banyak diantaranya adalah anak-anak, para wanita dan wanita hamil.
- Para wanita Arab yang hamil yang dipenjara di tahanan Israel melahirkan didalam penjara dan bayi yang dilahirkan tidak boleh diminta hak asuh atau perwaliannya oleh keluarga yang berada di luar penjara.
Pasal 12 Setiap orang yang berada didalam wilayah suatu Negara secara hukum memiliki kebebasan untuk bepergian dan bebas menentukan tempat tinggalnya.
Setiap orang bebas meninggalkan Negara manapun termasuk negaranya sendiri.
Hak-hak yang disebutkan diatas tidak mengenal batasan kecuali bagi mereka yang secara hukum ditugaskan untuk menjaga keamanan Negara, tatanan masyarakat, kesehatan atau moral masyarakat atau hak-hak dan kebebasan orang lain, sesuai dengan hak-hak lainnya yang disebut dalam Perjanjian ini.
- Israel melarang dan menghapuskan hak jutaaan pengungsi untuk kembali ke Negara asalnya.
- Israel dengan sewenang-wenang melarang para pemuda Palestina meninggalkan negaranya untuk mendapatkan beasiswa di luar negeri. Israel juga menghapuskan hak-hak mereka untuk mendapatkan pendidikan di negerinya sendiri.
Pasal 14 Semua orang adalah sama kedudukannya dimata hukum dan dewan pengadilan. Dalam penetapan keputusan pengadilan atas kasus hukumnya, setiap orang berhak dan wajib mendapatkan pengadilan dan proses pemeriksaan yang adil yang dilakukan oleh dewan pengadilan yang kompeten, independen dan adil yang ditetapkan berdasarkan hukum. Wartawan dan masyarakat dapat dikecualikan dari sebagian atau seluruh proses sidang karena alasan moral, tatanan public atau keamanan nasional dalam suatu masyarakat demokrasi, atau untuk kepentingan privasi pihak-pihak yang memerlukannya, atau dalam hal opini pengadilan diperlukan pada situasi khusus dimana public akan berprasangka demi kepentingan keadilan; namun beberapa penilaian yang diberikan atas suatu kasus criminal atau tuntutan hukum harus diketahui oleh public kecuali jika menyangkut kasus anak atau persidangan terkait konflik rumah tangga atau hak perwalian anak.
Bagi setiap orang yang melakukan pelanggaran criminal tetap berlaku asas praduga tak bersalah sampai pengadilan membuktikannya bersalah.
Dalam penentuan hukuman atas pelanggaran criminal terhadapnya, seseorang paling tidak mendapatkan jaminan keadilan sepenuhnya atas beberapa hal berikut ini:
Diberitahukan secara detil dan dalam bahasa yang dimengerti tentang sifat dan hal kasus yang dikenakan kepadanya.
Memperoleh waktu dan fasilitas yang cukup untuk mempersiapkan pembelaannya dan untuk berkomunikasi dengan pengacara yang dipilihnya sendiri;
Diadili tanpa penundaan yang tidak jelas.
Diadili dengan kehadirannya, dan untuk membela dirinya sendiri atau melalui perwakilan hukum yang dipilihnya; diberitahukan hak-haknya tersebut apabila ia tidak mempunyai kuasa hukum; dan berhak memilih kuasa hukum yang bekerja untuknya demi keadilan tanpa dibayar apabila ia tidak mempunyai kemampuan untuk membayarnya;
Memeriksa para saksi yang akan bersaksi terhadap dirinya dan meminta kehadiran dan pemeriksaan para saksi yang akan bersaksi untuknya sama halnya dengan saksi yang akan bersaksi melawannya.
Mendapatkan bantuan penerjemah gratis jika ia tidak mengerti atau tidak bisa berbicara dalam bahasa yang digunakan oleh pengadilan;
Tidak dipaksa untuk bersaksi melawan seseorang atau untuk mengakui kesalahan.
Dalam hal pengadilan anak, prosedur yang digunakan pengadilan harus mempertimbangkan faktor usia dan kemauannya untuk meningkatkan rehabilitasinya.
Setiap orang yang melakukan kejahatan harus dipidanakan dan hukumannya harus ditinjau oleh dewan pengadilan yang lebih tinggi tingkatannya berdasarkan hukum yang berlaku.
Jika seseorang dipidana dengan keputusan akhir karena telah melakukan pelanggaran kriminal dan bila selanjutnya pidana tsb dapat dibuktikan sebaliknya atau mendapat pengampunan dengan dasar fakta yang baru saja ditemukan yang menunjukkan bahwa telah terjadi kesalahan dalam proses pengadilan, maka hukumannya harus dikompensasikan sesuai dengan ketentuan hukum yang berlaku, kecuali bila bisa dibuktikan bahwa tidak terbukanya fakta yang belum terungkap pada saat itu sepenuhnya atau sebagiannya adalah dikarenakan kesalahan terpidana sendiri.
Tidak seorangpun boleh diadili atau dihukum kembali atas pelanggaran yang telah dipidanakan kepadanya sesuai dengan ketentuan dan prosedur hukum yang berlaku di masing-masing Negara.
- Tiap poin dalam pasal ini telah dilanggar oleh Israel jika menyangkut warga Palestina dan Arab.
- Pengadilan Israel mengabaikan perlakuan hukum Israel jika berhadapan dengan warga Palestina dan Arab. Mereka dianggap bersalah bahkan sebelum memasuki ruang sidang.
- Pengadilan Israel sering mengabaikan pengacara yang diajukan oleh tersangka dan menggantinya dengan pengacara lain yang dikenal diskriminasi terhadap ras dan warga Arab.
Pasal 17 Tidak seorangpun boleh dicampuri/diganggu privasinya, keluarganya, rumah atau korespondennya atau dilanggar kehormatan dan reputasinya tanpa landasan hukum apapun.
Setiap orang berhak mendapatkan perlindungan hukum dari campur tangan dan pelanggaran privasi terhadap dirinya. Israel melanggar pasal ini dengan alasan penyamaran internasional. Tentara Israel memasuki rumah-rumah warga Palestina secara paksa tanpa menghormati privasi mereka untuk menyakiti keluarga mereka khususnya anak-anak.
Terkait dengan pelanggaran terhadap kehormatan dan reputasi seseorang tanpa landasan hukum:
Beberapa tahun yang lalu terjadi serangan terhadap muslim dan warga Arab yang dilakukan secara terus-menerus yang dikenal dengan sebutan “Islamofobia” dan “Arab-fobia”. Pencemaran terorganisir yang menggambarkan muslim dan warga Arab sebagai teroris, orang yang terbelakang dan tidak beradab ini dijadikan sebagai alasan untuk menjustifikasi semua kekejaman perlakuan militer Israel terhadap warga Arab dan muslim, diawali dengan pembunuhan-pembunuhan yang dilakukan oleh Israel, invasi AS ke Afganistan, pendudukan secara tidak syah di Iraq dan mengakhirinya dengan penjara yang paling kejam di dunia: Abu Ghraib dan Penjara Teluk Guantanamo.
Kampanye seperti itu memberi dampak yang luar biasa terhadap semua muslim dan warga Arab di seluruh dunia. Baik kaum muslim, warga Arab bahkan beberapa warga Sikh dan Hindu (karena postur dan warna kulitnya hamper mirip dengan warga muslim Timur Tengah) menjadi obyek penganiayaan, PHK, penangkapan dan pembunuhan ras.
Banyak warga Arab dan Negara yang mayoritas penduduknya muslim dihancurkan baik secara ekonomi, politik dan militer dengan bantuan penuh dari kedua Negara beserta gerakan-gerakannya.
Pembunuhan keji dengan perlakuan yang dilarang oleh dunia internasional ditujukan kepada warga muslim dan Arab, baik secara kolektif maupun individual di seluruh dunia.
Media internasional tiada hentinya menyiarkan materi yang bertujuan untuk membenci warga muslim dan Arab.
Beritayang disiarkan FOX terus membangkitkan kebencian terhadap kaum muslim, majalah-majalah internasional….dst).
Sekarang, setelah menutup Penjara Guantanamo dan menarik diri dari Iraq, kami menuntut hal-hal sbb:
1. Permintaaan maaf secara resmi dari semua pihak yang diduga telah melakukan kekejaman material maupun moral terhadap warga muslim dan Arab atas kerusakan besar yang telah terjadi akibat tindakan mereka baik secara kolektif maupun individu.
2. Perdamaian dalam arti yang sebenarnya baik berupa gencatan senjata secara militer, ekonomi maupun pembicaraan yang mengarah pada kebencian.
3. Hukuman resmi secara internasional atas semua kekerasan terhadap warga muslim dan Arab.
4. Kebijakan penyebaran kebencian yang selama ini digunakan sebagai penyamaran atas kekejaman perang sesungguhnya yang dilakukan oleh Israel dengan menggunakan kekuatan besar dunia. Kebijakan ini harus dihentikan secara internasional dengan deklarasi resmi dan adanya legislasi baru yang melindungi warga muslim dan Arab dari penganiayaan.
5. Warga Arab adalah Semit namun mereka tidak diijinkan untuk menggunakan hukum internasional anti Semit bila diserang, karena itu diperlukan Undang-undang baru untuk melindungi warga Arab dan kaum muslim.
6. Kompensasi secara financial, politik dan moral bagi warga Arab dan kaum muslim mutlak diberikan secepatnya.
Pasal 20 Semua propaganda perang dilarang oleh hukum.
Semua kebijakan nasional, kebencian terhadap ras atau agama tertentu yang mengarah pada diskriminasi, kekejaman atau kekerasan dilarang oleh hukum.
Politisi Israel memimpin propaganda perang dan memanfaatkan Pemilu sehingga mereka dapat berulangkali menyulut perang dengan menggunakan isu rasis terhadap warga Arab dan mengancamnya dengan pembunuhan masal.
Dengan mengawasi pernyataan para politisi Israel sejak pembentukan Israel sampai sekarang, kita dapat menemukan kampanye yang dilakukan para politisi dan pemuka agama terhadap warga Arab secara terus-menerus, menggambarkan mereka dengan penjelasan yang paling rasis yang menyebabkan para tentara membunuh mereka karena alasan ras, agama, dan keamanan.
Pasal 25 Tiap warga Negara mendapatkan hak dan kesempatan, tanpa ada pembedaan apapun seperti tercantum pada pasal 2 dan tanpa batasan apapun yang tidak beralasan:
Berpartisipasi dalam pemerintahan, baik secara langsung maupun melalui perwakilannya;
Memilih dan dipilih pada periode pemilu yang pertama dan harus bersifat universal dengan hak pilih yang adil serta dilakukan secara rahasia, menjamin kebebasan suara pemilihnya.
Memperoleh akses yang sama bagi pelayanan public di negaranya.
Rakyat Palestina tidak memperoleh hak politik apapun dibawah penjajahan Israel. Israel tidak mengakui pemilu yang dimenangkan oleh warga Palestina dan tidak mengakui wakil rakyat Palestina di parlemen. Terlebih, Israel menangkap anggota parlemen Palestina yang terpilih tanpa memandang hak kekebalan parlemennya.
Warga Israel Arab tidak diijinkan menempati pos-pos utama tanpa memandang sebaik apapun kemampuan/kualitas mereka.
Dalam hal pekerjaaan, Yahudi lebih diprioritaskan daripada warga Arab meskipun warga Arab tersebut lebih baik kualitasnya.
Pasal 27 Dalam sistem Negara dimana etnis, agama, atau pengguna bahasa minoritas ada, kaum minoritas tersebut berhak dan tidak boleh dilanggar haknya untuk bergabung dengan komunitasnya menjalankan budaya dan ritual agamanya, atau menggunakan bahasanya sendiri.
Israel melanggar pasal diatas.
Israel menghapus semua poin Bagian IV dari Perjanjian ini. Israel tidak mengijinkan pembentukan komite hak asasi internasional guna menindaklanjuti hak-hak orang dibawah penjajahan, atau membantu proses penuntutan para criminal yang melakukan pembunuhan, pembunuhan masal, penahanan dan pemenjaraan orang. PBB dan komunitas internasional bertanggung jawab atas hal ini, namun tidak bisa menuntut para pemimpin, pejabat, dan tentara Israel. Di saat yang sama, Israel menahan kerja pembentukan komite internasional dengan alasan dan tujuan apapun.
Sudah jekas bagi para periset bahwa Israel jelas-jelas telah melanggar semua dokumen internasional, piagam penghargaan maupun semua perjanjian. Anehnya tidak pernah sekalipun Israel dan para pejabatnya dituntut untuk bertanggung jawab atas tindakannya.
Melalui tinjauan Perjanjian Internasional dari segi ekonomi dibawah ini dapat ditunjukkan bahwa Israel bertanggung jawab terhadap hal-hal berikut:
Pasal 1 1. Semua orang berhak menentukan nasibnya sendiri. Berdasarkan hak tersebut, mereka bebas menentukan status politiknya dan bebas mengejar pembangunan ekonomi, social dan budayanya.
2. Semua orang demi kepentingannya sendiri, bebas mengurus harta benda dan sumber dayanya tanpa ada kewajiban yang muncul atas kerjasama ekonomi internasional tsb berdasarkan prinsip keuntungan bersama dan hukum internasional. Tidak seorang pun bisa dihancurkan hak atas penghidupannya.
-Telah disebutkan sebelumnya pada Perjanjian sipil dan politik bagaimana Israel telah melanggar pasal ini dengan menduduki Palestina, membangun dinding pemisah, mengepung Gaza, dan membangun pemukiman diatas tanah yang bersertifikat dan dimiliki oleh warga Palestina, membuat jarak antara desa dan kota, dan menahan warga Palestina untuk waktu yang lama di daerah perbatasan, termasuk para pekerja yang kehilangan pekerjaannya karena penahanan yang lama.
- Israel menyita semua sumber daya air bersih di Tepi Barat dan Golan Height. Israel membangun pemukiman diatas lahan subur setelah penghuninya diusir dan tanahnya disita. Israel membangun kamp militernya di dekat sumber daya air bersih warga Palestina. Israel juga telah menebang ratusan ribu pohon zaitun dan sitrus milik warga Palestina, merusak kebun buah-buahan dan anggur serta menyitanya untuk membangun dinding pemisah dan pemukiman atau barak militer.
BAGIAN III
Pasal 6 1. Pihak-pihak Negara berdasarkan Perjanjian ini mengakui hak warga untuk bekerja termasuk hak setiap orang untuk memperoleh penghidupannya dengan bekerja secara bebas sesuai pilihannya, dan akan mengambil langkah-langkah yang tepat guna menjamin pemenuhan hak ini.
2. Langkah-langkah yang akan diambil pihak-pihak Negara untuk menjamin pemenuhan hak berdasarkan Perjanjian ini secara penuh seharusnya meliputi panduan teknis dan kejuruan serta program-program pelatihan, kebijakan dan teknik-teknik untuk meraih perkembangan ekonomi, social dan budaya yang stabil serta pemberian kerja yang penuh dan produktif yang menjamin kebebasan individu secara politik dan ekonomi.
- Mayoritas pemuda Palestina dipekerjakan secara kasar di pos-pos penjagaan Israel. Mereka ditahan dalam waktu yang lama dan diminta memberi informasi mengenai orang-orangnya agar bisa membantu transit mereka. Pada saat yang sama, Israel mengebom hampir semua pabrik di Gaza setelah penyergapan yang menolak gaza sebagai pintu masuknya bahan baku atau spare part mesin apapun. Israel membombardir bengkel-bengkel kecil, terus meratakannya dengan tanah dan mengklaim bahwa para pejuang yang resisten sengaja melakukannya guna membuat ledakan-ledakan. Klaim ini sering terbukti tidak benar karena bengkel tersebut benar-benar kecil dan tidak memiliki fasilitas apapun yang bisa menghasilkan ledakan sekuat itu.
- Semua hak ini tidak dapat ditemukan di Gaza maupun Tepi Barat karena politik penjajahan.
Tidak ada efisiensi ataupun teknologi apapun yang tersedia di sekolah-sekolah dan institut pendidikan Palestina karena alasan kemiskinan, penyergapan, dan banyaknya hambatan. Pekerja Palestina tidak bisa memiliki pekerjaan yang layak kecuali di Israel dan hampir semua pekerja dipecat karena alasan yang telah disebut sebelumnya (ditahan di pos-pos penjagaan atau diinterogasi oleh agen intelijen Israel).
Pasal 7
Pihak-pihak Negara berdasarkan perjanjian ini mengakui hak setiap orang untuk mendapatkan suasana kerja yang adil dan kondusif yang menjamin, antara lain:
(a) Remunerasi bagi semua pekerja, minimal:
(i) Gaji dan remunerasi yang adil untuk pekerjaan yang setara tanpa perbedaan apapun, khusus wanita mendapatkan jaminan kerja yang setara dengan pria dengan gaji yang sama untuk pekerjaan yang setara;
(ii) Kehidupan yang layak bagi dirinya dan keluarganya sesuai dengan ketentuan Perjanjian yang berlaku;
(b) Lingkungan kerja yang aman dan sehat;
(c) Peluang promosi untuk mendapatkan jabatan yang lebih tinggi yang sama bagi semua pekerja, tanpa pertimbangan apapun selain senioritas dan kompetensi;
(d) Mendapatkan istirahat, cuti dan batasan jam kerja yang rasional dan liburan periodic dengan tetap mendapatkan upah dan remunerasi meskipun hari libur.
Kondisi diatas tidak dapat dipenuhi karena hambatan penjajahan seperti yang disebut sebelumnya. Para pekerja wanita Palestina bekerja dengan kondisi kerja yang buruk di pabrik-pabrik tua yang rusak akibat penjajahan. Para guru wanita Palestina adalah yang paling rawan bahaya dan terpaksa berhenti bekerja karena sekolah mereka sering ditutup karena alasan keamanan. Para pekerja sering tidak mendapatkan gaji karena Israel menolak masuknya bantuan uang ke Gaza dan mencegah masuknya akses perbankan bagi pembayaran gaji pekerja Palestina. Sering terjadi demonstrasi di Gaza karena para pekerja tidak mendapatkan gaji selama berbulan-bulan, sehingga mereka tidak memperoleh standar minimal bagi pekerjaan dan pembayaran gaji mereka. Mereka sering tidak mendapatkan gaji selama bertahun- tahun.
Pasal 10 Pihak- pihak Negara berdasarkan Perjanjian ini mengakui bahwa:
1. Perlindungan dan bantuan terbesar yang mungkin didapatkan seseorang harus ditujukan kepada keluarganya, yang merupakan elemen masyarakat yang paling mendasar dan natural, khususnya bagi kelangsungan dan sebagai tanggung jawabnya atas perlindungan dan pendidikan anak yang menjadi tanggungannya. Pernikahan terjadi karena ada kemauan dari kedua belah pihak.
2. Perlindungan khusus harus diberikan bagi ibu selama periode sebelum dan sesudah kelahiran bayi. Selama periode tersebut para ibu pekerja tetap mendapatkan gaji selama cuti dan mendapatkan jaminan social yang memadai.
3. Perlindungan dan bantuan terhadap/atas nama semua anak dan remaja diberikan tanpa ada diskriminasi karena alasan keturunan atau kondisi lainnya. Anak-anak dan remaja harus dilindungi dari ekploitasi secara ekonomi dan social. Apabila didapati ternyata lingkungan pekerjaannya tsb berbahaya karena dapat mengganggu moral atau kesehatannya, mengancam jiwa dan mengganggu kehidupan normalnya maka pemberi kerjanya dapat dikenakan hukuman. Negara juga harus menetapkan batasan usia minimal bagi pekerja dan jika mempekerjakan anak dibawah umur akan dikenakan hukuman.
- Tidak ada perlindungan bagi individu maupun keluarga dibawah penjajahan Israel. Hampir semua keluarga di Palestina terpisah di beberapa Negara karena adanya pemindahan, dan hampir tiap rumah warga Palestina menjadi korban pengeboman Israel. Pasal ini dan beberapa pasal lainnya tidak dapat diterapkan bagi rakyat Palestina dibawah relokasi, pemindahan, pembunuhan, pengeboman, dan penindasan
- Para ibu di Palestina, baik pekerja atau bukan telah melahirkan di pos-pos penjagaan dan dalam perjalanan menuju rumah sakit karena adanya kebijakan penahanan di perempatan, dan harus menunggu lama karena tidak dibedakan antara pasien biasa dan wanita hamil.
- Anak-anak Palestina dibunuh di jalanan dan ketika akan berangkat ke sekolah. Banyak diantaranya yang dipaksa meninggalkan sekolah untuk bekerja membantu keluarganya karena sudah tidak memiliki ayah atau ibu, atau karena alasan kemiskinan ekstrim yang disebabkan karena blockade dan kelaparan yang terus menerus melanda Gaza.
Pasal 11 1. Pihak-pihak Negara berdasarkan Perjanjian ini mengakui hak setiap orang untuk memperoleh standar kehidupan yang layak bagi dirinya dan keluarganya, termasuk mendapatkan kebutuhan sandang, pangan, dan papan yang cukup dan untuk terus meningkatkan kualitas hidupnya. Negara akan mengambil langkah-langkah yang tepat untuk menjamin pemenuhan hak tsb, mengetahui akibat dari kerjasama internasional yang urgen dan berdasarkan asas kemerdekaan.
2. Pihak-pihak Negara berdasarkan perjanjian ini, mengakui hak dasar tiap orang untuk terbebas dari rasa lapar, jika perlu mengambil program-program khusus yang diperlukan baik melalui kerjasama individu maupun internasional:
(a) Untuk meningkatkan metode produksi, konservasi dan distribusi pangan dengan memanfaatkan pengetahuan teknis dan ilmiah sepenuhnya, dengan menyebarkan pengetahuan tentang prinsip-prinsip nutrisi dan mengembangkan atau mengubah system pertanian sehingga mendapatkan perbaikan dan pemanfaatan sumber daya yang paling efisien;
(b) Memperhatikan masalah-masalah baik dari Negara pengimpor maupun pengekspor pangan, untuk menjamin pemerataan distribusi suplai makanan bagi yang memerlukan.
- Telah disebutkan sebelumnya dan dketahui bahwa blockade Israel tidak memungkinkan diterapkannya pasal-pasal tersebut. Israel telah menghancurkan gudang-gudang bantuan, meskipun itu milik UNRWA, seperti yang terjadi di Gaza akhir-akhir ini.
- Israel telah melakukan peyergapan, pelecutan agen-agen dan gudang pangan, dan mencegah rakyat Palestina mengimpor barang, makanan dan obat-obatan dari luar negeri.
Pasal 12
1. Pihak-pihak Negara berdasarkan Perjanjian ini mengakui hak setiap orang untuk mendapatkan standar kesehatan fisik dan mental yang terbaik.
2. Langkah-langkah yang diambil Negara guna menjamin pemenuhan hak tsb meliputi antara lain:
(a). Penurunan angka kematian bayi baik yang masih didalam kandungan maupun setelah dilahirkan serta peningkatan kesehatan anak
(b). Perbaikan semua aspek kebersihan lingkungan dan industri;
(c). Pencegahan, perawatan dan control terhadap wabah penyakit, penyakit endemic, penyakit yang berhubungan dengan pekerjaan maupun penyakit lainnya;
(d). Pengkondisian lingkungan yang menjamin semua pelayanan medis dan perawatan medis saat terjadinya penyakit.
- Rumah sakit dan klinik-klinik Palestina tidak memiliki perlengkapan medis yang modern, dan listrik juga tidak tersedia setiap saat karena Israel mencegah bahan bakar dan gas masuk ke Gaza. Israel juga menghalangi impor peralatan medis. Pasien di Palestina banyak yang meninggal dunia karena peralatan medis yang tidak memadai, juga akibat dari tidak tersedianya obat-obatan serta tidak bisa mengimpor obat akibat blokade.
- Telah dijelaskan sebelumnya bagaimana situasi di rumah sakit dan bayi-bayi yang dilahirkan dalam keadaan primitive di perbatasan yang mengakibatkan mereka meminggal karena minimnya kondisi dasar kehidupan yang dibutuhkan bagi bayi yang baru lahir dan perlunya pengawasan dan perhatian khusus di rumah sakit.
Sebagai tambahan, Israel telah menghancurkan wilayah Palestina yang padat penduduknya dengan menggunakan senjata yang dilarang oleh dunia internasional seperti bom fosfor, dan hal ini merupakan ancaman bagi kesehatan masyarakat luas maupun bagi lingkungan.
Israel telah mengebom ambulan dan membunuh paramedis serta melarang korban dibantu sehingga korban meninggal. Hal ini terjadi hampir di semua perang Israel baik di Libanon selatan, tepi Barat, Jenin dan terakhir di Gaza.
Hampir di semua perangnya, Israel menyerang ambulan dan paramedic; arsip tentang hal ini tersedia.
Pasal 13
1. Pihak-pihak Negara berdasarkan Perjanjian ini mengakui hak setiap orang untuk mendapatkan pendidikan. Mereka sepakat bahwa pendidikan harus ditujukan bagi peningkatan kepribadian dan harga diri sebagai manusia secara utuh, serta harus dapat meningkatkan penghargaan terhadap hak asasi manusia dan kebebasan yang mendasar. Mereka sepakat bahwa pendidikan seharusnya mampu membuat semua orang berpartisipasi secara efektif dalam suatu komunitas yang bebas, dapat meningkatkan pemahaman, toleransi, dan persahabatan antar bangsa dan ras, etnis atau kelompok agama, serta meneruskan cita-cita PBB bagi terciptanyan perdamaian dunia.
- Sebagai tambahan bagi kondisi sekolah dan pelajar di Palestina yang telah disebutkan sebelumnya, kurikulum Israel penuh dengan pelajaran yang rasis, lagu-lagu dan pelajaran yang mengandung kebencian terhadap bangsa Arab, menunjuk mereka sebagai penjahat primitive yang pantas dibunuh, diasingkan, dan diperlakukan dengan keras. Hal ini mungkin hal yang paling berbahaya bagi anak-anak, karena mengajari mereka dengan budaya yang penuh dengan kebencian dan rasis. Anak-anak ini tidak akan dapat menciptakan perdamaian dunia, tidak memiliki belas kasihan bagi mereka yang dianggapnya sebagai musuh. Mereka tumbuh dan belajar bahwa “yang lain” berhak untuk dibunuh. Kurikulum Israel yang banyak bermuatan rasis dapat diteliti secara detil. Banyak foto yang diterbitkan para agen berita internasional yang menggambarkan bagaimana anak-anak Israel membubuhkan tanda tangannya ke peluru/roket militer Israel saat perang Libanon pada bulan Juli 2006.
Perlu diperhatikan bahwa Israel telah melanggar dan merusak hampir semua poin Perjanjian Jenewa jika berhubungan dengan status rakyat dan bagaimana harus berhadapan dengan mereka pada masa perang dan konflik. Semua pelanggaran yang telah disebutkan sejak awal dokumen ini adalah pelanggaran ketentuan perjanjian yang nyata yang diketahui oleh semua Negara dan organisasi hak asasi manusia internasional.
Dari hal-hal tsb diatas, nyata-nyata terbukti bahwa Israel adalah entitas yang rasis dan tidak pantas hidup. Israel menolak kehidupan yang layak dan perdamaian bagi semua Negara tetangganya dan mereka yang ada dibawah penjajahannya, terutama non Yahudi. Israel adalah entitas yang tidak dilandasi dengan dasar hukum apapun maupun standar etika seperti umumnya Negara lainnya di dunia.
Israel adalah entitas penjahat yang didasari dengan pembunuhan dan pengrusakan, serta membahayakan kemanusiaan, lingkungan, dan bagi segala bentuk kehidupan.
Dengan ini , dengan landasan dokumen ini bagi semua manusia, kami menyatakan kemarahan kami dan menolak sikap diam sebagian besar organisasi internasional dan kemanusiaan, bahkan beberapa diantaranya banyak organisasi yang menyimpang tujuannya. Kami meletakkan tangung jawab bagi semua yang percaya pada kemanusiaan, dan semua orang berhak memperoleh standar peradaban yang terhormat.
Tandatangani Dokumen Pembongkaran Israel: Petisi Israel adalah entitas yang tidak syah
Written by:
Nawara Negm
Joe Ghanem
Iman Badawi
Mohammad Shaltaf
Mohammad Qandiel
Translated to Bahasa Indonesia " Indonesian" by:
Yunnie Wulandarie
Subscribe to:
Posts (Atom)